Davacının iflasın ertelenmesi davasının yargılaması sırasında konkordato talebinde bulunduğu ve mahkemece talebin incelenerek şirket hakkında geçici koruma mühleti verilerek gerekli ihtiyati tedbir kararlarının verilip komiser atandığı anlaşıldığından, konkordato davasının sonucunun bekletici mesele yapılmasının erteleme davasının sonucunu esastan etkilemeyeceği, bekletici mesele yapılmayarak, yeni bir hukuki düzenleme ile uygulamaya konulan konkordato kurumunun yasal düzenlemenin amacı da nazara alınarak şirket hakkında iflas kararı verilmeyerek geçici mühletin veya geçici mühletten sonra verilecek kesin mühletin kaldırılması halinde verilecek iflas kararının konkordatoyu inceleyen mahkemece verilmesi gerektiği sonucuna varılarak iflasın ertelenmesi davasının reddine ve iflas kararı verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği-
Davacı tarafa verilen 1 haftalık kesin süre içerisinde ayrı kalemlerle hesaplanmış konkordato gider avansı ve iflas avansının ikmal edilmemiş olduğundan, HMK. mad. 120, 114/2 ve 115/2 gereğince davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği-
Gerçek kişiler tarafından sunulan konkordato isteminde konkordatonun başarıya ulaşmasının, şirketin konkordatoyu başarıya ulaştırması ihtimaline dayandırıldığı görülmüş olup icra takiplerinden korunmak amacıyla konkordato talep edilmesinin konkordatonun amacıyla bağdaşır nitelikte olmadığı, sadece konkordatonun nimetlerinden yararlanmak amacıyla yapılan başvurunun kabul edilebilmesinin de mümkün bulunmadığı-
Konkordatoya başvuran ve İİK. mad. 285 vd. uyarınca alacaklılarının takibe geçmemesi bakamından geçici korunma sağlayan borçlu şirketin, şikayete konu çek bedelinin ödenmemesi için çekinme hakkına sahip olduğu ve diğer alacaklıların menfaati bakımından alacağın diğer alacaklarla birlikte belirli bir ödeme rejimi içinde ödenmesi yolunda yükümlülüğün de doğmuş olduğu- Çeke bağlı alacak bakımından ceza verilerek ödenmesinin sağlanmasının, konkordato çerçevesinde yapılacak ödeme rejiminin de bozulması anlamına geleceği, yasanın sağladığı imkanın bu şekilde ortadan kaldırılması ve diğer alacaklılar bakamından dezavantajlı duranı oluşturulmasının da hatalı olduğu-Alacağın haciz veya iflas yoluyla ile tahsili için takibine devam edemeyen alacaklının şikayeti nedeniyle ceza verilmesinin de ayrı bir çelişkili durum oluşturacağı-
Konkordato başvurusunda yetkili mahkemenin iflasa tabi olmayan borçlu için yerleşim yerindeki Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu- İİK. mad. 285/4'de düzenlenen yetkinin, kesin yetki niteliğinde olduğu-
Feragat veya kabul beyanında bulunan tarafın, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edileceği-
Konkordatonun başarıya ulaşamayacağı komiser heyeti raporundan anlaşıldığından kesin mühletin kaldırılarak konkordato talebinin reddine davacının iflasına dair karar verilmesi gerektiği-
Mevcudu borçlarının tamamını ödeyebilecek durumda olan davacı borçlunun düzenlemiş olduğu konkordato projesinde %20 tenzilat istemesinin mümkün olmadığı-