Taşkın haciz şikayetine ilişkin icra mahkemesi kararlarının kesin nitelikte olduğu-
Kural olarak, icra müdürünün haciz talebini yerine getirme konusunda herhangi bir takdir yetkisi bulunmadığı, ancak kural bu olmakla birlikte, İİK'nun 82. maddesine 02/07/2012 tarih ve 6352 Sayılı Kanun’un 16. maddesi ile eklenen son fıkrada yer alan “İcra memuru, haczi talep edilen mal veya hakların haczinin caiz olup olmadığını değerlendirir ve talebin kabulüne veya reddine karar verir” düzenlemesi karşısında, icra memurunun haczi talep edilen malın bu madde uyarınca haczinin kabil olup olmadığını değerlendirerek, bu doğrultuda haciz talebini yerine getirip getirmeme konusunda takdir yetkisinin bulunduğu-
İİK. mad. 82 uyarınca icra memuruna tanınan taktir yetkisinin sadece “haczi söz konusu olan malın haczinin kabil olup olmadığı” konusuyla sınırlı olduğu, icra müdürünün bunun dışında “haciz yapılan adresin 3. kişiye ait olduğu gerekçesiyle” haciz talebini reddetme yetkisi bulunmadığı gibi haczedilen şeyin İİK. mad. 83/c kapsamında olup olmadığının taktir yetkisi de bulunmadığı- İcra müdürünün alacaklının gösterdiği adreste haciz yapmak zorunda olduğu, hacizden sonra 3. kişilerin veya alacaklının icra mahkemesinde istihkak davası açabileceği-
İlâmı temyiz eden borçlu, hükmolunan para veya eşyanın resmî bir mercie depo edildiğini ispat eder yahut hükmolunan para veya eşya kıymetinde icra mahkemesi tarafından kabul edilecek taşınır rehin veya esham veya tahvilât veya taşınmaz rehin veya muteber banka kefaleti gösterirse veya borçlunun hükmolunan para ve eşyayı karşılayacak malı mahcuz ise icranın geri bırakılması için Yargıtay’dan karar alınmak üzere icra müdürü tarafından kendisine uygun bir süre verileceği- İcra memurunun haciz koyarken alacaklı ve borçlunun menfaatlerini gözetmesi gerektiği-
Yargıtay'dan tehiri icra kararı almak üzere icra müdürlüğü tarafından mehil verilebilmesi için ibraz edilen teminat mektubu veya yatırılan nakdi teminat, ödeme yerine geçmez ise de, borçlu tarafından yatırılan teminatın, yatırıldığı tarih itibari ile icra takip dosyası alacağını tüm fer’ileri ile birlikte karşılaması halinde, mevcut hacizlerin aşkın hale geleceği ve hacizlerin devam etmesinin İİK. mad. 85/son'a (menfaat dengesine) aykırı olacağı-
Menfi tespit davasına bakan mahkemece verilen tedbir kararı uyarınca takibin durmuş olacağı, duran icra takibinde icra işlemi yapılamayacağına göre alacaklı tarafa, alacağın tahsilini sağlar biçimde dosyada mevcut paranın ödenmesinin mümkün olmadığı-
İcra ve İflas Kanunu'nda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmadığı ve aynı takip dosyasından olsa da konulan her haciz yeni bir haciz olup borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkının olduğu-
İtirazın iptali davası neticesinde hükmedilen icra inkar tazminatı, yargılama gideri, vekalet ücreti gibi alacakların tahsili için borçluya icra emri gönderilmeden, icra müdürlüğünce, bu alacak kalemleri de dahil edilerek dosya hesabı yapılmasının usulsüz olduğu- Borçlu tarafından, dosya borcunun tamamının (asıl alacak ve fer'ileri ile) icra dairesine depo edilmesi halinde mahkemece, aşkın hale gelen hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği-