Dereler nedeniyle geçit genel yola bağlanmamışsa, kesintisizlik ilkesinin zedelenmiş olacağı-
Kadasral yol ile davacı taşınmazı arasında kot farkı var ise de davacı taşınmazından iş makinalarıyla makul süre çalışma ve masraf yapılmak suretiyle yola çıkma olanağı bulunup bulunmadığının ayrıntılı şekilde açıklanması gerekeceği-
Davanın, geçit hakkı kurulması istemine ilişkin olduğu, geçit hakkının, taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan aldığı, mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespitinin yapılmasının gerektiği, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibinin dikkatten kaçırılmamasının gerektiği, davacıya ait taşınmaza 19. parselin dışında 21. parsel üzerinden geçit kurulup kurulmayacağının araştırılmamasının hatalı olduğu, öte yandan geçit bedeli hususunda taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçtiğinden hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmamasının da isabetli olmadığı-
Davanın, geçit hakkı kurulması isteğine ilişkin olduğu, mahkemece, kesin süreye uyulmaması nedeni ile davanın reddine karar verildiği, ancak, davaların uzamasını veya uzatılmak istenmesini engellemek üzere konan kesin süre kuralı, kanunun amacına uygun olarak kullanılmasının, davanın reddi için bir araç sayılmamasının gerektiği-
Davanın, geçit irtifakı kurulması istemine ilişkin olduğu, geçit davalarında amacın, geçit ihtiyacında olan taşınmazın genel yolla bağlantısının sağlanması olduğu, oysa, kurulan geçitle davacı parselinin DSİ’ye ait kanal ve yola bağlandığı, civardaki taşınmazların tapu kayıtları getirtilerek mülkiyet durumları belirlenerek, geçidin bağlandığı taşınmazlar DSİ’ye ait ise pafta örneği gönderilmek suretiyle DSİ’ye ait taşınmazdan yol olarak gelip geçme olanağı bulunup bulunmadığını sorup saptamak, istemi bunun sonucuna göre değerlendirmek gerekeceği-
Davacıya ait olduğu anlaşılan taşınmazdan ve devamla davalılara ait parsellerin güney sınırını takip etmek suretiyle genel yola ulaşacak güzergah, fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesine daha uygun olacağından teknik bilirkişiler aracılığı ile açıklanan bu seçenek incelenerek sonuca göre karar verilmesinin gerektiği-
Davanın, Türk Medeni Kanunu’nun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması istemine ilişkin olduğu, geçit davalarında uygulanan fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi gereğince yüzölçümü daha büyük olan parsellerden geçit kurulmasının, ayrıca aleyhine geçit kurulan parsellerin ekonomik kullanım bütünlüğünün de bozulmamasının gerekeceği, mahkemece, aleyhine geçit kurulan taşınmazların ekonomik bütünlüğünü bozacak şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Davanın, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkin olduğu, HMK'nun 166. maddesi uyarınca davalar arasında bağlantı bulunduğu gerekçesiyle birleştirilen davanın daha sonra usul ekonomisi nazara alınarak ayrıldığı, ancak 85 parsel sayılı taşınmaz lehine tesis edilecek geçit hakkının bu taşınmazlar lehine de tesisi ile ortak yolun kullanılması olanağının olduğu, diğer bir anlatımla davaların birbiriyle bağlantılı olduğu, ayrıca davaların ayrılmasından sonra ayrı bir geçit güzergahının saptanması ve oradan geçit tesisi edilmesi halinde tarım arazilerinin yola dönüşmesi riskinin de mevcut olduğu, ortak yargılama ile sonuca ulaşılmasının geçit hakkı davalarının amacı gereği olduğu, bu nedenle birleştirilen davanın yeniden ayrılmasına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı bulunduğu-
Geçit kurulurken taşınmazlar arasındaki kot farkı olup olmadığı, varsa ne kadar olduğu net bir şekilde tespit edilip, bu kot farkının giderilmesi için istinat duvarının yapılmasının gerekip gerekmediği, gerekiyorsa istinat duvarının maliyeti belirlenip, maliyetinin makul seviyeyi aşması durumunda fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi dikkate alınarak diğer alternatifler incelenerek uygun güzergah saptanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Geçit hakkı davalarının bir kamulaştırma davası olmayıp, irtifak hakkı tesisi olduğundan geçit bedelinin hüküm tarihine yakın bir tarihte saptanıp, bedel depo edecek kişinin ayrıca denkleştirme veya başka bir ek bedel ödeme yükümlülüğünde bulunmadığı-