Borçlunun, mallarının haczedilmesini ve satılmasını önlemek için, takip giderleri ve faizleri ile birlikte alacağın tamamını karşılayacak parayı veya teminatı icra müdürlüğüne yatırarak menfi tespit davasına bakan mahkemeden bu paranın alacaklıya verilmemesi için tedbir kararı alabileceği,bu durumda alacağın tamamını karşılayacak ve her an paraya çevrilebilecek muteber ve kesin banka teminat mektubunun ibrazı halinde bunun icra dairesince kabulü gerektiği-
Üst hakkı taşınmazdan bağımsız nitelikte olmayıp; üst hakkının tesis edildiği taşınmazın Kültür ve Tabiat Varlığı niteliğinde olduğu ve kamu malı niteliği itibariyle taşınmazdan bağımsız nitelikte olmadığı hususu gözönüne alınarak resmi senette böyle bir düzenlemeye gidilmiş olduğundan üst hakkının taşınmazdan bağımsız olmaması sebebiyle ayrı olarak haciz mümkün olmayıp, ancak üst hakkından elde edilen gelir haciz konusunda yapılabileceği-
İİK. mad. 88 uyarınca, üçüncü kişide mevcut olanın haczi mümkün iken, İİK. mad. 89 uyarınca haciz ihbarnameleri ile borçlunun borçlusu konumundaki üçüncü kişinin elinde o anda bulunan mal, alacak ve diğer hakların haczedilmesi mümkün olduğu gibi, borcun tamamen ödenmesine kadar geçecek sürede (işçi ve memurların işveren nezdindekl ücret alacakları, aylık kira bedeli, yüklenici lehine tahakkuk eden hak edişler vb. gibi) üçüncü kişi nezdinde oluşacak, müstakbel alacakların da haczinin mümkün olduğu- Haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinde borçlunun davalı/üçüncü kişi banka nezdindeki mevduat hesabında bulunan miktar üzerine haciz uygulandığı, haciz ihbarnamesinde, doğacak alacaklar üzerine de haciz konulmuş olduğu bildirilmiş olmasına rağmen takip borçlusu ile davalı/üçüncü kişi banka arasında, banka "nezdinde müstakbel alacak doğuracak (kira, istihkak, maaş vb) bir hukuki ilişkinin olmadığı, borçlunun banka nezdinde mevduat hesabı bulunmakla birlikte anılan mevduat hesabına düzenli (periyodik) olarak para yatırılmasının da söz konusu olmadığından, davalı/üçüncü kişi banka tarafından sadece haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinde mevcut hesap bakiyesine haciz uygulanmasına ilişkin işlemin hukuka uygun olduğu-
Müteahhidin borcu için kat karşılığı inşaat nedeni ile yapılacak inşaatta müteahhide isabet edecek ilerde doğması muhtemel hakka dayalı hisselerin haczedilemeyeceği- İlerde doğması muhtemel hakka dayalı şekilde, üçüncü kişinin malik olduğu taşınmazın tapu kaydına haczin konulamayacağı-
Yurtdışından ithal edilen ilaçlar hakkında düzenlenen ruhsatlarda, adına ruhsat düzenlenen kişinin ilacın gerçek sahibi olmayıp, asıl sahibinin orijin (lisans sahibi) firma olduğu- Yabancı tıbbi müstahzarlar ruhsatnamesinin devrinin ise ürünün asıl sahibi olan lisansör firmanın izni ile mümkün olduğu, bu şekildeki ilaç ruhsatının, ruhsat sahibine ilaç üzerinde müstakil bir hak bahşetmeyip, lisans sahibi ile arasındaki sözleşme ilişkisinden kaynaklı, lisansör firmanın izni olmaksızın başkasına devri mümkün olmayan bir kullanım hakkı verdiği- Yabancı tıbbi müstahzarlar ruhsatnamesinin devrinin ancak ürünün asıl sahibi olan orijin (lisans sahibi) firmanın izni ile mümkün olduğundan, lisans sahibi olmayan kişinin borcundan dolayı haczinin de mümkün olmadığı-
Somut olayda, alacaklı vekilinin, borçlunun emekli ikramiyesine haciz konulması için Emekli Sandığı’na yazı gönderilmesini istediğinin, icra müdürlüğünce, 5510 Sayılı Kanun'un 93. maddesi gereğince borçlunun muvafakati bulunmadığından istemin reddedildiğinin görüldüğü, emekli ikramiyesinin, borçlu emeklilik hakkını elde ettikten sonra, İİK.nun 85. maddesi gereğince haczedilebileceği, o halde, mahkemece, borçlunun emeklilik hakkını elde etmiş olması halinde emekli ikramiyesinin haczine engel hüküm bulunmadığından bu husus araştırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesinin gerektiği-
“Hastane işletme ruhsatı”nın, bir ticari işletme olan özel hastaneden ayrı ve müstakil bir ekonomik değer sahip olduğu ve tek başına devrinin mümkün bulunduğu sonucuna –TC Sağlık Bakanlığı’nda alınacak cevaba göre- varılması halinde, icra mahkemesince, “hastane işletme ruhsatı üzerindeki haczin kaldırılmasına yönelik şikayetin reddine”, aksi halde ise “şikayetin kabulüne” karar verilmesi gerekeceği-
Ticari amaçlı hazinenin aradığı kriterlere uygun borçlunun şahsına verilen kullanma hakkının cebri icra açısından haczi ve açık artırma yolu ile satılmasının mümkün bulunmadığı-