Tüm mirasçıların birlikte bankaya müracaat ederek ödeme talebinde bulunmaları veya hazır olmayanların usulüne uygun şekilde vekaletname ibraz etmeleri ya da miras ortaklığına temsilci atanması TMK.mad. 644 uyarınca iştirak halindeki mülkiyetin müşterek mülkiyete dönüştürülmesi gerektiği- Muristen intikal eden vadeli hesaptaki paranın ortaklığı giderilemeyeceğinden ortaklığın giderilmesi davasının reddi gerekeceği-
Müteveffanın vefatı anında terekenin borca batık olduğunun tespiti isteğinin maktu harca tabi olduğu ve bu davalarda vekalet ücretine maktu olarak hükmedileceği-
Mirasın hükmen reddinin bir süreye tabi olmadığı, mirasçıların, alacaklılara karşı açacakları tespit davası ile terekenin borca batık olduğunun tespitini her zaman isteyebilecekleri ve mirasçıların kendilerine karşı açılacak davada defi olarak da her zaman terekenin borca batık olduğu ileri sürebilecekleri- Ret süresi sona ermeden mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya mirasbırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine maleden mirasçının, mirası reddedemeyeceği- Borçlunun vefat ettiği; davalının ise bu süreçte miras hissesi nispetinde ölen borçlu olan oğlunun murise ait emekli ikramiyesinin 1/2 hissesini aldığı anlaşıldığından, davalı yönünden hükmi reddin söz konusu olmayacağı-
26.05.1954 T. 7/17 s. İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, elbirliği mülkiyetinde, mirasçılar arasında kazanmayı sağlayan zilyetlik işleyemeceğinden olağanüstü kazandırıcı zamanaşımı ile hak iktisap etmenin mümkün olmadığı- Taksim olmadığı takdirde bir mirasçının zilyetliğinin diğer mirasçılar adına sürdürülmüş sayılacağı- Dava konusu taşınmazları haricen satın alan 1975 yılında kayıt malikinin mirasçısı haline gelmiş, satış tarihi olan 1964 yılı ile satın alanın mirasçı haline geldiği 1975 yılına kadar 20 yıllık kazandırıcı sürenin dolmamış olduğu, davacıların ve 1996 yılında ölen yakın miras bırakanlarının zilyetliklerinin mirasçılık sıfatlarından bağımsız olarak salt harici satışa dayalı olduğu hususunun da ispatlanamamış olduğu, bu nedenle sürdürülen zilyetliğin mirasçılık sıfatına dayalı olduğunun ve mülkiyeti kazandıramayacağının kabulü gerektiği-
Mirasın hükmen reddi, borçlu olmadığının tespiti ile ödeme emirlerinin iptali istenmesi talebiyle açılan davada, davacıların mirası hükmen reddetmiş sayılmalarına karar verildiğinden ayrıca icra takibine ait ödeme emirlerinin iptali, yine davalı kuruma borçlu olmadığının tespiti hususunda karar verilmesine gerek olmadığından davacıların bu yöne ilişkin taleplerinin reddine şeklinde karar verilmesi karşısında yargılama giderleri ve maktu vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesi gerektiği- -
Abonelik iptal edilmedikçe abonelik üzerinden tüketilen normal veya kaçak su bedelinden murisin mirası reddedilmediğine göre, TMK 'nun 599, 605, 606, 610, 640 maddeleri uyarınca, davalının, mirasçı sıfatıyla davacıya karşı müteselsilen sorumlu olduğu-
Vasiyetnamenin tenfizine ilşlkin açılan davada, muris O.K.' ın Rize 1.Noterliği'nin 20/09/2011 tarih ve 7197 yevmiye nolu vasiyetnamesine konu taşınmaz üzerinde keşif yapılarak, vasiyetnameye konu evin ve 2. katının mevcut olup olmadığının tespit edilmesi, mevcut olması halinde, taşınmazın vasiyetnamede belirtildiği şekilde davacıya vasiyet edildiğinin tapu kütüğünün beyanlar hanesine şerh edilmesi ve böylece murisin iradesine uygun bir karar verilmesi gerektiği- -
Murisin ölümü anında terekenin borca batık olduğunun tespiti isteği bir eda davası niteliğinde olmayıp, mirasçıların bir irade açıklamasında bulunmalarına gerek kalmaksızın, kanundan dolayı mirasın reddedilmiş sayılması sonucunu doğuran TMK. mad. 599/1'in istisnasını oluşturan bir hukuki durumun saptanmasına yönelik dava türü olduğundan, maktu harca tabi olup kabul veya reddi halinde de maktu vekalet ücretine hükmedileceği- Dava kabul edildiğine göre kendilerini vekille temsil ettiren davacılar yararına maktu vekalet ücretine ve yargılama giderlerine hükmedilmesi gerektiği-
Mirasın hükmen reddi isteğine ilişkin açılan davada, murisin ölümü anında terekenin borca batık olduğunun tespiti isteği bir eda davası niteliğinde olmayıp, mirasçıların bir irade açıklamasında bulunmalarına gerek kalmaksızın, kanundan dolayı mirasın reddedilmiş sayılması sonucunu doğuran "mirasçılar, murisin ölümü ile mirası bir bütün olarak, kanun gereği kazanırlar" yönündeki (TMK. mad. 599/1) yasal kuralın istisnasını oluşturan bir hukuki durumun saptanmasına yönelik dava türü olduğundan, maktu harca tabi olup kabul veya reddi halinde de maktu vekalet ücretine hükmedileceği- Dava reddedildiğine göre kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmemesinin isabetsiz olduğu-
Murisin ölüm tarihi itibariyle terekenin borca batık olup olmadığı tespit edilmeden ve davacı vekilinden özel yetki içeren vekalet istenmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-