Temyiz edene -posta giderlerindeki artış nedeniyle- noksan posta giderini tamamlanması için gönderilen bildiride belirtilen yedi günlük süreden sonra noksanlığın tamamlanması halinde, temyiz isteminden ilgilinin vazgeçmiş sayılacağı–
Tarafların tahkim sözleşmesi veya şartında hakemlerin uyuşmazlığı maddi hukuk kurallarına göre çözümlemelerini öngördükleri takdirde hakemlerin bu kurallar çerçevesinde karar vermek zorunda olacakları, buna aykırı karar vermenin temyiz nedeni olacağı, hakemlerin direnme kararı veremeyecekleri, hakemlerin tarafların serbest iradeleri ile kararlaştırdıkları koşul dışına çıkarak adalet ve nefasete göre karar vermeleri durumunda bunun bir bozma nedeni sayılması ile hakemlerce bozmaya karşı direnmenin bağlantısının olmadığı-
Kural olarak mahkemece verilen ara kararından rücunun mümkün olduğu, ancak, ara kararı verilmekle taraflar yönünden usuli kazanılmış hakkın doğduğu hallerde bu karardan rücunun mümkün olmayacağı, olayda da, mahkemece Özel Daire bozmasına uyulmasına karar verilmekle ilgilileri yönünden usuli kazanılmış hakkın meydana geldiği, bu aşamada mahkemece izlenmesi gereken yolun, hükmüne uyulan bozma kararında belirtilen esaslar çerçevesinde inceleme ve araştırma yapıp karar vermekten ibaret olduğu-
Davanın, alacak istemine ilişkin olduğu, yerel mahkemenin davanın açılmamış sayılmasına dair verdiği kararın, kabilinin temyiz olduğu, ancak; Yargıtay'a intikal eden bir temyiz davasından söz edilebilmesi için, aleyhine temyiz yoluna başvurulan kararın, davalıya da usulüne uygun biçimde tebliğ edilmesinin icap edeceği-
Yerel mahkemenin önceki direnme kararının, davacı yararına usulü kazanılmış hak oluşturacağı, bir başka anlatımla, davacının temyiz itirazlarının Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nca incelenmesi zorunluluğunun olduğu, usul hükümlerinin, direnme kararından dönülmesi olanağı vermeyeceği, bu durumda mahkemece yapılacak işin, direnme kararı uyarınca HUMK. 381-388. maddelerinde belirtilen şekilde açık olarak hüküm kurulmasından ibaret olacağı-
Davacının, mülkiyeti idareye ait, kira sözleşmesi ile kendisine kiralananları, kiralayanın, Belediye Encümen kararı ile yıkmaya kalkışmak suretiyle çekişme yarattığını ileri sürerek bu çekişmenin giderilmesini istediği, taraflar arasında kiracı-kiralayan özel hukuk ilişkisinin bulunduğu, uyuşmazlığın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu-
Davada birkaç hukuki sebebin bir arada incelenebilmesinin, sebeplerden bir tanesinin diğer hukuki sebeplerin incelemesine olanak tanıdığı sürece mümkün olacağı, bu bağlamda ehliyetsizlik ve vekalet akdinin kötüye kullanılması iddialarının bir arada incelenmesinde usul açısından bir engel bulunmayacağı, buna göre vekalet akdinin kötüye kullanılması iddiası hakkında delillerin toplanması, satış tarihindeki gerçek bedelin uzman bilirkişi aracılığı ile saptanması tüm deliller bir arada değerlendirilerek varılacak sonuca göre bir hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ve yasal olmayan gerekçelerle karar verilmesinin isabetsiz olacağı-
Yargıtay dairesince verilen bozma kararına uymanın, mahkemeye, hükmüne uyduğu bozma kararı çerçevesinde işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getireceği, bozmaya uyan mahkemenin ""usuli kazanılmış hak"" nedeniyle bu ilkeye göre, kararda gösterildiği biçimde inceleme ve araştırma yapmasının gerekeceği-
Dava değerinin gösterilmemiş olmasının karar düzeltme isteminin incelenmesini gerektirmeyeceği-
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da açıklandığı üzere, bir mahkemenin, Yargıtay Dairesi'nce verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm yerine getirme yükümlülüğünün meydana geleceği, usuli kazanılmış hak olarak tanımlayacağımız bu durumun, mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararındaki esas çerçevesinde işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getireceği-