Takip dayanağı senet üzerindeki imzanın borçlu şirket yetkilisine ait olmadığına yönelik itirazın kabulü üzerine takibin durdurulmasına karar verileceği ve bu durumda alacaklının alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum olması gerekeceği-
Takibe konu edilen senette lehtar hanesinde “ ... ve Ortakları” yazılı olduğu, bu firmanın gerçek ya da tüzel kişiliği olmadığından anılan bononun kambiyo senedi vasfını taşımadığı; senet üzerindeki sözleşme ve arkasında yer alan cari hesap kayıtlarından, senedin kayıtsız şartsız bir ödeme vaadi unsurunu içermediği anlaşıldığından, bu nedenle de kambiyo vasfı olmadığı; icra mahkemesince, İİK. mad. 170/a uyarınca re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerektiği-
Borçlunun, takibe dayanak senedin, veresiye fişi aslından koparıldığına ilişkin sahtelik iddiası yargılamayı gerektirdiğinden, bu iddianın dar yetkili icra mahkemesinde incelenmesinin mümkün olmadığı-
Çekin keşide tarihinde tahrifat yapıldığı, paraf imzasının da sahte olduğu yönündeki itirazların, çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden HMK'nun 266. maddesi uyarınca bilirkişi incelemesi ile sonuçlandırılması gerekeceği, çek keşideci tarafından düzenlenmiş olduğundan, çek üzerindeki çıkıntı ve değişikliklerin keşideci tarafından paraf edilmesi gerekeceği, ayrıca bu durum çekin vasfını etkileyen bir husus olduğundan keşideci dışındaki tarafların da şikayette bulunmakta hukuki yararlarının olduğu-
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takibe dayanak teşkil eden bonoda önce lehtar olarak G.T. ismi yazılı iken adın üstü çizilerek sonradan M.K. yazılarak takibe konulduğu, üzerinde keşideci parafının olmadığının görüldüğü, yapılan bu değişikliğin sonuç doğurabilmesi için keşideci onayına bağlı olduğundan ve senet üzerinde de herhangi bir onayı bulunmadığı ve borçlu keşidecinin kabulü de olmadığı dikkate alındığında yapılan bu değişikliğin yazılmamış sayılacağı, bu durumda takip konusu bono kambiyo senedi vasfında olmadığından takibe konu yapılamayacağı, mahkemece takibin İİK.nun 170/a maddesi uyarınca şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar vermek gerekeceği-
Takip dayanağı senette, senedin teminat amaçlı verildiğine yönelik bir açıklama olmadığı gibi, borçlular, senedin takip alacaklısı bankaya teminat olarak verildiği iddialarını, senede açıkça atıf yapan bir sözleşmeyle de ispatlayamadıklarından, mahkemece, borçluların itirazının reddine karar verilmesi gerekeceği-
Takip dayanağı senedin arka yüzünde; ''iş bu senet ... ile ... arasında imzalanan sözleşmede yer alan şartlarca teminat olarak düzenlenmiştir” ibaresinin yer alıp, bu haliyle senedin, kayıtsız şartsız belirli bir bedeli ödeme vaadini içermediğinden, TTK. mad. 776/1-b ve mad. 777/1. gereğince kambiyo senedi niteliğini haiz olmadığı-
Keşide yeri unsuru bulunmayan dayanak belge bono olarak kabul edilemeyeceği- Tanzim yeri olarak idari birim adının (kent, ilçe, bucak, köy gibi) yazılmasının zorunlu ve yeterli olduğu-
Senedin, teminat amacıyla verildiği gerekçesiyle borçluların borca itirazının kabulü halinde, borçlular hakkındaki takibin durdurulmasına karar verilmesi gerektiği-
Keşide yerinin, hiçbir duraksamaya meydan vermeyecek şekilde anlaşılabilir olması koşulu ile kısaltılmış olarak senede/çeke yazılabileceği; “Ant” şeklinde kısaltmanın bu nitelikte olmadığı- Kambiyo senedi niteliği bulunmayan bu senetlerle başlatılıp kesinleşen takipte, İİK'nun 71/2. maddesi gereğince takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde işleyecek zamanaşımı süresinin, 6762 s. TTK'nun 726. maddesine göre hesaplanamayacağı, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takibin kesinleşmesinin de bu durumu değiştirmeyeceği, zamanaşımı süresinin, 818 s. BK.nun 125. maddesi uyarınca on yıl olup, şikayete konu takipte on yıllık zamanaşımı süresi dolmadığından borçlunun zamanaşımı şikayetinin reddine karar verilmesi gerektiği-