Mahkemece; borçlu tarafından ibraz edilen teminat mektubunun, dosya borcunun tamamını (asıl alacak ve fer'ileri ile birlikte) karşılayıp karşılamadığı araştırılarak, karşılaması halinde, aşkın hale gelen hacizlerin kaldırılmasına, karşılamaması halinde istemin reddine karar verilmesi gerekeceği-
"Taşkın haciz" şikayeti hakkında icra mahkemesince verilen kararın kesin nitelikte olduğu-
Somut olayda, şikayetçinin, velayeti kendisinde bulunan çocuklarına velayeten icra mahkemesine yaptığı başvuru, çocukların babası olan borçlunun ölümünden sonra haczedilen emekli ikramiyesi ile yetim aylığının, çocuklar tarafından mirasın reddedilmesi ile beraber terekeye dahil olmaması nedeniyle çocuklara ait olduğu, bu nedenle borçlunun borcundan dolayı haczedilemeyeceği gerekçesiyle haczin kaldırılmasından ibaret olup, yetim aylığına konulan haciz, bizzat şikayetçinin hukukunu ilgilendirdiğinden, şikayetçinin haczin kaldırılmasını istemekte hukuki yararı olduğu-HMK.'nun 33. maddesi gereğince, başvurunun hukuki tavsifi hakime ait olup, iddianın yukarıda özetlenen içeriği ve ileri sürülüş biçimi itibariyle başvurunun istihkak davası niteliğinde olduğu, o halde mahkemece, şikayetçinin haczin kaldırılması isteminin istihkak davası olarak vasıflandırılıp, noksan harcı da tamamlatılmak suretiyle yargılamanın istihkak davası kapsamında sürdürülerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Şikayetçinin tasarrufun iptali davasında taraf konumunda olmadığı ve anılan davada, adı geçen üçüncü kişi hakkında verilmiş herhangi bir karar bulunmadığı sabit olup, tasarrufun iptaline ilişkin alınan ilamın tarafı olmayan üçüncü kişi yönünden sonuç doğurmayacağı, tasarrufun iptali davasının kabulü ile kesin hacze dönüşen ve İİK. mad 281/2 uyarınca verilmiş bir ihtiyati haciz kararı bulunmadığı gibi, bu doğrultuda şikayetçinin iktisabından önce konulmuş bir ihtiyati haciz veya haciz de bulunmadığından, şikayetçi, taşınmazı, tasarrufun iptali kararına istinaden konulan hacizle yükümlü olarak devralmadığına göre, şikayetçiye karşı hüküm ifade etmeyen tasarrufun iptali kararına istinaden kayden maliki olduğu taşınmaza adı geçenin iktisap tarihinden sonra haciz işlemi uygulanmasının mümkün olmadığı- Taşınmazın borçlunun borcu nedeniyle haczedilebilmesi için haciz tarihinde borçlunun adına kayıtlı olması zorunlu olduğundan, şikayetçi icra takibinde borçlu sıfatı bulunmadığına ve haciz tarihinde taşınmazların maliki olup tasarrufun iptali işleminde de taraf sıfatı olmadığından şikayetçi üçüncü kişiye ait taşınmazlar üzerine haciz konulması usul ve yasaya aykırı olduğu-
İİK. m. 36 çerçevesinde, takip konusu ilamı temyiz ettiğini bildirerek kendisine Yargıtay'dan tehir-i icra kararı getirmek üzere mehil verilmesini isteyen borçlu tarafından, dosya borcunun tamamının (asıl alacak ve fer'ilerinin) icra dairesine depo edilmiş olması halinde icra dairesince (ya da şikayet üzerine icra mahkemesince) "aşkın hale gelen (İİK. 85/III) hacizlerin kaldırılmasına" karar verilmesi gerekeceği-
Somut olayda, itirazın iptaline karar verilmiş olmakla ve itirazın iptali ilamının infazı için kesinleşmesi de gerekmediğine göre, alacaklının talebi üzerine taşınmazlar üzerine ikinci kez haciz konulmasında yasaya aykırılık olmadığından, mahkemece, şikayetin reddine karar verilmesi gerekeceği- Taşınmazın üzerinde haciz varken, alacaklının talebi üzerine yeniden haciz konulmasıyla, önceki hacizden vazgeçildiğinin söylenemeyeceği-
Borçlunun kendi yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmazlarından ve alacak ve haklarından borcu karşılayacak kadarının haczolunacağı-
Borçlular, hacizli mallarının satılmasını önlemek ve mevcut hacizlerin kaldırılması için takip giderleri ve faizleri ile birlikte borcun tamamını karşılayacak nakit parayı takip dosyasına yatırdıklarına göre, icra müdürlüğünce anılan teminatın kabul edilerek hacizlerin kaldırılması gerektiği-
"Taşkın haciz" şikayeti hakkında icra mahkemesince verilen kararın kesin nitelikte olduğu- Şikayetçi borçlunun diğer takip borçlusuna ait mallar üzerindeki haczin kaldırılmasına konusundaki şikayetinin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerekeceği-
İİK. nun 85. maddesi uyarınca borçlunun mal ve haklarından, alacaklının ana para, faiz ve masraflar dahil tüm alacağına yetecek miktarının haczolunacağı, buna göre, dosya alacağının tamamının icra müdürlüğüne yatırılması halinde, mevcut hacizler aşkın hale geleceği gibi hacizlerin devam etmesinde alacaklının da hukuki yararı kalmayacağından kaldırılmaları gerekeceği-