Çeklerde «vâde» olmayacağından, düzenlenen çekte iki tarih bulunması halinde, «önceki tarih»in, «keşide tarihi» olarak kabulü gerekeceği—
Takip dayanağı bononun taraflar arasındaki ilişkinin teminatı olarak düzenlendiğinin saptanması halinde, senedin (alacağın) tahsil edilip edilmeyeceği yargılama gerektireceğinden, senedin «kayıtsız şartsız muayyen bir bedeli ödeme vaadi içeren bono» olmaktan çıkacağı ve kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe konu yapılamayacağı—
Takip alacaklısının, lehtarın bononun arka yüzündeki «beyaz ciro»su ile «yetkili hamil» olacağı—
«31.4.2001» (ya da «29.2.1998», 30.2.1998») gibi gerçekte mevcut olmayan bir tarihin «keşide tarihi» olarak yazılmış olması halinde keşide tarihinin «30.4.2001» (ya da «28.2.1998») olarak -o ayın son günü olarak- algılanması gerekeceği—
Alacaklının takip konusu çek hakkında ibraz süresi içinde çektiği ihtarnamenin «ibraz» yerine geçeceği—
Çeke dayalı takiplerde, alacaklının «ibraz tarihinden itibaren» gecikme faizi isteyebileceği—
Görüldüğünden ödenmesi gereken bir ödeme vasıtası olan çekte, rehin cirosu yapılamayacağı—
Ön yüzünde ismi (ünvanı) kısaltılarak belirtilmiş olan lehtarın tam isminin (ünvanının) senet arkasındaki ciro kaşesinden (imzasından) anlaşılması halinde senedin «bono» olarak geçerliliğini koruyacağını—
Senette bedelin, yazı ve rakamla farklı gösterilmiş olması halinde -rakamda tahrifat yapılmamışsa- yazı ile gösterilen bedele itibar edileceği—
Süresi içerisinde bankaya ibraz edilmiş olan ancak karşılığı bulunmadığı için ödenememiş olan -ve çekin zorunlu koşullarını içeren- çeke dayanarak «kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu» yerine «genel haciz yolu»na başvurulabileceği—