Senetteki imzanın borçluya ait olduğunu, senedi elinde bulunduran ve takibe başlayan alacaklının ispatlamakla yükümlü olacağı-
Borçlu şirketin icra mahkemesine başvurusunun, çeki keşide eden kişinin temsile yetkisi olmadığından kendilerinin borçtan sorumlu olmadığına ilişkin olup, İİK. 169 kapsamında borca itiraz olduğu- Adi ortaklığın ortağı olan borçlu, icra mahkemesine başvurusunda takibe konu çekteki imzaya itiraz etmediğine, bir başka ifadeyle iş ortaklığı müdürüne ait olmadığını ileri sürmediğine göre, imzanın adı geçen yetkiliye ait olduğunun kabulünün gerekeceği-
6100 s. HMK yürürlüğe girmeden önce açılmış olan dava mahkemece HMK'nun yürürlüğe girmesinden sonra işlemden kaldırılmış olduğundan ve mülga HUMK döneminde bir işlemden kaldırma kararı verilmediğine göre kazanılmış bir haktan söz edilemeyeceği, ikinci kez takipsiz bırakılan celsede davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekeceği-
İcra mahkemesi kararları kesin hüküm niteliği taşımadığından borca ve imzaya itirazın incelenmesi sırasında sahtelik iddiasına dayalı olarak genel mahkemelerde açılan davaların bekletici mesele yapılamayacağı gibi takibin durdurulmasına da karar verilemeyeceği, yalnızca itirazın esasına ilişkin karara kadar icra takibinin muvakkaten durdurulmasına karar verilebileceği, ancak genel mahkemeden alınacak ihtiyati tedbir kararı ile icra takibinin durdurulmasının mümkün olacağı- Takibin kesinleşmesi öncesi veya sonrasında takibe konu senedin sahteliğinin iddia edilmesinin, HMK'nun 209. maddesi uyarınca takibin durdurulması sonucunu doğurmayacağı-
Borçlunun imzaya itirazı kabul edildiğine göre, mahkemece, İİK.nun 170/3. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptaline hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
İmzaya itirazda ispat külfeti alacaklı tarafa ait olduğu, alacaklı, yeniden bilirkişi incelemesi yapılmasını talep ettiğine göre, mahkemece alacaklının talebi doğrultusunda yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonuca gidilmesi gerektiği-
İİK'nun 170/3. maddesi gereğince icra mahkemesince imza incelemesi yapılmadan alacaklı aleyhine tazminata hükmedilemeyeceği-
Takip dayanağı bono üzerinde "şeklen" keşidecinin imzasının bulunduğundan, bu imzanın keşideciye ait olmamasının avalisti sorumluluktan kurtarmayacağı-
İmzaya itiraz hakkında icra mahkemesince verilen karar maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeyeceğinden bu kararlara karşı yargılamanın iadesi yoluna başvurulamayacağı-
Takibe dayanak 100.000 TL'lik bononun keşidecisi Akım Enerji Elek. İnş. Malz.Ltd.Şti., lehtarı dava dışı Sim Elektrik Ltd. Şti., alacaklısı ise ciranta E.Z. olup keşide tarihinin 15.04.2013 olduğu, borçlu Akım Enerji Elek. İnş. Malz.Ltd.Şti.'nin itirazına konu ettiği 17.10.2013 tarihli taşeron sözleşmesi her ne kadar Akım Enerji Elek. İnş. Malz.Ltd.Şti. ile dava dışı lehtar Sim Elektrik Ltd. Şti, arasında yapılmış ise de dayanak bononun arkasında "teminat senedidir sözleşme ekidir" ibaresinin yazılı olduğu, bu durumda takip alacaklısının iyiniyetinden bahsedilemeyeceği, ayrıca taşeron sözleşmesinin 8. maddesinde; "yüklenici 2 adet 100.000 TL açık tarihli teminat çeki-senedi vermiş olup sözleşme hükümlerine aykırı hareket edilmesi halinde yüklenici teminat çekini-senedini taşerona ihtar çekmeden irat kaydetme ve tahsile koyma hakkına sahiptir" dendiğinden kayıtsız şartsız bir borç ikrarından bahsetmenin de mümkün olmadığı, o halde alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden bu bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı, mahkemece, şikayetin kabulü ile İİK.nun 170/a maddesi uyarınca takibin iptaline karar verilmesinin gerekeceği-