Paylı mülkiyet konusu olan taşınmazda, kullanma ve yararlanma biçiminin tespiti istemine ilişkin uyuşmazlık taşınmazların aynına ilişkin olmayıp koruma ve kullanmaya yönelik olduğundan harcın maktu alınması ile yine vekalet ücretinin maktu olarak takdiri gerektiği-
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklanıp kaynaklanmadığı noktasında toplandığı ve kira sözleşmesinin araştırılması gerektiği, böyle bir sözleşmenin varlığı ve geçerliliği sabit olduğu takdirde, anılan sözleşmeye değer verileceği, bu durumda davalı şirketin taşınmazı tasarrufunun haksızlığından söz edilemeyeceğinden, yapılması gereken işin, davalının savunması, temyiz itirazları, temyiz dilekçesine ekli dosya içerisinde yer alan kira sözleşmesi ve yine dava dışı ... ...’ın dava konusu taşınmazdaki davalı şirkete yaptığı hisse devri hep birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi olması gerekeceği-
Kiraya verme önemli işlerden olup paylı mülkiyete tabi taşınmazlarda pay ve paydaş çoğunluğu sağlanarak yapılan kira sözleşmelerinin geçerli olduğu- Taşınmazın davalılar tarafından kullanılmasına uzun süre ses çıkarmayan davacının, bu kullanıma zımnen muvafakat ettiğinin kabulü gerekeceği ve bu durumda ecrimisil talep edilmesinin Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralına aykırılık teşkil edeceği, o halde, mahkemece yapılması gereken işin, dava konusu taşınmazın ilk tedavülünden itibaren tüm kayıtları dosya arasına alındıktan sonra, tarafların dava ve cevap dilekçelerinde dayandıkları tüm deliller toplanarak, uzun süreli kullanım olup olmadığının, dosyaya sunulan ............ tarihli ihtarname de göz önüne alınarak, sonucuna göre bir karar verilmesi olması gerekeceği-
Her ne kadar, dava dışı paydaş ile yapılan kira sözleşmesi pay ve paydaş çoğunluğu sağlanamadığından geçersiz ise de, dosya içinde yer alan ortaklık tasfiye sözleşmesinin 4. maddesi ve davaya konu yerin kullanımının birleşen davada davacı ile dava dışı paydaşa bırakıldığı bağımsız bölüm listesi dikkate alındığında, birleşen davada davacının, asıl dava davacısı şirketin dava konusu taşınmazdaki kullanımına muvafakatinin bulunduğu, buna göre asıl davada davacı şirket ile dava dışı paydaşın imzaladığı kira sözleşmesinin geçerli hale geldiği anlaşıldığına göre, birleşen davada davacının taşınmazı kullanımı geçerli kira sözleşmesine dayandığından asıl davanın (menfi tespit) kabulüne, birleşen davanın (itirazın iptali) reddine karar verilmesi gerekeceği-
Her ne kadar davalı ... Genel Müdürlüğü tarafından diğer davalı ... ile yapılan kira sözleşmesinde TMK’nin 691/1. maddesi uyarınca pay ve paydaş çoğunluğu sağlanmamışsa da, 1305 ada 21 parselde yoğun yapılaşmanın olduğu, her paydaşın kendi payına yaptığı binayı diğerlerinden bağımsız olarak tasarruf ettiği, bu şekilde fiili durumun oluştuğu, davalı ... Genel Müdürlüğü'nün tapu payı karşılığı kadar yeri diğer davalıya kiraya verdiği, diğer davalı ...’un ise kiraladığı yerden (... Vakfı’nın payına düşen miktardan) bile daha az taşınmaz bölümünü kullandığı, paydaş olan davacının payı karşılığı kullanabileceği yerin mevcut olduğu, taşınmazın bu bölümünde davacının davalı vakıf idaresine göre ispatlanmış üstün ve öncelik hakkının ileri sürülüp ispatlanmadığı anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davacı vekilinin ............. tarihli celsede davalının dava açıldıktan sonra boşalttığını şeklindeki beyanı ve tanıkların beyanlarında davalının taşınmazı tahliye ettiğine ilişkin anlatımları, keşifte taşınmazın tahliye edildiğinin gözlemlendiği dikkate alındığında taşınmazın yargılama aşamasında tahliye edildiği anlaşılmakla, davalı tarafından yargılama sırasında müdahale sona erdirildiğinden dava konusuz kalmakla dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekeceği- Davalı ile dava dışı ... arasında yapılan kira sözleşmesi pay ve paydaş çoğunluğu sağlanmadığından davacı yönünden geçersiz olup, ona karşı ileri sürülemeyeceği, davalının yargılamanın sonlanmasından sonra istinaf talebinde taşınmazı kira sözleşmesine ve 1/2 pay malikinin muvafakatine istinaden kullandığı savunmasına dayandığı gözetildiğinde süresinde ileri sürülmeyen bu savunmaya itibar edilemeyeceği dikkate alınarak bilirkişi tarafından hesaplanan ecrimisil bedelinin davacının payına tekabül edecek miktarı belirlenerek bu miktar yönünden kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Her ne kadar mahkemece davacıların dava konusu taşınmazın kendileri dışında kalan 1/2 hissesini ............. tarihinde satın almaları nedeniyle eski malik ... ile davalı arasındaki kira sözleşmesinin Türk Borçlar Kanunu’nun 310/1 maddesi uyarınca tarafı haline geleceği ve aradaki uyuşmazlığın niteliğinin kira olacağı değerlendirilmiş ise de; açılan davada, davacıların taşınmazdaki yüzde 50’lik(1/8’er) hisseleri için talepte bulundukları, önceki malik ile davalı arasında yapılan kira sözleşmesine de rızaları bulunmadığı, talep edilen dönem başlangıç tarihinde taşınmazın tamamına malik olmadıkları, ayrıca TBK’nin 310/1.maddesinin olayımızda uygulama alanı bulamayacağı, zira davacıların yeni malik tanımına uymadığı, zaten dava konusu taşınmaz üzerinde önceden paylı malik oldukları, böylelikle aradaki uyuşmazlığın ecrimisil olduğu gözetilerek işin esasının incelenmesi gerekeceği-
El atmanın önlenmesine istemi-
Müşterek mülkün kiraya verilmesinin önemli idari tasarruflardan olduğu, pay ve paydaş çoğunluğuna dayanmayan kira sözleşmelerine geçerlilik tanıma olanağının olmadığı-
Paylı mülkiyet niteliğindeki taşınmazın davalı tarafından davacının izin ve onayına istinaden kömür deposu olarak kullanıldığı anlaşıldığına göre davacı tarafından açılan davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı- Paylı mülkiyette kira sözleşmesinin TMK'nin 691. maddesi hükmü ve 06.05.1955 tarih ve 12/18 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca pay ve paydaş çoğunluğunca gerçekleştirilmesi gerekeceği, aksi halde kira sözleşmesinin hukuken geçerli olamayacağı, iştirakçilerden birisinin onayı ile taşınmazın kullanılmasının diğer iştirakçilerin davalının kullanımına zımnen muvafakat ettikleri yönünde yorumlanamayacağı, çekişmeli taşınmazda elbirliği halinde malik olan...'in onayı ve rızasıyla taşınmazın kullanılmasının TMK'nin 691/1 ve 702/2. maddeleri karşısında hukuken değer taşımayacağı, bu durumda davalının haksız işgalci konumunda olup ecrimisil ödemekle yükümlü olduğu-