«Kefil» sıfatıyla senet bedelini ödeyen müşterek borçlunun ancak senet bedelinin yarısını diğer (asıl) borçludan -«kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile» değil- «genel haciz yolu ile» takip yaparak isteyebileceği—
«Teminat (rehin) cirosu» ile senede hâmil olan bankanın, kendi cirantasını takip edemeyeceğini—
Senedin tedavüle çıkarıldığı ana kadar doldurulması mümkün olduğundan, borçlunun «boş olarak verilen senedin alacaklı tarafından anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu» iddiasını yazılı şekilde kanıtlaması gerekeceği—
Çek tazminatının -çekteki miktar üzerinden değil- takip konusu asıl alacak üzerinden hesaplanması gerekeceği—
Lehdarın kendisinden sonra ciranta durumunda bulunan kişi hakkında takipte bulunamayacağı—
BK. 525 (şimdi; TBK. mad. 625) ve 533 (şimdi; TBK. mad. 637) gereğince kendisine yönetim hakkı verilen ortağın, adi ortaklığı temsil yetkisinin bulunacağı, bu temsil yetkisinin zımnen icazet, temsil belgesi, adi ortaklık sözleşmesi veya ortaklık kararı ile verilebileceği—
Alacaklının, borçlu ile arasındaki sözleşmede öngörülen «akdi faizi»i, yaptığı kambiyo senetlerine mahsus takipte de isteyebileceği—
Tatil günlerinin, ödememe protestosunun çekileceği «vâdeyi izleyen iki işgünü»nün hesabında sayılmayacağı—
Zamanaşımına uğramış bononun "adi senet" sayılmayacağı gibi, aralarında temel ilişki bulunmayan hamil yönünden "yazılı delil başlangıcı" da teşkil etmeyeceği; davacı/alacaklının üç yıl içinde keşideciye müracaat etmemesi sebebiyle ancak vadeyi takip eden üç yıldan sonra sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ve bir yıl içinde borçluya müracaat edebileceği-