Bononun keşide tarihi itibariyle borçlu şirket yetkililerinin belirlenmesi, mahkemece yöntemince imza örnekleri toplanıp imza incelemesi yaptırılarak takibe konu bonolardaki imzaların borçlu şirket yetkilisine ait olup olmadığının saptanması ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Alacaklının alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edileceği, bu orandan daha fazla tazminata hükmedilme gerekçesi gösterilmeden alacaklının %40 oranında tazminatla sorumlu tutulmasının hatalı olduğu- Borçlunun imzaya itirazının kabulü halinde takibin "durması" yerine "iptaline" karar verilmesinin hatalı olduğu-
Takibin kesinleşmesi öncesi veya sonrasında, takibe konu senedin sahteliğinin iddia edilmesi, HMK'nin 209. maddesi uyarınca takibin durdurulması sonucunu doğurmayacağı- Borçlunun sahtelik nedenine dayalı olarak açtığı menfi tespit davası, İİK'nin 72. maddesi kapsamında bir dava olup, bu maddedeki usule göre mahkemeden alınacak ihtiyati tedbir kararı ile icra takibinin durdurulabileceği-
Dosya borcunun diğer takip borçlusu tarafından ödenmiş olmasının muteriz borçlunun imzaya itirazının incelemesine engel teşkil etmeyeceği, mahkemece, borçlunun imzaya itirazının esasının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Keşideci- borçlunun itirazı imzaya ve borca yönelik olup, bononun teminat senedi olarak düzenlendiğine ilişkin bir itirazı bulunmadığından, ayrıca alacaklı ile lehtar-ciranta arasındaki ilişki keşidecinin sorumluluğunu etkilemeyeceğinden, mahkemece borçlunun dilekçesinde yer alan itirazların incelenmesi gerekeceği-
Takip konusu çeklerdeki imzaların, (bankaya ibraz edilmediği saptanan çek dışındaki) davacı-borçlu şirket yetkililerine ait olup olmadıklarının yöntemince araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
İmzaya itirazın kabulü halinde takip duracağından, borçlu tarafından takibe konu imzaya itiraz edilen senet hakkında takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken talep aşılarak senet hakkında takibin iptaline karar verilmesinin hatalı olduğu-
Takibin kesinleşmesi öncesi veya sonrasında takibe konu senedin sahteliğinin iddia edilmesinin HMK 209. madddesi uyarınca takibin durdurulması sonucunu doğurmayacağı-
Hükme esas alınan bilirkişi raporu, kesin kanaat bildirmeyip senetteki imzaların borçlular tarafından atılmış olabileceği şeklinde ihtimale dayalı olarak düzenlenmiş olduğundan imzanın aidiyeti hususunda kesin kanaat içeren rapor temin edilmesi gerekeceği-
Borçlunun imzaya itiraz etmesi nedeniyle, dayanak bonodaki keşideci imzasının borçlunun elinden çıkıp çıkmadığının bilirkişi marifetiyle usulüne uygun imza incelemesi yaptırılmak suretiyle tespit edilmesi gerekeceği-