Mahkemece hükme esas alınan son bilirkişi raporu kesin kanaat bildirmeyip imzanın borçlu tarafından atılmış olabileceği şeklinde ihtimale dayalı olarak düzenlenmiş olmakla anlaşmazlığa çözüm getirecek nitelikte görülmediği ve imzanın aidiyeti hususunda kesin kanaat içeren rapor temin edilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Düzenlendiği yer gösterilmeyen bir bononun düzenleyenin adı ve soyadı yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılacağı ve tanzim yeri olarak idari birim adının yazılmasının zorunlu ve yeterli olduğu- Hakimin takip dayanağı senedin kambiyo vasfında olup olmadığını veya alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunup bulunmadığını re’sen incelemesi gerektiği-
"İmzanın borçluya ait olduğunu" kanıtlama külfetinin alacaklıya ait olduğu, imzanın borçluya ait olduğunun alacaklı tarafça kanıtlanamaması nedeniyle itirazın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Raporların Adli Tıp Kurumundan alınmış ve heyetçe düzenlenmiş olmasının ona üstünlük sağlamayacağı, kesin kanaat bildirmeyen mevcut raporlara göre sonuca gidilemeyecek olup, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinin imza incelemesinde son merci olarak kabulü hususunda yasal bir düzenleme bulunmadığı-
Menfi tespit davasında hükmedilen kötüniyet tazminatından, aynı takip nedeniyle icra hukuk mahkemesince İİK’nun 170/son maddesi uyarınca hükmedilen % 20 oranındaki icra inkar tazminatının indirilemeyeceği-
Mahkemece herhangi bir imza incelemesi yapılmaksızın sonuca gidildiği, alacaklının inkar tazminatı ve para cezasıyla sorumlu tutulmasının isabetsiz olduğu-
Mahkemece, HMK'nun 266.maddesi gereğince dayanak senetteki rakamla gösterilen kısmı ile bedel yazan kısmında tahrifat yapılıp yapılmadığı yönünde bilirkişi incelemesi yaptırılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Senedi ciro yoluyla iktisap eden alacaklının, senetteki imzanın keşidecinin eli ürünü olup olmadığını bilebilecek konumda olmadığı ve borçlu tarafından, alacaklının senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu da kanıtlanamadığına göre, mahkemece, alacaklının tazminat ve para cezasından sorumlu tutulması isabetsiz olup kararın belirtilen nedenle bozulmasının gerekeceği-
Senette yer alan imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfetinin, senedi elinde bulundurup takibe girişen ve imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklıya düştüğü-
Takip dayanağı senetlerdeki imzanın borçluya ait olmadığı kesinleşen menfi tespit davası ile kesin hükme bağlanmış olduğundan bahisle mahkemece itirazın kabulüne karar verileceği-