Davacının kendi vekili ile yaptığı ve sadece akdeden tarafları bağlayan nispi nitelikteki ücret sözleşmesi uyarınca ödenmesi kararlaştırılan bedel ile vekaletname düzenlenmesi için noter masrafı olarak ödenen bedelden, haksız icra takibi nedeni ile uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkin davada, davalının sorumlu tutulamayacağı-
Davacının açmış olduğu istihkak davasının reddedilmiş olmasının, iddiasında kötüniyetli olarak hareket ettiği sonucunu doğurmayacağından, haksız eyleme dayalı maddi tazminat istemine ilişkin davanın reddi gerekeceği-
Ticari aracın haksız olarak haczedilerek muhafaza altına alındığı bu süre içerisinde uğradığı kazanç kaybı ve otopark ücreti bedelinin tahsiline karar verilmesi talepli davada, mahkemece, haciz tarihi itibariyle aracın trafikte davacı adına kayıtlı olmaması ve taraflar arasında görülen istihkak davasında da davacının tazminat talebinin reddedilmiş olması karşısında haksız hacizden söz edilemeyeceği kabul edilerek, davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
“Hastane işletme ruhsatı”nın, bir ticari işletme olan özel hastaneden ayrı ve müstakil bir ekonomik değer sahip olduğu ve tek başına devrinin mümkün bulunduğu sonucuna -TC Sağlık Bakanlığı’nda alınacak cevaba göre- varılması halinde, icra mahkemesince, “hastane işletme ruhsatı üzerindeki haczin kaldırılmasına yönelik şikayetin reddine”, aksi halde ise “şikayetin kabulüne” karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, davalının kendisinden beklenen özeni göstermediği, kusuru ile davacı hakkında haksız takip yapılmasına neden olduğu gözetilerek, davacı yararına uygun bir manevi tazminat ödenmesi gerektiği-
İcra mahkemesince haczin öğrenilme tarihi araştırılarak bu tarih esas alınıp şikayetin süresinde yapılıp yapılmadığının belirlenmesi gerektiği-
Mahkemece, davalının davacının bilgisi ve rızası dışında kimlik bilgilerini kullanarak davacı adına kredi kullandığı ve davalı bankanın ise kendisinden beklenen özeni göstermediği, davalıların kusuru ile davacı hakkında haksız takip yapılmasına neden oldukları gözetilerek, davacı yararına uygun bir manevi tazminat ödetilmesi gerektiği-
Haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davada, devlet memuru olan davacının mazeret dilekçesi değerlendirilmeksizin, davacının davayı takip etmediğinden bahisle dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesinin hatalı olduğu-
Borçlunun mevcut hacizlerin kaldırılması ve hacizli mallarının satılmasını önlemek için, takip giderleri ve faizleri ile birlikte borcun tamamını karşılayacak ve her an paraya çevrilebilecek muteber ve kesin banka teminat mektubunu takip dosyasına ibraz ettiğine göre, icra müdürlüğünce teminatın kabul edilerek hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, İİK'nun 72/3. maddesindeki 'para' tabiri dar yorumlanarak istemin reddini isabetsiz olduğu-
Alacaklının, daha önce takip borçlusuna ait olup haciz konulan taşınmaz üzerindeki haczin yenilenmesi talebinde bulunduğu ve bu talebe istinaden taşınmaza yeniden haciz konulduğu ancak taşınmazın bu tarihiten önce şikayetçi tarafından satın alındığı ikinci kez konulan haciz tarihinde ona ait olduğu anlaşıldığından mahkemece taşınmaz, takipte taraf olmayan, şikayetçiye ait olduğundan şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği- İcra ve İflas Kanunu’nda haczin yenilenmesi müessesesi bulunmadığından taşınmaz üzerine konan her haciz yeni bir haciz olarak değerlendirilmesi gerektiği-