Borçlu tarafından rapora itiraz edilmiş olması da dikkate alınarak, mukayese belgeler ve huzurda borçludan alınan imza örneklerinin tamamı üzerinde, üç kişilik bir bilirkişi heyetince yukarıda belirtilen niteliklere uygun şekilde yaptırılacak detaylı inceleme neticesinde alınacak raporun sonucuna göre karar verilmesi gerektiği- İmza incelemesinin yapılma şekli- "İmzanın borçluya ait olduğunu" kanıtlama külfetinin alacaklıya ait olduğu göz ardı edilmeden ispat yükünü ters çevirecek bir uygulamaya gidilmemesi gerekeceği-
İlk Derece Mahkemesince, "imzaya itirazın reddi ile borçlu aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesi" isabetli ise de, tazminat ve para cezasının alacaklı hakkında takibe geçilen asıl alacak miktarı olan 426.400 TL üzerinden hesaplanması gerekirken takip dayanağı çek bedeli olan 530.000,00 TL esas alınarak fazla tazminata ve para cezasına hükmedilmesi isabetsiz olduğu-
Dosyada bulunan raporda, imzanın borçlunun eli ürünü olup olmadığı hususunda net bir görüş bildirilmemiş olduğu; mahkemece, bu rapor hükme esas alınarak "itirazın kabulüne" karar verilmiş ise de, kesin kanaat bildirmeyen mevcut rapora göre sonuca gidilemeyeceği- Bu durumda, alacaklı tarafça yeni bir bilirkişi incelemesi yapılması talep edildiğine göre; mahkemece ispat yükünün alacaklı da olduğu kuralı da nazara alınarak yeniden uzman bilirkişilerden oluşturulacak kuruldan rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
12. HD. 20.11.2024 T. E: 4580, K: 9639
Takip dayanağı bononun bedel bölümünde tahrifat yapıldığının saptanması halinde, senedin tahrifattan önceki miktar için geçerli sayılması gerekeceği- -
İcra mahkemesince alacaklının tazminatla ve para cezası ile sorumlu tutulması doğru ise de, tazminata ve para cezasına yabancı para alacağının takip tarihindeki Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın efektif satış kuru üzerinden hesaplanacak Türk Lirası karşılığı belirlenerek hükmedilmesi gerekirken, yabancı para (USD) esas alınmak suretiyle tazminata ve para cezasına karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
İcra mahkemesince, tazminata ve para cezasına yabancı para alacağının takip tarihindeki kur üzerinden hesaplanacak Türk Lirası karşılığı belirlenerek hükmedilmesi gerekeceği-
İtiraza konu edilen çek üzerindeki imzaların muteriz keşideci borçluya aidiyeti hususunda dosya kapsamında mevcut raporlar arasında çelişki bulunduğu, bozma üzerine Bölge Adliye Mahkemesince dosya kapsamına alınan Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinin Genişletilmiş Uzmanlar Kurulunun 09.11.2023 tarihli raporunda ve 02.02.2024 tarihli ek raporda çekteki imzanın kuvvetle muhtemel şikayetçi borçlunun elinin ürünü olduğu yönünde kanaat bildirilmiş olmakla raporlar arasındaki bu çelişkinin giderilmediğinin görüldüğü ve bu nedenle; raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için yeniden ve grafoloji alanında ehil bilirkişilerden oluşturulacak bir kuruldan kuşkudan uzak, Yargıtay denetimine ve hüküm kurmaya elverişli rapor alınarak, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan takipte, takibe konu kambiyo senedi altındaki imzaya itiraz, İİK'nun 170. maddesinde özel olarak düzenlendiğinden, imza inkarı nedenine dayalı sahtelik iddiası hakkında, sonraki genel kanun olan HMK'nun 209. maddesinin uygulanamayacağı- İmza itirazının, satıştan başka icra takip muamelelerini durdurmayacağı, ancak; icra mahkemesinin itirazla ilgili kararına kadar takibin geçici olarak durdurulmasına karar verebileceği- Öte yandan sahtelik iddiasının imza itirazı dışındaki bir nedene dayanması halinde, Yargutay 12. Hukuk dairesi; İcra ve İflas Kanunu'nda bir düzenleme bulunmadığından HMK'nun 209. maddesinin uygulanması gerektiği görüşünde iken, daha sonra içtihat değişikliğine giderek sahtelik iddiasının borca itiraz niteliğinde olup, bu konunun da İİK'nun 169/a maddesinde düzenlenmiş olması nedeniyle, HMK'nun 209. maddesinin bu yönden de uygulama yerinin olmadığı görüşünü benimsemiş olduğu- İcra mahkemesinin kararları kural olarak maddi anlamda kesin hüküm niteliği taşımadığından borca veya imzaya itirazın incelenmesi sırasında sahtelik iddiasına dayalı olarak genel mahkemelerde açılan davaları bekletici mesele yapamayacağı gibi genel mahkemede dava açıldığı gerekçesine dayalı olarak takibin durdurulmasına da karar veremeyeceği, ancak itirazın esası hakkındaki kararına kadar icra takibinin İİK hükümlerine göre muvakkaten durdurulmasına karar verebileceği ya da genel mahkemede açılmış olan davada usulüne uygun bir şekilde tedbir kararı verilebileceği-
İcra Hukuk Mahkemesince karara esas alınan 10.07.2023 tarihli bilirkişi raporu ile dosyada mevcut Cumhuriyet Başsavcılığı Bakırköy Hazırlık Bürosu .... dosya nolu, 06.03.2023 tarihli bilirkişi raporu arasında çelişki bulunduğundan, tanzim tarihine yakın mukayeseye esas daha fazla belge temini ile çelişkiyi giderecek rapor alınması gerekeceği-