Takip dayanağı çek yönünden 6 aylık zamanaşımının (şimdi; 3 yıl) gerçekleşmiş olması nedeniyle, İİK.nun 33/a maddesi uyarınca, borçlu hakkındaki icranın geri bırakılmasına karar verilmiş olduğu, kararın kesinleştiği, bu karara karşı alacaklı tarafça açılan alacağın tespiti davasında, davanın reddine karar verildiği ve karar da kesinleştiğinden mahcuzlar üzerindeki haciz kendiliğinden kalkmış olacağından ve eldeki davanın konusu kalmayacağından, mahkemece, istihkak davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi ve dava açıldığı tarihte haksız olup, dava açılmasına neden olan tarafın yargılama giderleriyle sorumlu tutulmasının gerekeceği-
Haciz, borçluya ödeme emri tebliğ edilen, borçlunun Cumhuriyet Savcılığı ifadesinde belirttiği resmi adresinde yapılmış olup borçlu, istihkak iddiasında bulunan 3. kişi oğlu olup takip dayanağı senette 3. kişinin işletme kaşesi bulunduğundan, mülkiyet karinesi alacaklı-borçlu yararına olup aksini 3. kişinin ispat etmesi gerektiği- İcra müdürlüğünce haczin İİK. mad. 99 uyarınca yapılarak dava açmak üzere alacaklıya süre verilmiş olmasının ispat yükünün yer değiştirmesine neden olmayacağı- Temini her zaman mümkün olan fatura ve vergi kaydı alacaklı yararına olan mülkiyet karinesini aksini kanıtlamaya yeterli olmadığı-
İİK. 99’a göre verilen süre içinde alacaklı dava açmaz ve bu süreden sonra üçüncü kişi dava açarsa, üçüncü kişinin açtığı davanın “hukuki yarar yokluğu” nedeniyle reddedilmesi gerekeceği-
İcra müdürlüğünce alacaklıya 7 gün yerine 15 günlük dava açma süresinin verilmiş olması halinde alacaklı tarafından bu süre içinde açılan davanın süresinde açılmış sayılacağı-
Alacaklının icra mahkemesine yaptığı “İİK.’nun 99. maddesinin icra müdürlüğünce yanlış uygulandığı" konusundaki şikayetin, 7 günlük istihkak davasını açma süresini kesmeyeceği-
Borçlu 3. kişinin bankadaki alacağının (mevduatının) bankaya “haciz yazısı” veya “haciz ihbarnamesi” gönderilerek haczedilebileceği; haciz yazısının, İİK’nun 89. maddesindeki sonuçları doğurmayacağı- Bankanın, bu “haciz yazısı” ya da “haciz ihbarnamesi” üzerine “mevduat üzerinde kendilerinin rehin ve hapis hakkı bulunduğunu” ileri sürmesinin, “istihkak iddiası” niteliğinde olduğu; icra müdürlüğünce bu durumda İİK’nun 99. maddesine göre işlem yapılması gerekirken, doğrudan “bankadaki paranın icra dosyasına yatırılmasının” istenemeyeceği-
İİK. 99 gereğince istihkak davası açmak üzere alacaklıya süre verilebilmesi için, hacizli malların borçlu elinde bulunmayıp, haciz sırasında üzerinde mülkiyet iddia eden 3. şahıs elinde bulunması gerekeceği-
Üçüncü kişinin açtığı istihkak davasından sonra alacaklıya İİK. 99 uyarınca istihkak davası açması için süre verilir, ancak onun tarafından verilen süre içinde istihkak davası açmazsa, üçüncü kişinin açtığı istihkak davasının konusuz kalacağı, çünkü alacaklının üçüncü kişinin istihkak iddiasını kabul etmiş haczinde kalkmış sayılacağı-
Tefhimden itibaren temyiz süresinin başlayabilmesi için kısa kararın gerekçeli karara uygun yazılması gerekeceği-