Davalının muvazaalı işlemin tarafı olduğu ve diğer davalı davaya konu taşınmazı devralan davalının iyiniyetli olduğunun söylenemeyeceği ve TMK'nın 1023. maddesinin koruyuculuğundan da yararlanamayacağı ve miras bırakan tarafından davalılara yapılan temliklerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunun kabulü gerektiği-
Yapılan temlik işlemine dayanan tarafın (davacının), temlik işleminin varlığını temlik işleminde bulunan kişiye (yükleniciye), yapılan temlik sebebiyle de şahsi hak kazandığını borçluya (arsa sahibine) karşı kanıtlaması gerekeceği, bu gibi davalarda yükleniciyle arsa sahipleri arasında zorunlu dava arkadaşlığı olduğundan, taraf teşkili tam olarak sağlanmadan yazılı şekilde karar verilmemesi gerekeceği-
Türk Medeni Kanunu'nun 1020. maddesinde öngörülen sicilin aleniyeti ve buna dayalı olarak sicile güven ilkesinden istifade ile taşınmazı elde eden kişinin iyi niyetli olması halinde ediniminin korunması gerekeceği-
Yolsuz tescile ilişkin tapu iptali ve tecil istemli davaların zamanaşımı ve hak düşürücü süreye tabi olmadığı- Taşınmazların keşfen belirlenen değer üzerinden eksik harç tamamlanmış olduğundan, bu değer gözetilerek avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin davada, mahkemece, tarafların murisi ile önceki kayıt malikinin aynı kişi olduğu yönünde yeterli ve hüküm kurmaya elverişli bir araştırma yapılmadan, tapudaki işlemlerin yolsuz tescil niteliğinde olduğu gözardı edilerek tanık anlatımlarına değer verilmek suretiyle sonuca gidilmesinin isabetsiz olduğu-
Zorunlu dava arkadaşlığının varlığı durumunda, hem yüklenicinin hem de arsa sahiplerinin aynı davada taraf olmaları gerekeceği-
Muris muvazaası hukuksal sebebine dayalı tapu iptali ve tescil isteği- Davalının murisin torunu olduğu ve çekişmeli parsellerin muris tarafından muvazaalı devredildiğini bilen ve bilmesi gereken kişi konumunda bulunduğu-
Dava konusu taşınmazın tapu kaydına işlenen haciz şerhinin alacaklılarına ve ipotek lehtarına karşı da dava açılarak ve dava açıldığı takdirde açılan davalar bu dava ile birleştirilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
Dava konusu taşınmazın davacının eşi tarafından davalılardan diğer davalıya devredildiği, aile konutu olan taşınmazın, hak sahibi olan erkek eş tarafından üçüncü kişiye devri, davacının açık rızasını gerektirse de taşınmazı ilk devralanın iyi niyetli olması halinde bu kazanımının korunacağı, taşınmazı en son devralan şahsın ise bu kazanımında TMK. 194 şartlarının aranmayacağı, taşınmazı en son devralan kendisine taşınmazı devredenin üzerindeki tescilin yolsuz olduğunu biliyor/bilmesi gerekiyorsa son devralanın bu tescile dayanamayacağı, aksi halde bu kazanımının korunacağı-
Ferağ için intikalin yapılmasının zorunlu olduğu-