Zararı oluşturan eylemle davalının ilgisi bulunduğu ve davalının zarar verici eyleme katıldığı, davacı idare tarafından kanıtlanmadığından haksız fiil nedenine dayalı tazminat isteminin reddi gerekeceği-
Taraflar arasında yapılan sözleşmedeki -kira bedeli ekim yapıldığı yıl dönümüne üç çinik olup nadasa bırakıldığı yıl kira verilmez- hükmü, tarlanın bir yıl ekilip, bir yıl nadasa bırakılacağı şeklinde yorumlanamayacağı-
Dava konusu olay nedeniyle davalı aleyhine zimmet suçundan dolayı açılmış olan ceza davası sonunda suç sabit görülmediğinden beraat kararı verilmiştir, bu beraat kararı hukuk hakimini bağlayıcı nitelikte değilse de zarara neden olan olayın gelişimi itibariyle, dava konusu edilen bilgisayarların davalının ambar memurluğunu yaptığı yerde koruma altına alındıkları, olay günü geldiğinde ambarda bulunmadıkları savunulmuş olmasına rağmen, binanın pencere ve kapısında bir zorlanmanın olmadığı, diğer bir anlatımla anahtar dışı bir açmanın söz konusu bulunmadığı belirlenmiş ve ambar anahtarlarının ise sadece davalıda bulunduğu da dikkate alındığında emvalin depo açık bulunduğu sırada yerinden alınmış olduğu ihtimali güçlülük kazandığından davalının en azından görevini ihmal etmiş olması nedeniyle kusurlu sayılarak bu yüzden sorumlu tutulmasının gerekli olup zararın miktar ve kapsamı belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesinin gerekeceği-
Salt "ifa menfaatinin" diğer bir deyimle "dairenin gerçek değerinin" istenmiş bulunmasına oysa, davacının ancak açacağı başka bir davada istemin kendine özgü hukuki niteliği de gözetilmek suretiyle, en önemlisi davanın yasal şartlarının oluşması ve kanıtlanması durumunda BK. 169 (şimdi; TBK. mad. 191), 371 (şimdi; TBK. mad. 486) ve MK. 2 hükümlerine dayanılarak talepte bulunulabileceğinden; alacağın akit dışı arsa sahibinden tahsiline karar verilmesinin isabetsiz olacağı-
Usulüne uygun olarak yapılan miras payı hakkındaki sözleşmenin, taraflar arasındaki başka bir inanç sözleşmesinin varlığı konusunda yazılı delil başlangıcı sayılma koşulları -
İdare mahkemelerine verilen «iptal» ya da «yürütmeyi durdurma» kararların yerine getirilmemesinin, bu kararı yerine getirmeyen görevli (alınan kararda imzası bulunan kişiler) için «ağır kusur» sayılacağı ve bu nedenle aleyhine manevi tazminata hükmedilmesi gerekeceği –İdari işlemin (belediye encümen kararının) uygulanmasından zarar gören kişilerin adli yargıda değil idari yargıda tazminat davası açabileceği–
Karar düzeltme yolu açık olan işlerde, HGK. kararları taraflara tebliğ edilip, karar düzeltme sürecinin beklenmesi ve karar düzeltme süresi geçtikten sonra işlem yapılmasının gerekeceği, HGK kararının karar düzeltme süreci tamamlanmadan, diğer bir anlatımla HGK kararı kesinleşmeden maddi yanılgı sonucu verilen bozma kararının hukuki sonuç yaratmayacağı ve kaldırılmasının gerekeceği, BK. nun 493 (şimdi; TBK. mad. 600) ve 494 (şimdi; TBK. mad. 601) maddeleri emredici nitelikte olmadığından, kefilin, anılan yasa hükmü ile kendisine tanınan haklardan başlangıçta vazgeçmesinin olanaklı olacağı, süresiz kefaletle, kefilin, BK.nun 494. md.deki (şimdi; TBK. mad. 601) haklardan başlangıçta feragatinin, onu borçlu ile birlikte sözleşme devam ettiği sürece sorumluluk altına sokacağı, ayrıca borcun bir dönem sıfırlanmış olmasının da, sözleşmeyi sona erdirmeyeceği-
Sözleşmeden dönme hakkının, sözleşme ilişkisini tek taraflı irade bildirimi ile çözülme ilişkisine dönüştüren bir yenilik doğurucu hak olduğu, dönmenin, sözleşme ilişkisini çözeceği; feshin ise sözleşme ilişkisini sona erdireceği, dönmenin, sözleşmeye göre ifa edilen edimleri geri verme yükümü doğuracağı, feshin ise, geri verme yükümü doğurmayacağı, sözleşmeyi ileriye etkili ortadan kaldıran fesih işleminin, sözleşmeye aykırılıktan ötürü akdi zarar-giderim istemine olanak vereceği, dönme işleminin ise ayrıca zarar giderimi talep etme imkanı vermeyeceği, ancak akdin hükümsüzlüğünden kaynaklanan menfi zararın tazmini imkanı vereceği, bu çerçevede ise ancak verilenlerin haksız iktisap kurallarına göre geri istenebileceği, somut olayda, davacının satış vaadi sözleşmesi uyarınca verdiği bedeli talep etmiş olmakla sözleşmeden döndüğü, bu aşamadan sonra satış vaadi sözleşmesine dayanarak talepte bulunamayacağı-
Titan matematiksel kazanç zincirine giriş sözleşmesini imzalayarak ödeme yapan kişi de sisteme başkalarının girmesini sağlayarak para kazanmayı amaçladığından; haksız ve ahlaka aykırı amaç için verdiklerinin geri verilmesini isteyemeyeceği-