Sadece konkordatonun nimetlerinden yararlanmak amacıyla yapılan başvurunun kabul edilebilmesinin mümkün olmadığı-
Gerçek kişi davacıların icra takiplerinden korunmak amacıyla konkordato talep etmesinin konkordatonun amacıyla bağdaşır nitelikte olmadığı, sadece konkordatonun nimetlerinden yararlanmak amacıyla yapılan başvurunun kabul edilebilmesinin mümkün bulunmadığı-
Gerçek kişi borçluların sırf alacaklıların icra takibine maruz kalmamak için konkordato talep etmesinin mümkün bulunmadığı-
Konkordatonun başarıya ulaşamayacağı 15.11.2018 tarihli komiser heyeti raporunda belirtildiğinden geçici mühletin kaldırılarak konkordato talebinin reddine ve davacının iflasına karar verileceği-
Davacı gerçek kişilerin İİK.nun 285. Maddesi anlamında borçlarını ödemekte zorlandıklarını, nakit dar boğazına girdiklerini gösterir mali bir tablo olmadığı, konkordato talep eden gerçek kişilerin, borçlu şirketlerin kullandığı kredilere olan kefaletleri sebebiyle alacaklıların kendilerine yönelik cebri icra yöntemlerine başvurmamaları için konkordatoya başvurduklarını belirttiklerine göre, gerçek kişilerin sadece icra takiplerinden korunmak amacıyla konkordato talep etmesinin, konkordatonun amacıyla bağdaşır nitelikte olmadığı, sırf aleyhine başlatılacak takiplere mani olmak amacıyla konkordato talep edilmesinin, Türk Borçlar Kanunu'nun kefalete ilişkin hükümlerini ve İcra ve İflas Kanunu'nun menfi tespit davası hakkındaki bölümlerini işlevsiz hale getireceği; kanun koyucunun gerçek kişiler bakımından konkordato müessesine başvuruyu kabul etmesindeki amacının bu olmadığı, kanaati mahkememizce hasıl olmakla şartları oluşmayan talebin reddine dair karar vermek gerektiği-
İİK. mad 287 uyarınca, mahkemenin borçlunun malvarlığının muhafazası için gerekli gördüğü bütün tedbirleri alacağı- Borçlu şirketlerin kendi hesaplarına, geçici mühletin ilan tarihi ve sonrasında gelecek olan hakediş bedellerinin, bankalar tarafından kendi alacaklarına mahsup edilmemesi yönünde, hakediş bedellerinin ve alacaklarının konkordato projesi çerçevesinde ve konkordato komiseri denetiminde kullanımının sağlanması için ihtiyati tedbir kararı verilmesinin konkordatonun amacına uygun düşeceği-
Konkordato talebinde bulunan gerçek kişilerin talebi ekleyeceği belgelerin İİK.'nun 286. maddesinde ayrıntılı ve net olarak tek tek gösterildiği, bu maddede gösterilen belgelerin sunulmasının zorunlu olduğu, sunulmadığı taktirde sadece bu nedenle konkordato talebinin reddine karar verileceğinin açık olduğu, davacı gerçek ve tüzel kişiler tarafından açılan davada, gerçek kişi davacıların yetkili ve ortağı bulundukları  ......ye ait belgelerin bir kısmının ibraz edildiği, gerçek kişi davacılar ... .. yönünden 286. madde hükümlerinde belirtilen belgelerin sunulmadığı belirlendiğinden, davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
Konkordatonun temel amacı mali durumu bozulmuş borçlunun rehabilite edilerek yeniden iyileşmesine olanak sağlamak olduğu- Davacıya verilen geçici mühlet süresi içerisinde yapılan tespitlere göre şirketin mevcut işleyişi, beklentileri, konkordato projesinde öngörüleri nazara alındığında bu süreç içerisinde kaydadeğer bir ilerleme olmadığı, ortaklar tarafından piyasadaki çekler ödenmek suretiyle şirketten alacaklı durumuna geçildiği, piyasaya yüklü miktarda borcu bulunduğu, yurtdışında yapmayı planladıkları işlerle ilgili somut veriler bulunmadığı, projeksiyon döneminde faaliyetlerinden yaratılacağı bildirilen kaynakların gerçekleşebilirliği ticari hayat ve ülkenin ekonomik durumu nazara alındığında risk unsuru içerdiği, şirketin herhangi bir sermaye artışı öngörmediği, konkordato projesinin inandırıcı olmadığı kanaatine varıldığından, davanın reddine, şirket borca batık olmadığı için iflas kararı verilmesine yer olmadığına, bütün tedbirlerin kaldırılmasına karar verildiği-
