Mahkemece, davalı ile borçlu arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile sıra cetvelinde davalıya ayrılan paranın öncelikle davacıya ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizliğin olmadığı-
Sıra cetveline konu bütün paranın davacıya ödendiği,davalılara cetvelde pay ayrılmadığı, bu nedenle davacının sıra cetveline itiraz davasını açmakta hukuki yararı olmadığı-
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, bozma sonrasında aldırılan ek bilirkişi raporunun dosya kapsamına ve hüküm kurmaya elverişli olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
Davacı tarafından, tedbir talep edilen ve davalıya ait olduğu iddia edilen taşınmazın uyuşmazlık konusu olmadığı nedeniyle tedbir talebinin reddine karar verilmesinin gerekeceği-
Şikayetçinin haczi önceki tarihli olduğundan şikayet olunanın üst sıraya geçmesi söz konusu değil ise de alacağı 100. madde hükmünde aranan belgelere dayandığından ilk hacze iştirak edebileceği, ayrıca hesaplanan satış ve paylaştırma masrafları miktarı ile mahkemeye bildirilen miktarın farklı olduğu, tellaliye ücretinin satış masrafından olmadığı gerekçeleriyle şikayetin kabulü ile sıra cetvelinin davalıya 25.10.2011 tarihinde tebliğ edildiğinin tespiti ile sıra cetvelinin iptaline karar verilmesinin isabetli olduğu-
Sıra cetveline itiraz davalarının kural olarak genel mahkemelerde görüleceği; itiraz sadece sıraya ilişkinse icra mahkemesinin görevli olacağı-
Sıra cetveline itirazın, sıra kararının ilgiliye tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde yapılmasının gerekeceği-
TMK’nun 947. maddesi uyarınca rehnin, taşınırı eklentileriyle birlikte kapsayacak olduğu-
Sıra cetveline şikayette, husumetin borçluya değil, kural olarak şikayet edene göre sıra cetvelinde öncelikli olan ya da aynı derecede hacze iştirak eden alacaklılara yöneltilmesinin gerekeceği, sıra cetvelinde kendisine pay ayrılan ve şikayetin sonucundan etkilenecek olan alacaklıların da yargılamaya dahil edilmesinin, onlar hakkında da hüküm kurulmasının gerekeceği-