Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmişse, bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişilerin yolsuz olan bu tescile dayanma olanaklarının olmadığı ve yolsuz tescillerin hakkı zedelenen üçüncü kişinin kötüniyetli malike karşı doğrudan doğruya şahsi hakkına dayanmasının mümkün olduğu-
Vekâlet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasında, üçüncü kişi vekil ile çıkar ve işbirliği içerisinde ise veya kötü niyetli olup vekilin vekâlet görevini kötüye kullandığını biliyor veya bilmesi gerekiyorsa vekil edenin sözleşme ile bağlı sayılmamasının, TMK'nın 2. maddesinde yazılı dürüstlük kuralının doğal bir sonucu olarak kabul edileceği-
İlk el konumundaki kişiye yapılan temlikin inançlı işlem olması halinde, son kayıt malikinin iyiniyetli olup olmadığının değerlendirilmesi gerekeceği-
Sahte vekaletnameye istinaden davaya konu taşınmaz payının davalıya satışına itibar edilemeyeceği, ancak çekişme konusu taşınmazı davalıdan sonra edinen diğer davalıların iyiniyetli olduklarının anlaşılması halinde bu edinimlerinin korunacağı-
Hazine'nin her iki taşınmazda paylarının bulunduğu, bu payları satın alarak pay sahibi olan davalıların TMK'nun 1023 ve 1024. maddeleri gereğince iyi veya kötü niyetli olup olmadığının araştırılması gerekeceği-
Tapu kütüğündeki sicile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya başka bir ayni hak kazanan 3.kişinin bu kazanımının korunması gerekeceği-
Dava dilekçesinde tarafın yanlış ya da eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa hakimin karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişiklik talebini kabul edebileceği-
Davalının dava konusu taşınmazı edinmeden önce A. İ.’i tanıdığı, çalıştığı kolejin yaptığı icra takiplerindeki süreç de gözetildiğinde davalının taşınmazı ediniminin iyi niyetli olduğunun söylenemeyeceği, dolayısıyla Türk Medeni Kanunu'nun 1023. maddesinin korumasından yararlanamayacağı, yolsuz tescili bilen ve bilmesi gereken kişi konumunda bulunduğunun kabulü gerekeceği-
İpoteğe ilişkin kazanımların ''iyiniyetin varlığı'' halinde korunacağı, davalı şirketin kötüniyetli olduğuna ilişkin savunmaların ise davacı tarafından kanıtlanması gerekeceği-
Davalı banka, konut üzerinde hak sahibi olan kocaya ipotek tesisine eşinin onay vermesi gerektiğini bildirdiği, hak sahibi olan koca da eşinin imzasını taşıyan muvafakatnameyi bankaya verdiği, muvafakatnamedeki imzanın davacıya ait olmadığı tespit edilmiş ise de; bu sahteliğin davalı koca veya banka yetkilisi tarafından ortaklaşa yapıldığına veya banka yetkilisinin bilgisi dahilinde gerçekleştiğine dair dosyada herhangi bir delil bulunmadığı, davacı bunun böyle olduğuna dair bir delil getirmediği, bu durumda bankanın iyi niyetli olduğu- Tapu kütüğünde konutun "aile konutu" olduğuna dair bir şerh de olmadığına göre, bankanın kazanımının korunması gerekeceğinden davanın reddi gerekeceği-