Borçlunun borcuna mahsuben ödemede bulunmasının ya da taksitle ödeme teklifinde bulunmuş olmasının, «imza itirazının incelenmesini engellemeyeceği—
Sadece «ad» ve «soyadı» yazılarak da «imza» atılamayacağı-
Ödeme emrinin tebliğinden önce ihtiyati haciz kararının infazı sırasındaki harici ikrarın, borçlunun imzaya itiraz hakkını ortadan kaldırmayacağı-
Kambiyo senedinde bazı imzaların sahte olmasının, diğer imza sahiplerinin sorumluluğuna etkili olmayacağı—
«İmza» itirazına (inkarına) ilişkin uyuşmazlıklarda, ‘imzanın borçluya (davacıya) ait olduğu’ hususunun alacaklı (davalı) tarafından ispat edilmesi gerekeceği, borçludan olumsuzu ispat etmesinin istenemeyeceği—İnkar edilen imzanın borçluya ait olup olmadığının icra mahkemesince saptanamaması halinde, uyuşmazlığın dar yetkili icra mahkemeside çözümlenemeyeceği, bu durumda borçluya olumsuz tesbit davası açma külfetinin yüklenemeyeceği, alacaklının genel hükümlere göre dava açarak alacağını diğer kanıtlarla isbat etmesi gerekeceği (Bu nedenlede, bu durumda icra mahkemesince «imza itirazının kabulüne» karar verilmesi gerekeceği)—
İcra mahkemesi kararlarının cevapla temyiz edilebileceği HUMK. 433/II)—
«İmza itirazı»nın bir «dilekçe ile», icra mahkemesine yapılması gerekeceği—
İİK. 170’de İİK. 68a/III’e yapılan yollama ile icra mahkemesine tanınmış yetkinin «reddedilen imzanın borçluya ait olması» ile sınırlı olduğu, senedin diğer bölümlerindeki tahrifat iddialarının mutlaka bilirkişi vasıtasıyla inceleme yaptırılarak araştırılması gerekeceği—