İflas kararı verilebilmesi için, usulüne uygun depo emrine rağmen borcun ödenmemesinin gerektiği, depo emrinin, verildiği güne kadar alacağın esası ve eklentileri hesaplanıp buna göre bulunacak miktar üzerinden verilmesinin gerekeceği, ayrıca ödeme süresi ve depo emrine uyulmamasının sonuçlarının da gösterilmesinin gerektiği-
Mahkemece, şikâyet olunanın alacaklı olduğu takip dosyasında borçlu şirkete posta ile ödeme emri tebliğ edilemese dahi borçlu şirket yetkilisinin icra dairesine gelerek borcu kabul beyanı üzerine takibin kesinleştirildiği ve haciz uygulandığı, takibin kesinleştirilmesinin usulsüz olduğu ve bu tarihte sadece ödeme emrinin tebliğ edildiği varsayılsa bile takip türü itibarıyla 10 günlük ödeme süresinin sonunda takibin kesinleşeceği, şikâyetçinin yaptığı takiplerin kesinleştiği tarihler dikkate alındığında, şikâyet olunanın takibinin şikâyetçinin takibinden önce kesinleştiği için sıra cetvelinde şikâyetçiden önce yer almasının ve buna göre hazırlanan sıra cetvelinin yasaya uygun olduğu gerekçesiyle şikâyetin reddine karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
İflâs idaresince hazırlanıp ilan edilmiş olan «sıra cetveli»ne karşı «sıra cetveline itiraz davası»nı (İİK. mad. 235) açma süresinin -bu madde uyarınca gerekli avansı iflâs idaresine yatırmış olan alacaklılar için- «sıra cetvelinin kendilerine tebliğinden itibaren» işlemeye başlayacağı-
Satılarak paraya çevrilen 90 ve 91 numaralı dükkanların bulunduğu taşınmazın tapu kaydında Şehzade S. Vakfı şerhi olduğu, taşınmazın yerleşim alanı olduğu nazara alındığında gayrisahih vakıf tanımına göre miri arazi olmayıp teffizen bedeli karşılığında verilen yerlerden ve sahih vakıf nitelikli taşınmaz olduğu ve sıra cetvelinde ayrılan taviz bedelinin yerinde olduğu-
İİK’nun 140. maddesi uyarınca düzenlenen sıra cetvelinde, bedeli paylaşıma konu malların üzerine haciz konulmuşsa bu hacizlere ilişkin takip dosyası bilgileri, ipotek veya hapis hakları varsa bu hakların tesis edildiği tarihler ve dayanak bilgilerine yer verilmesinin gerekeceği, bu tür bilgileri içermeyen, sadece satış bedelinin belli bir dosyaya ödenmesini öngören icra müdürü tarafından imzalı belgenin anılan kanun hükmüne uygun bir sıra cetveli olmadığının gözetilmemesinin doğru olmadığı-
Şikayet, şikayetçi tarafından satış aşamasında ödenen satış giderlerinin, satış bedelinden öncelikle kendisine ödenmesi gerektiğine dayandırıldığı; mahkemece de, bu talep alacağın esasına itiraz olarak değerlendirilmişse de, alacağın esası ile ilgili bir iddia ve uyuşmazlık bulunmayıp aksi yönde varılan sonucun hatalı olduğu-
Şikayetin sıra cetveline ilişkin olduğu, eşya ve taşınmazın aynından doğan vergi alacağının rehinli alacaklardan da önce ödeneceğinin hükme bağlandığı-
Söz konusu haczin şikayetçinin haczinden önce olduğu ve sıra cetvelinde pay ayrılmayan alacak için şikayette bulunulmasında hukuki yararı bulunmadığından şikayetin reddine karar verilmesinin gerektiği-
Sıra cetvelinde alacak talebinde bulunup takibi başlatan, borçlunun malına haciz koyduran vergi dairesinin tahsil makamı olmakla yapılan tebligatın geçerli olduğu, süresinde yapılmayan şikayetin reddine karar verilmesi gerektiği-
Davalının icra takip dosyasının davacı bankanın icra takip dosyasından önce kesinleşmiş olduğu, ayrıca alacağının sıra cetvelinde 1. sırada olması gerektiğini iddia eden davacı bankanın birinci sıradaki alacaklıya değil, ikinci sıradaki alacaklıya karşı dava açtığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin yerinde olduğu-