Davacı vekili 4.4.1984 tarihli dilekçesinde dükkan ve büronun değer kaybının 17.404.800.- liradan ibaret olduğunu bildirmesine rağmen talep aşılarak 29.700.000.-TL. karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Davalının oturduğu döneme isabet eden ve davacının talep ettiği elektrik bedelinin kiracıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, bu husustaki talebinin reddine karar verilmesinin, usul ve Yasa’ya aykırı olup bozmayı gerektireceği, bozuk ve kırık olduğu anlaşılan mutfak tezgah altı dolap kapakları ile banyo küveti ve hela taşının yeniden takılması için gereken giderlerden yıpranma payı adı altında bir miktarın düşülmesinin dahi usul ve Yasa’ya aykırı olduğu-
Bilirkişilerin önceki kira dönemi için saptadıkları kira bedelinin, talep edilenden fazla olmasının, yeni dönem kira bedelinin tesbitinde özel neden olarak dikkate alınmasının gerekeceği-
Tapulu taşınmaza ilişkin harici -resmi şekilde olmayan- satış söz-leşmesinde kararlaştırılan ceza koşulunun geçerli olmayacağı-
Kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye akdin feshinin veya tesbit davalarıyla bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davalarının Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevinde olduğu, dava görevli mahkemede açıldığına göre esasının incelenmesi gerekirken yazılı gerekçelerle tahliye davasının reddine, alacak ve tazminat istemine ilişkin dilekçenin görevsizlik sebebiyle reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olacağı-
Kiracının doğalgaz tesisatı için yaptığı harcamaların kiraya mahsup edileceği, bu kapsamda ödenmemiş kira bedeli için temerrüdün oluşmadığı-
Sözleşme dışı kazanılan fazla dairelerde, müteahhit ve arsa sahiplerinin aksi kararlaştırılmadıkça, sözleşmedeki paylaşım oranında birlikte hak sahibi bulunduklarının kabulünün uygulamada yerleşmiş bir ilke olduğu, arsa sahiplerinin bu hakkından açıkça feragati içeren bir kabulü olmadıkça, sözleşme dışı kazanılan fazlaya ilişkin bağımsız bölümlerden (HUMK. 74. maddesi; şimdi; HMK. mad. 26 da gözetilerek) davacılara sözleşmedeki paylaşım oranında hak verilmesinin gerekeceği-
Taraflar arasındaki otomobil satımına ait adi ve sözlü satış sözleşmesi geçersiz olup, bağlayıcı niteliğinin olmadığı, bu nedenle davacı alıcının, davalı satıcılara ödemiş olduğu paranın iadesini isteyebileceği-
6570 sayılı Yasa’nın 7/b-c-ç maddelerine dayanan tahliye davasının, anılan yasa maddeleriyle İİK. 272. maddesinin kıyasen uygulanması ve yerleşmiş içtihatlar uyarınca kira akdinin hitamını takip eden bir ay içinde açılmasının gerektiği, daha önce veya bir aylık dava açma süresi içinde tahliye iradesi kiracıya bildirilmişse bu irade açıklaması süreyi koruyacağından bu bildirimi takip eden dönemin sonuna kadar dava açma hakkının saklı tutulmuş sayılacağı, bu gibi durumlarda akdin başlangıcı olan ayın kirasının ihtirazı kayıtlı alınıp alınmamasının önemli olmadığı-
Davalıların miras bırakanına vekâletsiz iş görme hükümlerince döviz olarak ödenen tedavi giderlerinin iadesinde, ödeme tarihi ile dava tarihi arasındaki kur farkı sebebiyle davacının zarar görmemesinin gerektiği, bu nedenle dava tarihindeki kur üzerinden ödetmeye karar verilmesinin icap edeceği-