İstihkak iddiası üzerine İcra Müdürlüğü tarafından İİK.nun 97/1 maddesindeki prosedürün işletilmesinin gerekeceği, İİK.97/6 maddesi gereği prosedürün işletilmemesi halinde, dava açma süresi henüz başlamayacağından 3. kişinin, hacizli mal satılarak bedeli alacaklıya ödeninceye kadar istihkak davasını açabileceği, prosedürün işletilmesi halinde ise icra mahkemesince verilecek kararın ilgiliye tefhimi veya tebliğinden itibaren 7 gün içinde davanın açılmasının gerekeceği-
Üçüncü kişi, ‘icra müdürlüğünce İİK 96, 99. maddelerinden hangisinin uygulandığının açıkça kararlaştırılmadığını, buna yönelik şikâyet başvurularının icra müdürlüğü tarafından reddedildiğini, ayrıca haczedilen ürünün satışının kararlaştırıldığını’ belirterek ‘icra müdürlüğü kararının ve satış işleminin iptaline karar verilmesini’ istemişse de, bu davaya konu haciz işlemi ile ilgili icra hukuk mahkemesinde istihkak davası açılıp bu davaya ilişkin taleplerin istihkak davası sırasında ele alınıp reddedilmesi karşısında, bu hususlara ilişkin karar verilmeyeceği yönündeki müdürlük kararının yerinde olduğu-
Dava konusu haczin borçlu şirket ortağının huzurunda yapıldığı, davalı birleşen davanın davacısı üçüncü kişi şirketin borçlu şirketin işçileri ile çalışmaya başladığı, davalı üçüncü kişi şirketin sunduğu bir kısım faturaların ödemesinin borçlu şirket ortağı tarafından yapıldığı, borçlu ile davalı-karşı davacı üçüncü kişi arasındaki işletme devrinin muvazaalı olduğu, muvazaalı bulunmasa dahi İİK. mad. 44’e uygun devir yapılmadığı, BK. mad. 179 (şimdi; TBK. mad. 202.) uyarınca davalı karşı davacı üçüncü kişi şirketin borçtan sorumlu olduğu gerekçesiyle asıl davanın kabulü ile davalı üçüncü kişi şirketin istihkak iddiasının kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği-
İİK.’nun 97/XIII maddesi uyarınca alacaklı yararına tazminata hükmedilebilmesi için, davacı üçüncü kişinin teminat yatırması halinde mahkemece takibin durdurulmasına karar verilmiş olması ve bu kararın uygulanmış olması gerekeceği; icra mahkemesince takibin ertelenmesine karar verilmiş olmasına rağmen üçüncü kişiden teminat alınması kararlaştırılmamış veya karar altına alınmış olsa bile bu teminat üçüncü kişi tarafından yatırılmamışsa, bu durumda takibe devam edileceğinden, istihkak davası yüzünden alacağın tahsilinin geciktiğinden söz edilemeyeceğinden alacaklı lehine tazminata hükmedilemeyeceği-
Bankanın gönderilen haciz müzekkeresine karşı “mevduat hesabı üzerinde kendisinin rehin hakkı bulunduğunu ileri sürmesinin, İİK’nun 96/I uyarınca “istihkak iddiası niteliğinde olduğu, bu durumda icra müdürünün 99. madde uyarınca işlem yapıp alacaklıya istihkak davası açmak üzere süre vermesi gerekeceği-
3. kişi bankanın, haciz yazısına karşı “mevduat üzerinde rehin ve hapis hakkının olduğunu” ileri sürmesinin istihkak iddiası niteliğinde olduğu, haczedilen şey (hesaptaki para) 3. kişi banka nezdinde bulunduğundan istihkak iddiasıyla ilgili olarak İİK’nun 99. maddesindeki prosedürün uygulanmasının gerekeceği-
İİK.’nun 99. maddesi gereğince alacaklıya süre vermek ya da aynı kanunun 97. maddesindeki prosedürü uygulamak yetki ve görevinin asıl icra dairesine ait olduğu-
Haczin, borçluya ödeme emrinin de tebliğ edildiği ticaret sicili adresinde yapılmış olması halinde icra müdürlüğünce İİK.’nun 99. maddesinin değil, 96 ve 97. maddelerinin uygulanması gerekeceği-
Basit yargılama usulüne tabi (İİK. mad. 97/11) istihkak davalarında tarafların uyarılı davetiye ile duruşma gününden haberdar edilerek öncelikle taraf teşkilinin sağlanması, kendilerine davayı takip etme ve delillerini sunma imkânının verilmesi ve davaya ilişkin son diyeceklerini bildirme olanağının da tanınması (HMK. mad. 321) gerektiği, dava değerinin hacizli malın değeri ile alacak miktarından hangisi az ise ona göre belirleneceği, yargılama usulü farklı olduğu için istihkak davası ile birlikte ileri sürülen aşkın haciz ve kıymet takdiri ile ilgili şikayet başvurularının asıl davadan ayrılarak yargılamaya devam edilmesi gerektiği-