Dosyaya sunulan finansal analiz raporunda ön proje ve eklerinin denetim şirketi tarafından hazırlanmadığı, finansal tabloların tam tasdik incelemesi, karşılıklı inceleme ve hesap mutabakatı yapılmadığı, sadece ödeme teklifinin başarı ihtimali açısından analize tabi tutulduğu, sermayesinin bir kısmının ödenmediği, ortaklardan birinin şirketten olan alacağını sermayeye aktarmayı planladığı, ancak bunun nakit para girişi anlamı taşımadığı, şirkette e-defter tutulduğu, komiser heyetine yurtdışında 3 ayrı proje için teklif hazırlandığı bilgisi verildiği ancak herhangi somut bir belge, sözleşme sunulmadığı, verilen 3 aylık geçici mühlet içerisinde şirketin öz kaynağından 1.282.672,74 TL. azalma olduğu, şirketin geçici mühlet içerisinde bu miktardan zarar ettiği, şirketin .... A.Ş. İle olan tahkim yargılamasında aleyhine karar çıktığı, akabinde bu kararın iptali için dava açıldığı, halen derdest olduğu, bu davanın yaklaşık 2 yıl süreceğinin tahmin edildiği ve kaybedilmesi halinde 2.400.000 Euro ödemesi gerekeceği, şirketin yurt içinde yürütülen bir faaliyeti olmadığı, yurt dışındaki faaliyetlerini başka şirket eliyle yürüttüğü ve yurtdışındaki işlerle ilgili komiser heyetine ve mahkememize hiçbir belge sunmadığı bu nedenle komiser heyeti tarafından kontrol ve tespit yapılamadığı, şirket kasasında sadece 984,56 TL. Bulunduğu, geçici mühlet içinde şüpheli alacaklardan 3.416.303,85 TL. artış olduğu, şirketin yurt içinde önemli sayılabilecek bir alacağı bulunmadığı, şirkette malzeme ve itcari mal stoğu bulunmadığı, yurt dışındakli işlerle ilgili herhangi bir hesap mutabakatı olmadığı, yurt dışındaki işler, hak edişler ve alacak hesaplarıyla ilgili sadece sözlü olarak komiser heyetine bilgi verildiği, bu nedenle komiser heyetinin kontrol yapamadığı, şirketin taşıtlarının konkordato başvurusu için düzenlenen bilanço tarihinde sonra ve mahkeme geçici mühlet kararından önce satılmış olduğu, şirkette maddi duran varlıklar içinde yer alan demirbaşlar, makine ve cihazların fiilen şirkette mevcut olmadığı ve duran varlıkların kayıtlardan düşülmesi gerektiği, ön projede finansal kiralama şirketinin mülkiyetinde olan gayrimenkullerin sanki davacı şirket mülkiyetinde gibi ifade edildiği, finansal kiralama bedellerinin ödemesinin yapılamadığı, ...... den geri alınan gayrimenkulde şirket ortağının ikamet ettiği, şirketin maddi duran varlıklarının üzerinde rayiç değer incelemesi yapıldıktan sonra ticari kayıtlar üzerinde yapılan inceleme sonucunda şirketin dava açmadan önce borca batık durumda olduğu ve geçici mühlet sürecinde bu borca batıklığın arttığı, şirketin öz kaynak tutarının hızla azaldığı, yurt dışındaki inşaat maliyetlerinin şirketin ticari defterlerinde yer almadığı, şirketin 2019 yılı sonuna kadar yurtdışı işlerden sağlamayı planladığı gelirle ilgili hiçbir belge sunmadığı, her ne kadar ön projede.... konut ve ....i işyerinin satışı planlanarak tenzilat ve indirimli konkordato talep edilmiş ise de bu taşınmazların şirket adına kayıtlı olmadıkları ve şirkete ait Türkiye sınırları içinde herhangi bir taşınmaz bulunmadığı, konkordato projesinde ön görülen ve alacaklılarla 1,5 yıl ödemesiz, sonraki 4 yıl vade konusunda anlaşma sağlanarak konkordatonun tasdikinden itibaren aylık taksitlerle faizsiz, garameten ödeme yapılması konusundaki proje ve teklifin alacaklılar tarafından kabulünün mümkün görülmediği, bu haliyle kesin mühlet verilmesi şartlarını taşımadığı gibi geçici mühletin uzatılması şartlarını da taşımadığı ve borca batık olduğundan iflasına karar verilmesi gerektiği-
Konkordato geçici komiser heyeti raporunda mali tablolara göre özellikle aktifte bulunan acilen nakde dönüşecek likit değerler ile pasifde yer alan borçlar geçici mühlet başlangıcı tarihli hesapları ile karşılaştırıldığında gerek kalan genel borçlarından likit değerler tenzil edildiğinde, kalan borç risklerinin tespit edildiği, gelecekteki projeksiyonda dikkate alındığında borç ödemelerinin yapılabileceği hususunda net bir görüşe varılamadığını, dolayısıyla her iki şirketin de konkordato projesinde belirtilen 2018 ve müteakip yıllar ciro ve net kar hedefinin hasılat ve karlılık hususunda somut bir gelişmenin yaşanmadığını ciro ve net kar hedefinin tutturulabileceği hususu bu aşamada mümkün görülmediği, sonuç olarak..'nin yurt dışı alacaklarının çok kısa bir zamanda tahsilinin mümkün olmadığını, olsa dahi tüm unsurlar dikkate alındığında ödemeler açısından yeterli olamayacağını, keza davacı ....... Faaliyetinde aksaklıkların olduğu, ve bu nedenle faaliyetin tüm unsurları itibariyle olumlu sonuçların alınamayacağının ve her iki şirketin de borca batık olmadıklarının bildirildiği görüldüğünden, iyileşme kavramı konkordato teklifinde bulunan borçlunun alacaklılara tam ve zamanında ödeme yapabilecek şekilde ödeme gücünü kazanması şeklinde olduğundan, konkordato komiserleri tarafından ibraz olunan raporda da her iki avacı şirketin de iyileşme ümidinin bulunmadığı ve projenin hayata geçirilmesinin mümkün olamayacağı belirtildiğinden, her iki davacı şirket yönünden açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiği-