İtiraz, muvazaa iddiasına dayalı olup; İİK’nun 142/1. maddesi uyarınca alacağın esasına ilişkin bulunması nedeniyle genel mahkemenin görevli olduğu gerekçesiyle, şikayetin görev yönünden reddinin gerekeceği-
19.04.2011 tarihinde haczin konusu para olduğundan 6183 sayılı Kanun’un 21. maddesi gereğince garame koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği; red kararının şikayetçi vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 24.11.2011 tarihli ilamıyla, “hacze konu 3. kişideki paranın tahakkuk tarihinin nakde dönüş tarihi olarak kabulü ile para hacizlerinde de 6183 sayılı Kanun’un 21. maddesinin uygulanmasının mümkün olduğu, bu hususun gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği” gerekçesiyle mahkemenin red kararının bozulduğu; hacze konu paranın nakde dönüş tarihi olarak 20.04.2010 tarihinin kabulünün gerektiği, şikayetçinin haciz tarihinin de 27.10.2010 tarihi olduğu gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmesinin gerekeceği-
Davalı alacağının protesto edilmemiş bonoya dayandığı, bu nitelikteki bir belgenin tek başına alacağın varlığının ispat vesikası olamayacağı-
Şikayetçi şikayet edilenin hem sırasına hem de muvazaa iddiası ile alacağın esasına itiraz ettiğinden, İİK'nun142/son maddesi uyarınca genel mahkemenin görevli olduğu-
İİK’nun 142/1. maddesinde geçen alakadarlar ifadesinin, kural olarak borçluyu değil, davacı alacaklıdan sıra itibariyle önce olan alacaklıları ifade edeceği-
Davacının itirazının, takip konusu çeklerin zamanaşımına uğraması nedeniyle takip dosyalarına pay ayrılamayacağına yönelik olması nedeniyle İİK’nun 142/1. maddesi gereğince şikayet yoluyla icra mahkemesinde ileri sürülmesi gerektiği-
İcra müdürünün satış ve avans yatırma talebini kabul etmiş olmasına rağmen avans tutarını belirlememesi ve avansı tahsil etmemiş olmasının sorumluluğu ve bundan doğacak sonuçlara katlanma yükünün taraflara yüklenemeyeceği, kaldı ki, bu şekilde yetkilendirilmiş bir organın net ya da gerçeğe yakın biçimde belirleyebileceği bir avans miktarını bildirerek ilgili taraftan istemesinin ve duruma göre eksik tutarların tamamlanması hususunda tarafa muhtıra tebliği gerekirken, bu tutarın belirlenmesi görev ve sorumluluğunun taraflara yüklenmesinin de yasaya ve icra hukuku uygulamasına aykırı olduğundan, şikayetçinin satış talebinin geçerli sayılması suretiyle bir karar verilmek gerekeceği-
Sıra cetveline itiraz davalarının kural olarak genel mahkemelerde görüleceği; itiraz sadece sıraya ilişkinse icra mahkemesinin görevli olacağı-
İtiraza konu sıra cetvelinde 1. sıradaki kimsenin alacaklı olduğu dosyasının alacağının karşılandığı, 2. ve 3. sıralara garameten pay ayrıldığı, mahkemece kurulan hükümde de bu ilkelerin belirlenmiş olması karşısında mevcut sıra cetvelinin mahkemece belirlenen sıralama ve dağıtımın aynını içermiş olması karşısında şikayetin reddine karar verilmesi gerektiği-