İmzaya itirazın kabulü halinde takip duracağından, borçlu tarafından takibe konu imzaya itiraz edilen senet hakkında takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken talep aşılarak senet hakkında takibin iptaline karar verilmesinin hatalı olduğu-
Takibin kesinleşmesi öncesi veya sonrasında takibe konu senedin sahteliğinin iddia edilmesinin HMK 209. madddesi uyarınca takibin durdurulması sonucunu doğurmayacağı-
Hükme esas alınan bilirkişi raporu, kesin kanaat bildirmeyip senetteki imzaların borçlular tarafından atılmış olabileceği şeklinde ihtimale dayalı olarak düzenlenmiş olduğundan imzanın aidiyeti hususunda kesin kanaat içeren rapor temin edilmesi gerekeceği-
Borçlunun imzaya itiraz etmesi nedeniyle, dayanak bonodaki keşideci imzasının borçlunun elinden çıkıp çıkmadığının bilirkişi marifetiyle usulüne uygun imza incelemesi yaptırılmak suretiyle tespit edilmesi gerekeceği-
Geçici olarak duran takipte borçlu tarafın imzaya itirazı reddedildiğine göre takip tarihi itibariyle uygulanması gereken İİK'nun 170/3. maddesi uyarınca alacaklının talebi doğrultusunda borçlu aleyhine %40'dan (05.07.2012 tarihinden sonraki takiplerde %20'sinden) aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesinin gerekeceği-
Fotokopi üzerinden imza incelemesi yapılmasının mümkün olmadığı, imza incelemesinin belge asılları esas alınarak yapılması gerekeceği-
İmzaya itirazın duruşmalı incelenmesinin zorunlu olduğu, mahkemece duruşma açıldığına göre öncelikle taraflara duruşma davetiyesinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi gerekeceği-
Takip konusu senetteki imzanın borçlu eli ürünü olduğunun kesin olup, bu senede ilişkin sahtelik iddiası yargılamayı gerektiğinden, bu iddianın icra mahkemesince incelenemeyeceği-
Mahkemece, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda, imzanın borçlunun eli ürünü olmadığı belirlendiğine göre, senet lehtarı olan alacaklı, keşideci borçlu hakkında yaptığı takipte imzanın adı geçene ait olup olmadığını bilebilecek durumda olduğundan ve dolayısıyla senedi takibe koymada en azından ağır kusurlu bulunduğundan, borçlu lehine tazminata hükmedilmesinin gerekeceği-
Takibin muvakkaten durdurulması halinde tazminata ve para cezasına hükmedilebileceğinden, bu şart gerçekleşmediğinden, borçlu aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceği-