Şikayetçi tarafından kambiyo senetlerine mahsus yolla ve ihtiyati haciz kararına müsteniden başlatılan takipte İcra Mahkemesi'nce şikayetçinin ihtiyati haczinin hangi tarihte kesin hacze dönüştüğü ve şikâyet olunanın haczinin hangi tarihte konulduğu; bu çerçevede şikâyet olunan vergi dairesi alacağının Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 21/I inci maddesindeki şartları taşıyıp taşımadığına bakılarak bir karar verilmesi gerekeceği-
Şikayetçinin ikinci sıra alacaklısının takip dosyasındaki bonodaki imzanın müşterek borçluların miras bırakanına ait olmadığına ve üçüncü sıra alacaklısının alacağının muvazaalı biçimde oluşturulduğuna yönelik itirazı alacağın esasına ilişkin olup, bu iki davalı hakkındaki şikayetin tefriki ile görevsizlik kararı verilmek gerekeceği-
İcra ve İflas Kanunu'na göre başlanmış takip geri alınmadığından, bu Yasanın hükümlerinin uygulanması gerekeceği,5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun Geçici 3 üncü ve 141 inci maddelerine göre şikayet olunanın alacaklarına tanınan 20 yıllık zamanaşımı süresinin satış isteme süresi olarak değerlendirilemeyeceği-
İhtiyaten haczedilmiş olan bir malın -bu ihtiyati haciz kesin hacze dönüşmeden- daha sonra başka bir alacaklı tarafından «kesin olarak» haczedilmesi halinde, ihtiyati haciz sahibi alacaklının bu haczi -30.7.2003 tarihinde sonra yapılacak ihtiyati hacizlerde; 100. maddedeki şartlar dairesinde- kendiliğinden ve geçici olarak katılacağı ve ihtiyati haczin icrai hacze dönüşmesinden sonra her iki alacağın aynı derecede hacze katılacağı (paylaştırmanın garameten yapılacağı)—
Borçluya ait bağımsız bölümün satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde vergi alacağının ilk hacze iştirak ettirilmesinin yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek sıra cetvelinin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Vergi alacağının tahsili için borçlu H.Ö. aleyhine girişilen takipte düzenlenen ödeme emrinin Vergi Mahkemesi’nce iptal edildiği iddia edildiğine göre, bu hususun araştırılmasının ve varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesinin gerekeceği-
Dava açıldıktan sonra icra müdürlüğünün 15.05.2009 tarihinde verdiği kararı ile satış bedeli ipotek bedelini dahi karşılamadığından sıra ve derece kararı yapılmasına yer olmadığı-
İcra Mahkemesi'nce Avukatlık Kanunu'nun 166 ncı maddesindeki rüçhan hakkının masaya karşı ileri sürülebilmesinin, ancak alacağın iflastan sonra doğmuş olması halinde mümkün olabileceği-
İflas idaresinin kesinleşmiş vergi alacaklarını masaya yazmak zorunda olduğu, kesinleşmemiş vergi alacaklarının da masaya yazılacağı ve gerekiyorsa iflas idaresince Vergi Mahkemeleri nezdinde bunlara itiraz edilebileceği-