Bononun «düzenlenme» (tanzim) ve «vâde» tarihlerinin aynı tarih olabileceği—
Alacaklı gözüken kat malikleri yönetiminin, kat maliklerini temsil yetkisi olmadığından aktif ve pasif taraf ehliyeti bulunmadığı—
Kambiyo senedine dayalı takiplerde, senet protesto edilmemiş olsa bile vadeden tahsil tarihine kadar «avans» oranında faiz istenebileceği—
Senedin «lehtar» kısmında «firma»nın gösterilmesi halinde, bu senedin «bono» sayılamayacağı—
«Müracaat hakkının düşmemesi için -TTK. 626 (şimdi; TTK. mad. 714) ve 642 (şimdi; TTK. mad. 730) uyarınca- keşidecinin protesto edilmesi koşulu»nun poliçe ve bonolar için öngörülmüş olup, çekler hakkında uygulanmayacağı (Çekin, muhatap bankaya süresi içinde ibraz edilmiş olmasının, çeke dayalı takip yapılması için yeterli bulunduğu)-
Vade tarihinde tahrifat yapılmasının, senedin niteliğini etkilememesi halinde, takibin iptalini gerektirmeyeceği-
TTK. 588. maddesine (şimdi; Yeni TTK. mad. 676) göre senetteki yazı ve rakam ile yazılan bedeller arasında fark olması halinde, yazı ile yazılana itibar edileceği—
Çekin «lehdarı» durumunda bulunan alacaklının, çeki elinde bulundurduğu sürece keşideciyi her zaman takip edebileceği-
Alacaklının takip talebinde «tahsil tarihindeki kur üzerinden takip konusu yabancı para alacağının Türk parası karşılığını» değil de, «takip tarihindeki kura göre Türk parası karşılığını» istediği durumlarda, «işlemiş faiz»in vade tarihinden takip tarihine kadar -3095 s. K.’nun 4/a maddesi gereğince- «Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden» hesaplanması, takip tarihinden, tahsil tarihine kadar ise «TC. Merkez Bankasının kısa vadeli kredilere uyguladığı reeskot (avans) faiz oranına göre» hesaplanması gerekeceği—
Çekin muhatap bankaya yasal süre geçtikten sonra ibraz edilmiş olması halinde, takip alacaklısının borçluya karşı müracaat hakkını kaybetmiş olacağı—