Alacaklının, takip dayanağı senette lehtar, borçlunun ise senedi düzenleyen olduğu, bu durumda, alacaklı lehtarın, imzaya itiraz eden düzenleyenin imzasının sıhhatini bilecek durumda olduğundan senedi takibe koymada ağır kusurlu kabul edilmesinin gerekeceği-
Çekteki imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklı olduğundan bu iddiayı ispat külfetinin de alacaklıya ait olduğu-
Borçlunun imzanın kendisine ait olmadığı yönündeki iddiasını beş gün içinde ve açıkça icra mahkemesine bildirmesi gerekeceği-
Bonodaki imzaların borçlu eli ürünü olduğunu kontrol etmeden ya da imzaların huzurunda atılmasını sağlamadan bonoyu alan alacaklının, imza itirazı kabul edilen borçluya karşı başlattığı takipte ağır kusurlu sayılacağı, mahkemece, borçlu yararına tazminata ve ayrıca alacaklı aleyhine para cezasına hükmedilmesi gerekeceği-
Bononun keşide tarihi itibariyle borçlu şirket yetkililerinin belirlenmesi, mahkemece yöntemince imza örnekleri toplanıp imza incelemesi yaptırılarak takibe konu bonolardaki imzaların borçlu şirket yetkilisine ait olup olmadığının saptanması ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Alacaklının alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edileceği, bu orandan daha fazla tazminata hükmedilme gerekçesi gösterilmeden alacaklının %40 oranında tazminatla sorumlu tutulmasının hatalı olduğu- Borçlunun imzaya itirazının kabulü halinde takibin "durması" yerine "iptaline" karar verilmesinin hatalı olduğu-
'Takip konusu senedin sahteliği’nin iddia edilmesi (senetteki yazı veya imzanın inkar edilmesi) halinde, HMK.’nun 209/(1) maddesi uyarınca takibin durup durmayacağı-
Dosya borcunun diğer takip borçlusu tarafından ödenmiş olmasının muteriz borçlunun imzaya itirazının incelemesine engel teşkil etmeyeceği, mahkemece, borçlunun imzaya itirazının esasının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Takip konusu çeklerdeki imzaların, (bankaya ibraz edilmediği saptanan çek dışındaki) davacı-borçlu şirket yetkililerine ait olup olmadıklarının yöntemince araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Keşideci- borçlunun itirazı imzaya ve borca yönelik olup, bononun teminat senedi olarak düzenlendiğine ilişkin bir itirazı bulunmadığından, ayrıca alacaklı ile lehtar-ciranta arasındaki ilişki keşidecinin sorumluluğunu etkilemeyeceğinden, mahkemece borçlunun dilekçesinde yer alan itirazların incelenmesi gerekeceği-