Konkordato davalarında, borçluların adrese dayalı kayıt sisteminde kayıtlı yer mahkemesinin yetkili olduğu, bu yetki kuralının kamu düzenine ilişkin kesin yetki kuralı olduğu-
Davacı şirketlerin hal-i hazırda borca batık olduğu, geçici mühlet içerisinde zararında artış olduğu, davacının her iki şirketin tek ortağı olup, her iki şirketin borcuna kefillik durumunun olduğu, davacıların geçici mühletten bu yana meydana gelen gelişmeler de dikkate alınmak sureti ile mâli durumunu iyileştirme ve önceden doğmuş ve gelecekte doğacak borçlarını ödeyebilecek duruma geleceğine dair gerçekçi ihtimalin bulunmadığı, ön projenin dilek ve temenniler üzerine kurulduğu, iyileşme ümidinin ve konkordatonun tasdiki ihtimalinin olmadığı kanaatine varılmakla davacıların konkordato talebinin reddine, İİK 292/1-b bendi uyarınca iflâsa tâbi davacı şirketlerin iflâsına karar verilmesi gerektiği-
Arasında bağlantı bulunan davaların birleştirilmesi gerektiği-
Mevcudu borçlarının tamamını ödeyebilecek durumda olan davacı borçlunun düzenlemiş olduğu konkordato projesinde (borçlarınız için ilave faiz olmayacaktır) şeklindeki tenzilat konkordatosu istemesi mümkün olmadığından koşulları oluşmayan davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Mevcudu borçlarının tamamını ödeyebilecek durumda olan davacı borçlunun düzenlemiş olduğu konkordato projesinde, 'borçlarınız için ilave faiz olmayacaktır' şeklindeki tenzilat konkordatosu istemesinin mümkün olmadığı-
Davacı gerçek kişi tarafından ayrıca İstanbul Anadolu-------------. Asliye Ticaret Mahkemesinde, ---------- ŞİRKETİ ile birlikte konkordato talepli dava açıldığı, -------- Esas bu davada, davacı lehine tedbir verildiği, mahkememize açılan ------- sayılı dosyada da aynı davacı için talepte bulunulduğu, aynı kişi hakkında konkordato talepli dava açılmış olması sebebiyle derdestlik olduğundan konkordato davasının usulden reddi gerektiği-
Davacı şirketin, iflas erteleme davasında 8 yıllık süre sonunda mevcut mali durumu ile takip görmediği halde borçlarını ödemekte zorlanıyor ve konkordato talep ediyorsa artık, yapısal bir düzelme sağlayamayacağından konkordato projesinin inandırıcılığının olmayacağı- Davacı taraf ülkedeki kur farklarından, döviz sıkıntısından bahsetmişse de, kur problemi olmayan, ülkede büyüme oranlarının yüksek olduğu yıllarda da davacı şirketin mali durumunun iyi olmadığı görüldüğünden konkordato talebinin reddi gerektiği, iflas kararı verilip verilmeyeceği hususunun ise derdest iflas ertelemenin uzatılması davasında değerlendirilmesi gerektiği-
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin yaklaşık 13 yıldan beri Radyo TV sektöründe yapım, teknik destek, idari iş ve benzeri hizmetler verdiğini, ülkenin yaşadığı ekonomik kriz ve borçlarını ödemede gösterdiği hassasiyete rağmen artık borçlarını ödeyemez bir hale düştüğünü, bu ekonomik sıkıntılar nedeniyle aylardır kirasını dahi ödeyemediğini, müvekkili şirketin kurtuluşunun konkordato mühletinin verilmesi ile gerçekleşeceğini, konkordato talebi ile amaçlanan belli bir süre haciz ve muhafaza baskısı yaşamadan faaliyet göstermesinin sağlanması olduğunu, projeye uygun olarak işletme sermayesi ihtiyacını çözdüğü taktirde borçlarını ödeyecek ve kar elde edecek duruma geleceğini, ancak alacaklılarının alacağına kavuşması hemde şirketin iflasının önlenip ticari hayatına devam edebilmesinin konkordato talebinin kabulüne bağlı olduğunu, davacı şirketin malvarlığının borçlarını karşılar durumda olmadığı tespit edildikten sonra konkordato talebinin kabul görmemesi halinde olası bir iflas durumunda muhtemel satış değeri ile varlıklarının paraya çevrilerek borçlarının ödenmesi halinde alacaklıların alacağına kavuşma oranının kaydi değer üzerinden yaklaşık %20 değerinde olduğunu, bu itibarla dosyaya sunulan muhasebe kayıtları, ekonomik veriler ve diğer her türlü ticari defter kayıtlarına göre müvekkilinin borçlarını %30 iskonto yapmak sureti ile 31 Mayıs 2018 tarihinden başlamak üzere %50 sini 12 ay içerisinde kalan borçlarını 31 Mayıs 2020 tarihine kadar ödemeye hazır olduğunu, bu plan dahilinde müvekkilinin yaklaşık 2 yıl içerisinde tüm borçlarını ödeyebileceğini belirterek müvekkilinin faaliyetine devam edebilmesi ve malvarlığını koruyabilmesi için ihtiyati tedbir yoluyla haciz, ihtiyati haciz, e-haciz, ihtiyati tedbir, satış, muhafaza ve tahliye işlemleri uygulanmaması, evvelce yapılmış olan tüm takiplerin durdurulması, davacı şirket hakkında rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılmış ve yapılacak tüm icra takiplerinde satışların durdurulması, rehinli menkullerin muhafazasının durdurulması, davacı şirketlerin tüm kurumlar ve şirketler nezdindeki hak ve alacaklarının 3. kişilerce haciz, muhafaza ve tahsil edilmesinin önlenmesi, evvelce yapılmış takiplerden üzerine haciz konulan hak ve alacaklarda dahil olmak üzere tüm hak ve alacaklarını davalı şirkete ödenmesi, davacı şirketin muhafaza altına alınmış ve alınacak emtia, taşıt, cihaz, leasing kapsamındaki makine ve diğer hak ve alacakların davacı şirketlere iadesi, davacı şirketin takip borçlusu olduğu takiplerde kendisi aleyhine veya 3. şahıs konumunda oldukları takiplerde kendilerine yönelik 89/1 haciz ihbarnameleri gönderilmesinin tedbiren önlenmesi, davacıların bankalar nezdindeki teminat mektuplarının nakte çevrilmesinin tedbiren durdurulması zımnında, yargılama neticesine kadar ihtiyati tedbir kararı verilmesi ve şirkete komiser tayinine, İİK 287 md. uyarınca 3 aylık geçici mühlet kararı verilmesine, gerekli görülmesi halinde işbu müddetin 2 ay daha uzatılmasına, geçici mühlet sonunda İİK 289 md. gereğince 1 yıllık kesin mühlet kararı 6 ay daha uzatılmasına, konkordatonun tasdikine, tasdik kararının ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
HMK'nun 307 - 309 ve devamı maddeleri gereğince feragat davayı kesin hüküm gibi sonuçlandıran, karşı taraf ve mahkemenin muvafakatına bağlı olmayan taraf işlemi olmakla, davacı yanın feragati nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Konkordato davasında, davacı vekilinin vekaletnamesinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu, HMK. gereğince feragat davayı kesin hüküm gibi sonuçlandıran, karşı taraf ve mahkemenin muvafakatına bağlı olmayan taraf işlemi olduğundan, davacı yanın feragati nedeniyle davanın reddine karar verileceği-