Yasal mirasçılar, miras bırakandan miras paylarına mahsuben elde ettikleri sağlar arası karşılıksız kazandırmaları, denkleştirmeyi sağlamak için terekeye geri vermekle yükümlü ise de, bunların miras payına mahsuben verildiğinin kanıtlanmasının davacı tarafından, bu kanıtlanamadığında denkleştirme talebinin reddi gerekeceği-
Mirasçıların sorumluluğu bakımından borcun kaynağı önemli olmayıp, bu sorumluluk mirasın kesin olarak kazanılması ile başlayıp, borcun esası ile sınırlı olmayıp, işlemiş ve işleyecek faizleri de kapsayacağından, miras bırakanın S.G.K. dan yersiz olarak aldığı aylıklar nedeni ile doğan borç için, ölümden sonra mirasçılardan talepte bulunulmasına yasaca bir engel olmayacağı-
Sebepsiz zenginleşen kötü niyetli ise iade borcunun zenginleşmenin tamamını kapsayacağı-
Fuzuli işgal nedeni ile kiralananın tahliyesi davasında; dava konusu taşınmaz murisin mirasçısı tarafından tereke mümessilinden önce davalıyla yapılan sözleşme ile kiraya verilmekle, bu sözleşme geçerli olup, tereke mümessilinin seçilmiş olması, bu sözleşmeyi kendiliğinden geçersiz kılmayacağından, başka nedenlerin bulunmaması durumunda davanın reddi gerekeceği-
743 Sayılı Türk Kanunu Medenisinin 475. maddesine göre(şimdi TMK m.528), "bir kimse, mirasçılardan biri ile ivazlı veya ivazsız, mirasçılıktan feragat mukavelesi yapabileceği, bu suretle feragat eden kimsenin; mirasçı sıfatını zayi edeceği-Feragat mukavelesi ivazlı olduğu taktirde hilafı şart edilmedikçe feragat eden kimsenin füruuna da müessir olacağı-Mirastan feragat eden mirasçının, tereke ile ilişkisini tüm olarak kesmiş sayılamayacağı-Miras açıldığında (TKM. md.539,şimdi TMK m.599) terekenin borcu alacaklarından çok olup da mirasçı olanlar bunu ödemeye yanaşmazsa, mirastan feragat eden kişi önceki beş yıl içinde mirasbırakandan feragatin ivazı (karşılığı) olarak aldığı şeyi ve semeresinden elinde kalanı geri vermekle yükümlü olacağı (TKM. md.477,şimdiTMK m.530), hakkında tenkis davası açıldığı zaman mirastan feragat eden mirasçı, sözleşme ile aldığını geri vererek terekenin taksimine iştirak edebileceği (TKM. m.416,şimdi TMK m.472)-
Miras ortaklığı mirasın tümü üzerinde söz konusu olduğundan, tereke payları ayrılmaksızın ortaklığa dâhil olan mirasçılara ait olacağı, tereke üzerinde ortaklık devam ettiği sürece, mirasçıların somut ve bağımsız paylarının mevcut olmayacağı, bankadaki paranın da aynı hükme tabi olacağı, tüm ortaklar birlikte veya hazır olmayanların usulüne uygun vekaletnameyle temsilleri ya da miras ortaklığına temsilci atanması, iştirak halindeki mülkiyetin müşterek mülkiyete dönüştürülmesiyle paranın çekilebileceği-
Medeni Kanunun eski 539, yeni 599. maddesinde terekenin doğrudan mirasçılara intikali kural olduğuna göre, davalının taksim olgusunu ve pay satın aldığı iddialarını kanıtlamasının gerekeceği-
Terekenin taksiminin varlığını kanıtlama yükünün davalılara düştüğü-