İflâs idaresince hazırlanıp ilan edilmiş olan «sıra cetveli»ne karşı «sıra cetveline itiraz davası»nı (İİK. mad. 235) açma süresinin -bu madde uyarınca gerekli avansı iflâs idaresine yatırmış olan alacaklılar için- «sıra cetvelinin kendilerine tebliğinden itibaren» işlemeye başlayacağı-
Satılarak paraya çevrilen 90 ve 91 numaralı dükkanların bulunduğu taşınmazın tapu kaydında Şehzade S. Vakfı şerhi olduğu, taşınmazın yerleşim alanı olduğu nazara alındığında gayrisahih vakıf tanımına göre miri arazi olmayıp teffizen bedeli karşılığında verilen yerlerden ve sahih vakıf nitelikli taşınmaz olduğu ve sıra cetvelinde ayrılan taviz bedelinin yerinde olduğu-
İİK’nun 140. maddesi uyarınca düzenlenen sıra cetvelinde, bedeli paylaşıma konu malların üzerine haciz konulmuşsa bu hacizlere ilişkin takip dosyası bilgileri, ipotek veya hapis hakları varsa bu hakların tesis edildiği tarihler ve dayanak bilgilerine yer verilmesinin gerekeceği, bu tür bilgileri içermeyen, sadece satış bedelinin belli bir dosyaya ödenmesini öngören icra müdürü tarafından imzalı belgenin anılan kanun hükmüne uygun bir sıra cetveli olmadığının gözetilmemesinin doğru olmadığı-
Şikayet, şikayetçi tarafından satış aşamasında ödenen satış giderlerinin, satış bedelinden öncelikle kendisine ödenmesi gerektiğine dayandırıldığı; mahkemece de, bu talep alacağın esasına itiraz olarak değerlendirilmişse de, alacağın esası ile ilgili bir iddia ve uyuşmazlık bulunmayıp aksi yönde varılan sonucun hatalı olduğu-
Şikayetin sıra cetveline ilişkin olduğu, eşya ve taşınmazın aynından doğan vergi alacağının rehinli alacaklardan da önce ödeneceğinin hükme bağlandığı-
Söz konusu haczin şikayetçinin haczinden önce olduğu ve sıra cetvelinde pay ayrılmayan alacak için şikayette bulunulmasında hukuki yararı bulunmadığından şikayetin reddine karar verilmesinin gerektiği-
Sıra cetvelinde alacak talebinde bulunup takibi başlatan, borçlunun malına haciz koyduran vergi dairesinin tahsil makamı olmakla yapılan tebligatın geçerli olduğu, süresinde yapılmayan şikayetin reddine karar verilmesi gerektiği-
Davalının icra takip dosyasının davacı bankanın icra takip dosyasından önce kesinleşmiş olduğu, ayrıca alacağının sıra cetvelinde 1. sırada olması gerektiğini iddia eden davacı bankanın birinci sıradaki alacaklıya değil, ikinci sıradaki alacaklıya karşı dava açtığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin yerinde olduğu-
İtiraz, muvazaa iddiasına dayalı olup; İİK’nun 142/1. maddesi uyarınca alacağın esasına ilişkin bulunması nedeniyle genel mahkemenin görevli olduğu gerekçesiyle, şikayetin görev yönünden reddinin gerekeceği-
19.04.2011 tarihinde haczin konusu para olduğundan 6183 sayılı Kanun’un 21. maddesi gereğince garame koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği; red kararının şikayetçi vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 24.11.2011 tarihli ilamıyla, “hacze konu 3. kişideki paranın tahakkuk tarihinin nakde dönüş tarihi olarak kabulü ile para hacizlerinde de 6183 sayılı Kanun’un 21. maddesinin uygulanmasının mümkün olduğu, bu hususun gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği” gerekçesiyle mahkemenin red kararının bozulduğu; hacze konu paranın nakde dönüş tarihi olarak 20.04.2010 tarihinin kabulünün gerektiği, şikayetçinin haciz tarihinin de 27.10.2010 tarihi olduğu gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmesinin gerekeceği-