Kefalette eşin rızasına ilişkin TBK. mad. 584' deki düzenlemenin aynı Kanunun 603. maddesi uyarınca "avalde" uygulanmayacağı-
"Takibe konu bono bedelinin icra takibinden evvel ödendiği" belirtilerek alacak ile aralarındaki borç ilişkisi kabul edilmiş olduğundan, İİK. mad. 170/ a-son ve 2 uyarınca takibin iptaline karar verilemeyeceği- Borçlu tarafça ödemeye ilişkin iddiasını ispata yarar İİK. mad. 169/a anlamında yazılı bir belge de sunulmadığına göre itirazın reddi gerektiği-
Borçlunun icra mahkemesine başvurusu çekte borçlu ilişkisi olmaması nedeniyle borçlu olmadığına yönelik olup, başvurunun bu haliyle borca itiraz niteliğinde olduğu- Borca itirazın yerinde görülmesi halinde, İİK. mad. 169/a-5 gereğince itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin İİK.nun 170/a maddesi gereğince iptaline karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Yetkili hamil olan alacaklının, borçlu ciranta hakkında takip yapabilmesi için, bononun keşidecisine ödememe protestosu göndermesi gerektiği, bu hususun icra mahkemesince re'sen gözetileceği-
Borçlunun ''...borca karşı kısmi itirazlarımın kabulüne ...'' şeklindeki ifadesiyle borcu kabul edip ödediğini ileri sürdüğünden, "takibin iptaline" karar verilemeyeceği- Borçlu tarafça ödemeye ilişkin iddiasını ispata yarar İİK'nun 169/a maddesi anlamında yazılı bir belge de sunulmadığına göre itirazın reddi gerektiği, kısmi kabule rağmen, bononun kambiyo senedi vasfı taşımadığından bahisle takibin iptaline karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Borçlunun düzenleyen konumunda olduğu, senet üzerinde senet lehtarı 3. kişinin cirosunun yer aldığı, dayanak senette ciro zincirinin şeklen düzgün olup, alacaklının teselsül eden ciro zincirine göre yetkili hamil olduğu anlaşıldığından, borçlunun diğer itiraz ve şikayetlerinin incelenmesi gerektiği-
Düzenlenme yeri içermeyen, düzenleyenin adı soyadı altında yazılı olan adreste de belirgin bir idari birimin belirtmediği takibe konu belgenin kambiyo vasfı niteliğinin bulunmadığı, mahkemece, re'sen nazara alınarak İİK. mad. 170/a-2 uyarınca takibin anılan bono yönünden iptaline karar verilmesi gerektiği-
Takibe dayanak senette düzenlenme yeri belirtilmediği gibi, düzenleyenin adının yanında da herhangi bir idari birim adının yazılı olmadığı görüldüğünden, sözü edilen senedin, kambiyo senedi niteliğinde olmadığının anlaşıldığı-
Bozma ilamında, açıkça; “...tanzim yeri bulunmadığından senedin kambiyo vasfına sahip olmadığı, ... İİK'nun 170/a maddesi uyarınca takibin iptaline karar verilmesi gerektiği” belirtilmiş olup icra mahkemesince, bozma ilamına uyulmasına karar verilmesine rağmen davacının takip dosyasını ödeme suretiyle kapattığı gerekçesi ile konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin hatalı olduğu- Bozma ilamı doğrultusunda işlem yapılması ve borçlu hakkındaki takibin bozma ilamı doğrultusunda iptaline hükmedilmesi gerektiği-
Takip konusu bononun vade tarihinin 21.09.2014 olduğu, dolayısıyla gerekçede kabul edilen tahrifat öncesi tanzim tarihi olan 21.08.2014'ün bononun vade tarihinden sonra olmasına ilişkin değerlendirmenin de isabetsiz olduğu anlaşıldığından, mahkemece; senedin tanzim tarihine ilişkin olarak ileri sürülen biçimde tahrifat yapılıp yapılmadığı konusunda, Yargıtay denetimine ve hüküm kurmaya elverişli nitelik ve netlikte, uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi kurulundan yeniden rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-