Görüldüğünden ödenmesi gereken bir ödeme vasıtası olan çekte, rehin cirosu yapılamayacağı—
Ön yüzünde ismi (ünvanı) kısaltılarak belirtilmiş olan lehtarın tam isminin (ünvanının) senet arkasındaki ciro kaşesinden (imzasından) anlaşılması halinde senedin «bono» olarak geçerliliğini koruyacağını—
Senette bedelin, yazı ve rakamla farklı gösterilmiş olması halinde -rakamda tahrifat yapılmamışsa- yazı ile gösterilen bedele itibar edileceği—
Süresi içerisinde bankaya ibraz edilmiş olan ancak karşılığı bulunmadığı için ödenememiş olan -ve çekin zorunlu koşullarını içeren- çeke dayanarak «kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu» yerine «genel haciz yolu»na başvurulabileceği—
Takip tarihinde kambiyo senedi niteliğini taşımayan belgeye dayanılarak, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı-
«Rakamla ve yazıyla gösterilen bono bedelleri arasında fark bulunması halinde, yazıyla gösterilen bedele itibar edileceğini» öngören TK’nun 588. maddesinin bonoda iki ayrı vâde tarihinin bulunması halinde uygulanamayacağı (yani; bu durumda yazıyla belirtilen «vâde tarihi»ne itibar edilemeyeceği ve bononun geçersiz olacağı)-
Çek üzerine (arkasına) yazılan «teminat çekidir (senedidir) sözcüklerinin «tek başına» çekin kambiyo senedi niteliğine etkili olmayacağı—
Kambiyo senetlerinde hak sahipliğinin, senetteki ciro durumuna göre belirleneceği—
Takip konusu çekin muhatap bankaya ibraz edilmemiş olması ve çek aslı ibraz edilmeden takipte bulunulmuş olması ancak borçlunun icraya yaptığı itirazında asıl alacağa karşı çıkmamış olması durumunda, belgenin niteliğinin tartışma konusu yapılamayacağı fakat alacaklının keşide tarihinden değil takip tarihinden itibaren faiz isteyebileceği—
Vâde tarihinin altına yazılan «pancar parası 2000 (1997)» yazısının «vâde tarihi» niteliğini taşımadığı ve senedi geçersiz kılacağı-