Seferden men şeklindeki muhafaza işleminin, geminin haczinin doğal bir sonucu olduğu-
Taşkın haciz şikayetine ilişkin icra mahkemesi kararının kesin nitelikte olduğu- İcra mahkemesince verilen kararlar, kural olarak maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmemekle birlikte, aynı takip dosyası nedeniyle, aynı taraflar arasında ve aynı konuda daha önce verilen icra mahkemesi kararlarının, kesinleşmek koşuluyla sonraki şikayet yönünden kesin hüküm teşkil edeceği, şikayet konularının birebir aynı olmaması halinde ise, önceki şikayet hakkında verilen kararın sonraki şikayet yönünden kesin hüküm teşkil etmeyeceği-
Taşınmazın, borçlunun borcu nedeniyle haczedilebilmesi için haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı olmasının zorunlu olduğu- Şikayetçi üçüncü kişinin, mahcuz taşınmazın kendisine ait olduğundan bahisle haczin kaldırılmasını talep etmesinde hukuki yararı olduğundan, her zaman şikayet hakkı bulunduğu, ancak, haciz tarihinde, taşınmazın borçlu adına kayıtlı olduğu tapu kaydından anlaşıldığından ve mahkeme kararında haczin kaldırılması yönünde bir hüküm de olmadığından, şikayetçinin, icra mahkemesine başvurarak haczin kaldırılmasını talep edemeyeceği-
Yargıtay'dan tehiri icra kararı alabilmek üzere icra müdürlüğü tarafından mehil verilmesi için ibraz edilen teminat mektubu veya yatırılan nakdi teminatın, ödeme yerine geçmez ise de, borçlu tarafından yatırılan teminatın, yatırıldığı tarih itibari ile icra takip dosyası alacağını tüm fer’ileri ile birlikte karşılaması halinde, mevcut hacizlerin aşkın hale geleceği gibi, hacizlerin devam etmesi İİK.nun 85/son maddesiyle de bağdaşmayacağından hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği-
İİK'nun 85. maddesi gereğince alacaklının bütün alacaklarına yetecek miktarda haczolunanların satışı sırasında, taşınmazların satış sırasına göre birinin yada birkaçının satılması alacaklının alacağını tüm eklentileriyle birlikte tatmine yeterli ise artık bundan sonraki diğer taşınmazların icra müdürlüğünce satışının yapılmaması gerektiği, aksi halde, icra müdürlüğünce ihaleye devam olunarak borçlunun tüm taşınmazların satılması doğru olmayıp mahkemece borcu karşılayanlar dışındaki taşınmazlara ilişkin ihalenin feshine karar verilmesi gerektiğinden ilgili takip dosyası hakkında güncel dosya hesabı yaptırılarak şikayetçiler tarafından ileri sürülen satışı yapılan taşınmazlarla dosya borcunun karşılanmasına rağmen satışa devam edildiği hususundaki fesih sebebinin yerinde olup olmadığının gerekçesiyle birlikte tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Henüz adi ortaklığa ait kazancın ortaklar arasında taksim edilmediği veya ortaklığın tasfiyesi halinde borçlu ortağa isabet edecek tasfiye payının belirlenmediği bir aşamada, adi ortaklığın yaptığı işin karşılığında üçüncü kişiden alacağının haczinin mümkün olmadığı-  Mahkemece, adi ortaklığının 3.kişiler nezdinde bulunan alacağına haciz konamayacağı hususu göz önüne alınarak, itirazın kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, davalı şirketleri arasında kurulan adi ortaklığın Valilik bünyesinde mevcut alacakları (hakedişleri) üzerine davalının hissesi bakımından ihtiyati haciz konulmasının isabetsiz olduğu-
Borçlunun, dosya borcunun tamamını karşılayacak şekilde dosyaya süresiz ve kesin teminat mektubu sunması halinde hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği-
İstihkak davası sonucuna kadar haczin durması için üçüncü kişi tarafından verilen teminat mektubunun icra dosyasına konu borcun tahsili için paraya çevrilmesi mümkün olmadığı-
Taşınmaz haczinin, icra müdürünün yazı tarihinde değil, haciz şerhinin tapuya kaydedildiği günde konulduğunun kabulü gerektiği-