Davanın, geçit hakkı kurulması istemine ilişkin olduğu, geçit hakkının, taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan aldığı, mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespitinin yapılmasının gerektiği, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibinin dikkatten kaçırılmamasının gerektiği, davacıya ait taşınmaza 19. parselin dışında 21. parsel üzerinden geçit kurulup kurulmayacağının araştırılmamasının hatalı olduğu, öte yandan geçit bedeli hususunda taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçtiğinden hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmamasının da isabetli olmadığı-

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 30.12.2009 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 13.04.2012 günlü hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalılar tarafından isten ...