Hastane işletme ruhsatının, bir ticari işletme olan özel hastaneden ayrı ve müstakil bir ekonomik değere sahip olduğu ve tek başına devrinin mümkün bulunduğu sonucuna varılırsa haczedilebileceği, aksi halde haczinin mümkün olmadığı-
Genel haciz yolu ile takipte, borçlunun yasal sürede yapmış olduğu itiraz üzerine İİK'nun 66. maddesi uyarınca icra takibinin olduğu yerde duracağı, alacaklının duran takibin devamını sağlayabilmesi için icra mahkemesince verilmiş bir itirazın kaldırılması kararı (İİK. m. 68) ya da genel mahkemece verilmiş itirazın iptali ilamı (İİK. m.67) sunması gerekeceği- Alacaklının itirazın iptaline karar verilmesinden sonra anılan ilamı takip dosyasına sunarak takibin devamına karar verilen kısım açısından takibe devam edilmesini istemesi mümkün olup, icra müdürlüğünce tesis edilen dosya kapak hesabına dair işlemin mahkeme kararı ile takibin devamına karar verilen takip alacağını aşan miktar yönünden iptali ile haczin bu miktar yönünden kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği-
İcra memurunun haciz koyarken alacaklı ve borçlunun menfaatlerini gözetmesi gerekeceği, Yargıtay'dan tehiri icra kararı alabilmek üzere icra müdürlüğü tarafından mehil verilebilmesi için ibraz edilen teminat mektubu veya yatırılan nakdi teminat, ödeme yerine geçmez ise de, borçlu tarafından yatırılan teminatın, yatırıldığı tarih itibari ile icra takip dosyası alacağını tüm fer’ileri ile birlikte karşılaması halinde, mevcut hacizlerin aşkın hale geleceği kuşkusuz olduğu gibi, hacizlerin devam etmesinin İİK'nun 85/son maddesiyle de bağdaşmayacağı-
Yargıtay'dan tehiri icra kararı alabilmek üzere icra müdürlüğü tarafından mehil verilmesi için ibraz edilen teminat mektubu veya yatırılan nakdi teminat, ödeme yerine geçmez ise de, borçlu tarafından yatırılan teminatın, yatırıldığı tarih itibari ile icra takip dosyası alacağını tüm fer’ileri ile birlikte karşılaması halinde, mevcut hacizlerin aşkın hale geleceği kuşkusuz olduğu gibi, hacizlerin devam etmesi İİK.nun 85/son maddesiyle de bağdaşmayacağından hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği-
İcra müdürünün, haciz talebini yerine getirme konusunda herhangi bir takdir yetkisi bulunmadığı ancak kural bu olmakla birlikte, İİK'nun 82. maddesine 02/07/2012 tarih ve 6352 Sayılı Kanun’un 16. maddesi ile eklenen son fıkrada yer alan “İcra memuru, haczi talep edilen mal veya hakların haczinin caiz olup olmadığını değerlendirir ve talebin kabulüne veya reddine karar verir” düzenlemesi karşısında, icra memurunun, haczi talep edilen malın bu madde uyarınca haczinin kabil olup olmadığını değerlendirerek, bu doğrultuda haciz talebini yerine getirip getirmeme konusunda takdir yetkisi olduğu- Tanınan takdir yetkisi, İİK'nun 82. maddesi kapsamında malın haczinin kabil olup olmadığı ile sınırlı olup icra müdürünün bunun dışında, haczedilen şeyin İİK'nun 83/c. maddesi kapsamında olup olmadığını takdir etme yetkisinin bulunmadığından, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Kural olarak ev eşyasının haczedilemeyeceği, ancak aynı amaca hizmet eden birden fazla eşya var ise birisinin haczedilebileceği- Mütevazi bir hayat standardının sürdürülebilmesi ve içinde bulunulan sosyal statünün asgari koşullarının muhafazasını temine yarayan, borçlunun yaşamını sürdürebilmesi için gerekli olan her türlü eşya lüzumlu eşya olarak kabul edilmesi gerektiği ve lüzumlu eşyanın değeri pek fahiş olmadığı sürece haczedilmezlik şikayetinin dinlenmesi gerektiği- Borçluya ait 62 ekran LCD televizyonun bir adet olduğu ve niteliği itibarı ile lüks sayılmayıp değeri de pek fahiş olamayacağına göre haczedilemeyeceğinin kabulü gerektiği-
İtirazın iptali davasına ilişkin ilamla takibin devamına karar verilen takip alacağını aşan miktar yönünden haczin kaldırılması ile yetinilmesi gerekirken haczin tümden kaldırılmış olmasının hatalı olduğu-
Taşkın haciz işleminin iptali istemine ilişkin olarak mahkemece söz konusu villanın satımı sonrası Kurum icra dosyası hesabına geçen miktar ile haczi yapılan ve Kurum tarafından değer biçilen menkul malların bilirkişi marifetiyle tespit edilen değeri toplamından, davacı şirketin Kuruma olan borcunun mahsubu ile kalan miktara göre hüküm kurulması gerektiği-
İİK. mad. 168/2 uyarınca, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, ödeme süresi ödeme emrinin tebliğinden itibaren 10 gün olarak belirtildiği- Ödeme süresi ödeme emrinin tebliğ tarihinde başlayacağından takibin öğrenilmiş olmasının bu süreyi başlatmayacağı- Ödeme emrinin tebliğ edilmemesi halinde, takibin kesinleşmesine ve haciz aşamasına geçilmesine yasal olanak bulunmadığı-
Taşkın haciz şikayetine ilişkindir icra mahkemesi kararlarının kesin nitelikte olduğu-