Geçerli bir haczin varlığından söz edebilmek için (ihtiyati haciz kararı yoksa) ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmesinin ve itiraza ilişkin sürelerin geçmesinin ya da borçlunun bu sürelerden vazgeçme beyanının bulunmasının, böylece takibin hacizden önce kesinleşmesinin gerekeceği- Dava konusu takip dosyasından borçluya yapılan ödeme emri tebliğinin, mahkemece usulsüz olduğu tespit edilerek, borçlu şirketin ödeme emrinden haberdar olduğu tarihe göre, davaya konu haczin, takip kesinleşmeden yapıldığı ve usulsüz olduğunun kabulü gerektiğinden, mahkemece, haczin usulsüz olduğu, dava tarihi itibarı ile geçerli bir haciz bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Haczedilen malın üçüncü kişinin elinde bulunması ve üçüncü kişinin de bu hacizli mal hakkında istihkak iddiasında bulunması halinde, icra müdürünün, üçüncü kişi aleyhine "istihkak davası" açmak üzere, alacaklıya "yedi günlük" bir süre vermesi gerektiği-
İstihkak davası-
Ödeme kabiliyetini kısmen veya tamamen kaybeden borçlunun iyi niyetli bir kişiden veya basiretli bir tacirden beklenemeyecek tasarruflarla mevcudunu eksilttiği ve üçüncü kişinin bu durumu bildiği veya bilmesi gerektiği hallerde yapılmış olan tasarrufların geçersiz olacağı, ticari işletmenin ya da işyerindeki ticari emtianın tamamını veya bir kısmını devir veya satın alan kişinin borçlunun alacaklılarını ızrar kastını bildiği ve borçlunun da bu hallerde ızrar kastıyla hareket ettiğinin kabul olunacağı, kısa aralıklarla gerçekleştirilen işyeri devirleri alacaklıdan mal kaçırmaya yönelik danışıklı işlemler olduğu, danışığa dayalı istihkak iddiası dinlenemeyeceğinden, davacı alacaklının İİK. mad. 99.’e dayalı olarak açtığı davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Üçüncü kişi şirket ile borçlu şirket yetkilisinin aynı olduğu, bu nedenlerle şikayetin reddine karar verilmesi gerekeceği-
İcra mahkemesince ‘takibin ertelenmesine’ veya ‘ihtiyati tedbir yoluyla icranın durdurulmasına’ karar verilmiş olmadıkça alacaklı yararına % 40 (şimdi; 6352 s. K. gereğince % 20) tazminata hükmedilemeyeceği-
Haczin, borçlunun ev veya işyerinde değil de, ödeme emrinin borçluya tebliğ edilmediği, üçüncü kişiye ait ev ya da işyerinde yapılmış olması halinde 99. maddenin uygulanarak alacaklıya istihkak davası açması için süre verilmesi gerekeceği-
Yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz olarak toplanıp tartışılabilmesinin davanın süratle sonuçlandırılabilmesinin öncelikle tarafların duruşma gününden haberdar edilmesiyle mümkün olduğu bu hakkın iddia ve savunma hakkı olarak da bilinse iddia ve savunma hakkından daha geniş ve daha üst bir kavram olarak nitelendirileceği-
Borçlunun davya konu menkullerin haczedildiği tarihte istihkak davacısı üçüncü kişinin sigortalı işçisi olduğu, haczin ödeme emrinin tebliğ adreste, borçlunun huzurunda yapıldığı somut uyuşmazlıkta, haczin yapıldığı adresin, borçlu ve davacı (üçüncü kişi) ile ilgisinin yeterince araştırılmadan üçüncü kişinin açtığı istihkak davasının reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Haczin ‘borçluya ait ev veya işyerinde’, ‘ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği yerde’ yapılmış olması halinde, İİK. 99’a göre değil, İİK. 96 ve 97’ye göre işlem yapılması gerekeceği-