Borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanması gerektiği- Dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğu senet üzerine yazılmak suretiyle ya da yazılı belge ile kanıtlanacağı-  Belgede, takip dayanağı senede açıkça atıf yapılmasının zorunlu olduğu, açıkça atıf yapıldığının kabulü için senedin, vade ve tanzim tarihleriyle miktarlarının belirtilmesi gerektiği- Takip konusu senedin arka yüzünde, “Bu senet teminat senedi olup iş tesliminde hükmü kalmayacaktır. Yalnız işin eksik bir şekilde yapıldığı taktirde resmi mercilere hak kazanacaktır.” beyanına göre, takip konusu senedin veriliş nedeninin iş teslimi olarak belirtilmiş olması senedin kayıtsız şartsız borç ikrarına havi olması şartını ortadan kaldırmakta olup senedin kambiyo vasfı taşımadığı ve teminat senedi olduğunun anlaşıldığı-
Çeklerin farklı yerlerde ibraz edilmiş olmalarının, ibraz süresinin uzaması sonucunu doğurmayacağı- Çekin tahrifattan önceki keşide tarihi gözetildiğinde, çekin 10 günlük ibraz süresi geçirildikten sonra bankaya ibraz edildiğinin anlaşılması halinde icra takibinin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Takibe dayanak yapılan 10/01/2014 düzenleme, 25/06/2014 vade tarihli, 25.000 TL bedelli bonoda keşideci olarak borçlulardan ........ Şti. ünvanının yazılı olduğu, diğer borçlu ...'ın ise kefil olarak adının yazılı olduğunun, senette birbirinin aynı olan iki adet imzanın bulunduğunun, takibin her iki borçlu aleyhinde başlatıldığının görüldüğü, o halde; mahkemece, İİK'nun 170/a maddesi uyarınca şikayetçi borçlu ... hakkındaki takibin iptaline karar verilmesi gerektiği gibi, diğer muteriz borçlu........ Şti. yönünden de takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, takibin durdurulması yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Davacının çeki davalı ile dava dışı 3. kişi konumunda olan kiracı şirket arasındaki kira sözleşmesi kapsamında teminat olarak verdiği ve şirket ile davalı arasındaki kira ilişkisinin işbu sözleşmeden önce düzenlenen başlangıç tarihli kira sözleşmesine dayandığı bilinerek; sözleşmede teminatın kira sözleşmesinin imzalandığı sırada kiracının kiraya verene vereceği zararları da kapsayacağı hüküm altına alındığından ve davalının kiracı şirkete karşı açtığı hor kullanmadan kaynaklı zararın giderilmesine ilişkin davanın kabulü kesinleştiği göz önüne alındığında, çekin bu zararı da teminat altına aldığı-
(Takip konusu edilen bonoda tanzim tarihi 01.01.2005, vade tarihi ise senet metninde Bir Ocak İkibinonbir; bononun üst kısmında vade tarihi 01.01.2005, tediye tarihi ise 01.01.2011 olarak gösterilmiş olup) Tanzim tarihinin, vade tarihi bölümünde tekrar edilmiş olması, senet metnindeki vade tarihi ve tediye tarihi dikkate alındığında ikinci bir vade tarihi olarak kabul edilemeyeceğinden, takibe konu bononun kambiyo senedi olma vasfını etkilemeyeceği-
Takibin iptaline yönelik şikayetin 5 günlük sürede yapılması gerektiği-  Borçluya "ödeme emri tebliğ edilemese" bile, alacaklının anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesi mevcut bulunduğu sürece, borçluya ödeme emrinin tebliğ edilmemesinin şikayet ve itirazda bulunmasına engel teşkil etmeyeceği-
Takip dayanağı söz konusu çekin incelenmesinde; ilk cironun lehtara ait olduğu takip alacaklısı bankanın ciro silsilesi içerisinde yer aldığı, çekin süresinde bankaya ibraz edildiği, vasıflarının tam olduğu ve alacaklının yetkili hamil olduğu anlaşıldığından, mahkemece TTK.nun 790. maddesindeki yasal düzenleme ve çek aslı üzerindeki bilgiler nazara alınarak, bu çek yönünden de şikayetin reddine karar verilmesi yerine yazılı şekilde bankadan celp edilen fotokopisi incelenerek kabulü yönünde yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Mahkemece, borçlunun, bonoda aval veren olduğundan, takip edilebilmesi için protesto çekilmesine gerek olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiğinin görüldüğü, mahkemece, borçlunun senedin protesto edilmesi gerektiğine ilişkin şikayeti dışında sair itiraz ve şikayetleri incelenmeksizin ve herhangi bir değerlendirmeye yer verilmeksizin sair itiraz ve şikayetlerini de kapsar biçimde “davanın reddi” yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Senet üzerinde yapılan değişikliklerin, geçerli olabilmesi için, düzenleyen tarafından imza veya paraf edilmek suretiyle onaylanması gerektiği- Düzeltmenin onaylı olmaması veya imzanın keşideciye ait olmadığının anlaşılması halinde, düzeltme yok hükmünde olacağı ve senedin düzeltme öncesi durumuna göre değerlendirme yapılacağı- İnkar edilen imzanın borçluya ait olduğu konusunda ispat yükünün alacaklıda olduğu; bilirkişi raporunda yer alan belirsizliğin borçlu lehine yorumlanması gerektiği-
Kambiyo senedinin kayıtsız ve şartsız belli bir miktarın ödenmesi vaadini içermesi gerektiği ve bu unsuru içermeyen senedin kambiyo senedi olmadığı- Bononun arkasına "İnşaat sözleşmesine aittir. İnşaatın bitimine kadar ödenecektir" şeklinde konulan ibare, ödemeyi başka bir olayın vukuuna bağlamış olduğundan, bononun muayyenlik unsurunu içermediği ve dolayısıyla kambiyo senedi vasfının ortadan kalkmış oluğu-