Ana ve babanın çocuğa uygulanması gereken zorunlu aşıların yapılması hususunda rıza göstermemesinin çocuğun üstün yararına ve toplumun sağlığına açıkça aykırı olması halinde, ana ve babanın rızasının aranmayacağı-
Ana ve babanın çocuğa aşı uygulanması hususunda rıza göstermemesinin açıkça çocuğun üstün yararına aykırı olması halinde, ana ve babanın rızasının aranmayacağı-
Ana ve babanın çocuğa uygulanması zorunlu olan aşıya rıza göstermemelerinin çocuğun menfaatine açıkça aykırı olması halinde ana ve babanın rızasının aranmayacağı-
Ortak çocuklar idrak çağında olduğuna göre; mahkemece, sonuçları hakkında bilgilendirilerek velayet tercihi konusunda çocukların bizzat dinlenmesi; bu yeterli olmadığı takdirde 4787 sayılı Kanunun 5. maddesinde gösterilen uzman veya uzmanlardan velayet konusunda rapor alınarak, tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle velayetin düzenlenmesi gerektiği-
Velayet düzenlenirken ana ve babanın yararları; boşanmadaki kusurları, ahlaki değer yargıları, sosyal konumları gibi durumları, çocuğun üstün yararını etkilemediği ölçüde göz önünde tutulacağı-
Mahkemece boşanma kararı verildiğinden bu kararla birlikte ortak çocuğun velayeti konusunda talep olmasa da re'sen bir düzenleme yapılması gerekeceği-
Çocuğun üstün yararının ana ve babanın isteklerinden önce geldiği, anneannesi ve dedesi ile birlikte yaşamaktan memnun olan çocuğun annede olan velayetinin değiştirilemeyeceği-
Davalının eşinden boşandığı ve müşterek çocuğun velayetinin anneye verildiği, davalı tarafından oğlunun davacı şirkete ait olduğu özel okulun 1. sınıfına kaydettirildiği, bu konuda davalının veli olarak taahhütname imzaladığı, ilk dönem ücretinin ödendiği, ikinci dönem ücretinin de bir bölümünün davalı tarafından ödendiği, bir kısmının ise ödenmediği dosya kapsamı ile sabit olup, çocuğun velayetinin mahkeme ilamı ile dava dışı anneye verilmesine rağmen 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu' na göre çocukların eğitim giderlerinden anne ve babanın sorumlu olması, davacı şirkete ait okula davalının velisi olduğunu beyan ederek oğlunu yazdırması ve uyuşmazlık konusu miktardan önceki dönem taksitlerin tamamını davalının ödediği de dikkate alındığında kalan eğitim giderinden de davalının sorumlu olduğunun kabulü gerektiği-
Çocukların yeterli idrak gücüne sahip olduğunun kabul edildiği durumlarda, yüksek çıkarına açıkça ters düşmediği takdirde, ifade ettiği görüşe önem verilmesi gerekeceği-
İdrak çağında olan müşterek çocukların velayet hususundaki beyanlarına başvurulup, gerektiğinde yeniden uzman incelemesi de yaptırılarak tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile çocuğa bakım olanakları konusunda bilgi alınması ve tüm deliller hep birlikte değerlendirilmek suretiyle, velayet hakkında düzenleme yapılması gerekeceği-