Takip dayanağı bononun arka yüzünde "bu senet H.T. ve M.G. yan yanayken doldurulabilir" şeklinde bir beyan mevcut ise de, bu beyanın “bono veya emre yazılı senedin kayıtsız ve şartsız belirli bir bedeli ödemek vaadi” unsurunu ortadan kaldıran nitelikte bir ibare olmadığı, takibe konu senedin, 6102 sayılı TTK'nun 776/1. maddesinde yer alan unsurları haiz olup, bono vasfında olduğunun kabulü gerekeceği-
Çekin muhatap bankaya ibraz edilmesi üzerine, bankanın "çek üzerindeki imzanın, keşidecinin imzası ile uyuşmaması" nedeniyle hiçbir işlem yapmaması halinde, süresinde yapılan ibraz nedeniyle, alacaklının (TTK. mad. 796 ve 808 gereğince) müracaat hakkını kaybetmeyeceği- İcra mahkemesince, "karşılıksızdır kaşesinin vurulmamış olduğu, takip dayanağı belgenin kambiyo senedi vasfını taşımadığı" gerekçesiyle "İİK. mad. 170/a uyarınca takibin iptaline" karar vermesinin hatalı olduğu- Borçlunun dilekçesinde yer alan diğer itirazlarının incelenerek karar verilmesi gerektiği-
Takibe dayanak çekin keşide yeri ile muhatap bankanın bulunduğu yer de aynı yer olduğundan ibraz süresinin on gün olduğu- Takip dayanağı çekin süresi içerisinde ibraz edildiğine göre kambiyo vasfına sahip olduğu, mahkemece itirazın esasının incelenmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile İİK'nun 170/a maddesi uyarınca takibin iptali yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Takibe konu çekin arka yüzünde; “Avalimdir H.M.İ.” ibaresinin yer aldığı ve anılan şahsın imzasının bulunduğu görüldüğü, , bu imza ciro hükmünde değil, aval hükmünde olup, Türk Ticaret Kanunu’nun 701. maddesinin dördüncü fıkrası gereğince de, kimin için aval verildiği belirtilmediğinden düzenleyen için verilmiş sayılacağı-
Takibe konu çeklerin ibraz kaşelerinde, ödeme yasağına ilişkin ihtiyati tedbir karar tarihi dışında bir tarihin, başka bir deyişle ibraz tarihinin bulunmadığı görüldüğünden, alacaklının TTK'nun 796 ve 808. maddeleri gereğince müracaat hakkını kaybettiği, bu durumda, takip dayanağı söz konusu belgeler kambiyo senedi vasfını taşımadığından adi havale niteliğinde olup, borçlunun borcu kabulü de bulunmadığından, bu belgelere dayanılarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı-
Senedin metin kısmında ödeme tarihi “24 ARALIK 2012” olarak belirtilmiş, ödeme günü bölümünde ise “25.11.2012” yazılı iken üzerinin karalandığı, her ne kadar, senedin ödeme günü bölümündeki “25.11.2012” yazılı kısım karalanmış ise de, bu kısımda keşideciye ait paraf ya da imza bulunmadığından yapılan karalama geçersiz olup senet bu haliyle çift vade içerdiğinden, mahkemece, takibe konu senet yönünden, borçlu hakkındaki takibin, İİK'nun 170/a-2 maddesi uyarınca iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Takibe dayanak bono aslının incelenmesinde; düzenleyen muteriz borçlunun isminin altında açık adresinin yazılı olduğu ve bu adresin "Boğaziçi Mah. Tiryaki Haşan Paşa Sok. No:57 Düziçi/O.iye" şeklinde olmakla, belirli bir idari birimi içerdiği görüldüğünden, düzenlenme yeri bulunan senet, kambiyo vasfını haiz olduğundan İİK'nun 170/a maddesi gereğince takibin iptaline karar verilemeyeceği-
Borçlunun, dilekçesinde, alacaklının kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip hakkının bulunmaması nedeniyle de İİK'nun 170a. maddesi uyarınca takibin iptalini talep ettiği, İİK'nun 170a maddesinde ise, tazminata ilişkin bir düzenlemenin bulunmadığı, öte yandan imzaya itirazın geri alınması nedeniyle icra mahkemesince imza itirazı yönünden bilirkişi incelemesinin de yapılmadığı, bu durumda tazminata hükmetme koşullarının oluşmadığı gözetildiğinde, mahkemece borçlu aleyhine tazminata hükmolunmasının isabetsiz olduğu-
Takip dayanağı bononun arkasına aval anlamına gelen ''Kefil İ.K.'''nın imza attığı, 6102 sayılı TTK'nun 701. maddesi gereğince kimin için verildiği belirtilmeyen bu aval keşideci için verilmiş sayılacağından, aval verenin, keşideci gibi sorumlu olacağından takip dayanağı bono için keşideci ve lehtarı takip edemeyeceği, o halde, mahkemece, alacaklının yetkili hamil olmadığı gerekçesi ile İİK’nun 170/a-2. maddesi gereğince takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Takibin borçlu şirket hakkında başlatıldığı, borçlunun yetkiye itirazı üzerine mahkemece takibin durdurulmasına yönelik tedbir kararı verilmediği anlaşılmakla, İİK'nun 170/1. maddesinin ikinci cümlesi gereğince, tedbir kararı verilmeden yetkiye itiraz edilmiş olması zamanaşımını kesmeyeceği gibi, itiraz satıştan başka icra takip muamelelerini durdurmayacağından 18.07.2012-09.08.2012 tarihli satış talepleri ile yetki itirazının kabulüne dair kararın verildiği 10.03.2014 tarihleri arasında takip işlemi yapılmamış olup, 6 aylık zamanaşımı süresinin dolduğu, o halde mahkemece, borçlunun zamanaşımı itirazının kabulüne karar verilmesi gerekeceği-