Borçlunun bu haliyle icra mahkemesine başvurusunun, İİK'nun 168/3. maddesine dayalı çekin kambiyo vasfına ilişkin şikayet olup, İİK'nun 170. maddesine dayalı imza itirazı olmadığı, borçlu, şikayet dilekçesinde, takip dayanağı çek altındaki imzasını kabul etmiş olduğundan, mahkemece, HMK'nun 266. maddesi uyarınca yöntemince bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle, takibe dayanak çekte düzeltilen keşide tarihi yanındaki parafın, keşideci konumundaki borçlunun eli mahsulü olup olmadığı belirlenerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, borçlunun başvurusunun doğrudan imzaya itiraz niteliğinde görülerek ve bu yönde düzenlenen bilirkişi raporu esas alınarak takibin durdurulmasına hükmolunmasının isabetsiz olduğu-
Takip dayanağı 17.12.2013 düzenlenme tarihli bonoda “ödeme tarihi” kısmında 17.03.2013 tarihinin yazılı olduğu, senet metninde ise vadenin “17 Mart 2014” olarak gösterildiği, bu haliyle bonoda çift vade olduğu anlaşılmakta olup, bu hususun mahkemece re’sen gözetilerek takibin iptaline karar verilmesi gerektiği-
Kesin kanaat bildirmeyen mevcut rapora göre sonuca gidilemeyeceği- Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi'nin imza incelemesinde son merci olarak kabulü hususunda yasal bir düzenleme bulunmadığı- Mahkemece, grafoloji dalında uzman bilirkişilerden oluşturulacak kuruldan yeniden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, kesin kanaat içermeyen ve dolayısıyla uyuşmazlığa çözüm getirecek nitelikte bulunmayan rapor hükme esas alınarak yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
İİK. mad. 170/a kapsamında kambiyo hukukuna ilişkin şikayetin reddi halinde şikayetçi aleyhine tazminata hükmedilemeyeceği-
Mahkemece icra dosyasının incelenmesinde görüleceği üzere alacaklının takibinin davacı borçluya ve dava dışı borçlu şirkete yönelik olduğu, icra dosyasında taahhütte bulunan borçlunun, sadece dava dışı borçlu şirket olduğu, davacı borçlunun herhangi bir taahhütte bulunmadığı, dolayısıyla çekteki keşide yeri unsurunun bulunmaması sebebiyle borçlu davacı yönünden şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Ciro sıralamasına göre; borçlu şirkete karşı müracaat sorumlusu durumunda olan alacaklının bonoyu geriye ciro yoluyla alması ve başkalarına ciro etmesi mümkün ise de, bu şekilde bonoyu ciro yolu ile devraldıktan sonra, kendisinin sorumlu olduğu kimselere, müracaat borçlusu olarak başvurmasının mümkün olmadığı, zira, geriye ciro yoluyla bonoyu devralan cirantanın, bonoyu devretmeden önceki durumuna döneceği ve bu şekilde kimlere başvurma hakkı varsa, ancak onlara karşı takip yapma imkanına kavuşacağı-
Borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurusu, İİK.'nun 168/5. maddesine dayalı, borcun bulunmadığı ve zamanaşımına uğradığına dair, borca itiraz ile İİK.nun 170/a maddesine dayalı şikayeti olduğundan, mahkemece, borçlu vekili tarafından ileri sürülen, iddialar incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Borçlular vekilinin icra mahkemesine başvurusu, İİK.nun 168/5 maddesine dayalı, borcun bulunmadığı ve zamanaşımına uğradığına dair, borca itiraz ile İİK.nun 170/a maddesine dayalı şikayeti olduğundan, mahkemece, borçlular vekili tarafından ileri sürülen, iddialar incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurusu, İİK.nun 168/5 maddesine dayalı, borcun bulunmadığı ve zamanaşımına uğradığına dair, borca itiraz ile İİK.nun 170/a maddesine dayalı şikayeti olduğundan, mahkemece, borçlu vekili tarafından ileri sürülen, iddiaların incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Aynı taraflar arasındaki aynı bonoya dayalı takibin iptaline ilişkin mahkeme kararının temyiz edilmeksizin kesinleşmiş olduğu görüldüğünden, alacaklı tarafından borçlu hakkında aynı bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile ikinci kez takip yapılmasının mümkün olmadığı-