1062 sayılı Mukabele-i Bilmisil Yasası’na göre çıkarılan 2.11.1964 gün ve 6/3801 sayılı Kararname’nin getirdiği önlemler geçici olduğu gibi, bu kararnameye dayanılarak verilen mahkeme kararının dahi geçici nitelikte olduğu, bir hakkın varlığını veya yokluğunu tesbit eden veya bir hakkı ihdas eden yahut ortadan kaldıran kesin hüküm niteliğinde olduğu-
3156 sayılı Yasa ile usulün 213. maddesinde yapılan değişiklikle, süresinde cevap vermemiş olmakla davayı inkar durumuna düşmüş bulunan davalının, dava dilekçesinde bildirilen vakıaların doğru olmadığını isbat için yeni vakıalar ileri sürmeden savunmanın genişletilmesi yasağına uyarak ve inkar sınırları içerisinde kalmak suretiyle karşı delil göstermesi engellenmediğinden, davacıların bu çerçevede delil gösterme ve dinletme haklarının olduğu-
Usuli kazanılmış hakkın, daha önce meydana gelmiş olan kesin hükmü ortadan kaldıramayacağı-
Temyiz kudretine haiz bulunmayan şahsın yaptığı işlemlerin geçersiz olacağı, ancak akit tarihinden bir gün önce davacının hesabından para çektiği ve aynı miktarda davalı adına hesap açıldığı, bu büyük miktar paranın kaynağının ne davalı ne de vasisi tarafından açıklanamadığı dikkate alınarak bu belgelerin yazılı delil başlangıcı olarak kabulünün gerekeceği-
Temyiz sırasında eksik masraf yatıran davalıya 7 günlük süre içerisinde masrafları tamamlaması için tebligat yapılmasına rağmen buna uymamışsa temyizden vazgeçmiş sayılacağı-
Yargıtay bozma nedenlerinin kamu düzenine ilişkin ve dolayısıyla hakimin kendiliğinden (re'sen) gözönünde bulundurması gereken sebeplerden olmaması halinde, taraflar veya vekilleri bozma kararına uyulmasını istemişlerse artık mahkemece önceki kararda direnilemeyeceği-
Taşınmazın harici satışına ilişkin sözleşmenin iptali doğrudan taşınmazın aynına yönelik bulunduğundan görevli mahkemenin taşınmazın dava tarihindeki değerine göre saptanacağı-
Ş.hi ıslah halinde 3 gün zarfında yeni bir dava dilekçesi verilmesinin gerektiği, aksi halde davanın iptal olunacağı, davacının yeni dava dilekçesi vermediği gözönünde tutularak davanın iptaline karar verilecek yerde, tazminata hükmolunmasının, istek aşılarak karar verilmesinin bozmayı gerektireceği-
Bozma nedenleri kamu düzenine ilişkin değilse ve taraflar veya vekilleri bozma kararına uyulmasını istemişlerse mahkemece önceki kararda direnilemeyeceği-
Davacı, dava dilekçesinde satış bedelinden arta kalan borcunun mahsubu ile kalan alacağın tahsilini ve bonoların iptalini talep ettiği halde, iptal edilen bono bedellerinin mahsup edilmemesinin yasaya aykırı olduğu-