Alacaklının açacağı istihkak davasında istihkak iddiasında bulunan 3. kişinin hasım olarak gösterilmesinin zorunlu olduğu, 3. kişinin başlangıçta davalı olarak gösterilmemiş olması sonradan tamamlanabilecek bir hata olduğundan ve 3. kişinin bilahare davaya katılmasını temini suretiyle taraf teşkilinin sağlanması mümkün olduğundan yargılamaya devam edilerek taraf delillerinin toplanması yerine 'sıfat yokluğu' gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin isabetsiz olacağı-
İstihkak davalarında da borçlu tarafından ticari emtianın büyük bir bölümünün üçüncü kişiye devredilmiş olması halinde İİK.’nun -tasarrufun iptaline ilişkin- 280/3 maddesinin uygulama alanı bulacağı; mahkemece, üçüncü kişinin borçlunun alacaklılarını ızrar kasdını bildiği sonucuna varılırsa, istihkak davasının alacaklı lehine sonuçlandırılacağı-
Alacaklının ''icra müdürlüğü tarafından yedi gün içinde üçüncü kişiye karşı istihkak davası açması için süre verilmesi işlemine karşı'', alacaklının 7 gün içinde icra mahkemesine başvurarak bu kararı şikayet konusu yapabileceği-
Haciz nedeniyle yapılan istihkak iddiası üzerine, icra müdürünün İİK'nun 97 ve 99. maddelerine ilişkin uygulaması ve kararına ilişkin şikayetin yedi gün içinde şikayet konusu işlemin öğrenildiği tarihten itibaren yapılması gerektiği- Haciz sırasında şikayetçiler hazır olmadığı gibi kendilerine hacizle ilgili herhangi bir tebligat da yapılmadığından, haciz sırasında şirketi temsile yetkili olmayan çalışanın hazır olması da şikayetçi şirketin haczi öğrendiği sonucunu doğurmayacağından, mahkemece, şikayetin esasının incelenmesi gerektiği-
İstihkak davasının mülkiyet veya rehin hakkına veya sınırlı bir ayni hakka dayanılarak açılabileceği (ödünç ilişkisine (şahsi hakka) dayanarak açılamayacağı)- İİK. mad. 97/13 uyarınca tazminata hükmedilebilmesi için takibin teminat karşılığında durdurulmasına karar verilmek suretiyle alacağın istifasının gecikmiş olması gerektiği-
İstihkak iddiası üzerine icra müdürünce İİK'nun 97-99 maddeleri gereğince verilen kararlara karşı şikayet süresinin İİK'nun 16/1. maddesine göre 7 gün olduğu-
Borçlu şirketin merkezi ile üçüncü kişi konumundaki şirketin şubesinin haciz uygulanan aynı adreste bulunması ve ayrıca şirkteler arasında organik bağ bulunması gibi olgular gözetildiğinde, her ikisinin alacaklılardan mal kaçırma konusunda birlikte hareket ettiklerinin açıkça anlaşıldığı-
Haczin, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste yapılmış olması halinde İİK.’nun 97/a maddesindeki “mülkiyet karinesi”nin borçlu dolayısıyla alacaklı yararına sayılacağı-
Borçlu ile üçüncü kişi arasındaki ticari ilişkinin “işletme devri” niteliğinde olması ve İİK.’nun 44. ve TBK.’nun 202. maddesindeki koşulların yerine getirilmemiş olması halinde işletmeyi devir alan üçüncü kişinin TBK.’nun 202. maddesi uyarınca işletmenin borçlarından sorumlu olacağı-