Davacının yaşam tarzı, müşterek çocukların her ikisi içinde ciddi tehlike oluşturacağından çocukların görüş ve tercihleri yüksek çıkarlarına açıkça ters düşeceğine, baba yanında kalmalarının, çocukların bedeni, fikri ve ahlaki gelişmelerine engel olacağı yönünde ciddi sebep ve delillerin de mevcut olmamasına göre müşterek çocukların velayetinin babaya verilmesi gerekeceği-
Velayet düzenlenirken analık-babalık duygularından önce çocuğun bedeni ve fikri gelişiminin dikkate alınacağı-
Tarafların ortak çocuklarının kardeşlik duygusu ve paylaşımını yaşayabilmeleri için; kişisel ilişki dönemlerinde bir arada olamayacakları şekilde kişisel ilişki kurulmasının doğru olmayacağı-İdrak çağındaki müşterek çocukların kendilerini ilgilendiren konularda görüşlerinin alınması gerekeceği-
İdrak çağındaki çocuğun tercihi ve fiili durum dikkate alınarak velayet hususunda düzenleme yapılması gerekeceği-
Çocuğun üstün yararını belirlerken, onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gerekeceği, müşterek çocuğun velayet düzenlemesi konusundaki üstün yararının, velayetinin babaya bırakılması şeklinde olacağı-
Müşterek çocuğun velayeti düzenlenirken ebeveynlerin istek ve tercihlerinden ziyade küçüğün üstün yararının göz önünde tutulması gerekeceği-
Davalı annenin müşterek erkek çocuğu baba yanında bırakıp müşterek kızı yanına almak suretiyle ortak konutu terk ettiği, nerede ve kiminle olduğu, ne iş yaptığı, nasıl geçindiği hususunda sağlıklı bilgi edinilemediği, evi terki sonrasında beraberinde götürdüğü kızını farklı yerlerde bulunan üç ayrı okulda öğrenim görmek zorunda bıraktığı anlaşıldığından, davalı annenin bu yaşam tarzı ve kardeşlerin birbirlerinden ayrılmaları küçüklerin bedeni ve fikri gelişimlerini olumsuz etkileyeceğinden, müşterek kız çocuğun velayetinin davalı anneye verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Kardeşlerin birbirinden ayrılmamasının, çocukların fikri ve ruhi gelişimleri için de yararlarına olacağı-
Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü uzmanının inceleme raporunda çocukların kurumda koruma altına alınmalarını gerektirir bir durum olmadığının bildirilmesi ve çocukların da anne ile beraber kalmak yönünde beyanda bulunmaları durumunda, velayetin anneye verilmesi gerektiği-