Hayat deneylerine göre olağan olanın ziynet eşyalarının kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesi olduğu, başka bir anlatımla bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesinin olağan durumla bağdaşmadığı, diğer taraftan, ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardan olduğu, bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkün olduğu, bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekeceği-
Taşınmaz TMK'nun 219. maddesi gereğince kural olarak edinilmiş mal ise de, aynı Yasa'nın 222/ son maddesine göre davalı tarafından aksinin ispatının mümkün olması gerekeceği-
Davacı, dava dilekçesinde her türlü yasal delile dolayısı ile yemin deliline de dayanmış olduğundan davacıya, bu iddiasını ispatlaması konusunda davalıya yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Davacının tedavi için hastaneye giderken ziynet eşyalarını yanında götürmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davalının savunmasında ileri sürdüğü bu iddiayı kanıtlaması gerektiği-
Davacı tarafından ödenen toplam miktarın ödendiği 2003 yılı itibarıyla taraflar arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli bulunması, TMK’nun 222/son maddesi gereği ödenen miktarın edinilmiş mal kabul edilmesi, aksini iddia eden davacının bu paranın kendi kişisel malı olduğunu TMK’nun 222/1.maddesi gereği ispatlaması gerekeceği-
Evden kovulduğu sabit olan davacının evden giderken altınları da yanında götürdüğü savunmasının ispat külfetinin davalıya ait bulunduğu-
4721 sayılı TMK'nun 202 ve devam maddeleri gereğince kabul edilen yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan katılma alacağı ve değer artış payı isteğine ilişkin davada, eklenecek değerlerden (TMK. m. 229) ve denkleştirmeden (TMK. m. 230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere edinilmiş malın (TMK. m. 219) toplam değerinden mala ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan artık değerin (TMK. m. 231) yarısı üzerinden (TMK. m. 236/1) tarafların kazanılmış hakları da dikkate alınarak katılma alacağının hesaplanması ve TMK'nun 227. maddesi hükümleri uyarınca; eşlerden biri, diğerine ait malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuş ise, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında değer artış payı alacağının belirlenmesi gerekeceği-
Bir malın eşlerden birine ait olduğunun ispat yükü TMK.nun 6 ve 222.maddesine göre iddia edene ait olup, nizalı taşınmazın davalının kişisel malı olduğu kanıtlandığından, taşınmaza ilişkin davanın bu nedenle reddi gerekeceği-
Çeyiz ve ziynet eşyalarının iadesi olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkin davada, davacı dava konusu ettiği eşyaların varlığını ispat yükü altında olup, davacı varlığını iddia ettiği eşyalara yönelik olarak müşterek konutta tespit yaptırmış ve tespit dilekçesinde belirtilen eşyalardan hiçbirinin tespit mahallinde olmadığı anlaşılmış, dinlenen davacı tanıkları da dava konusu edilen eşyaların cins, nitelik ve sayısı ile ilgili somut beyanda bulunmamış olduklarından, davacı eşyaların varlığını ve evden ayrıldığı sırada müşterek konutta kaldığını dinlettiği tanık beyanları ile kanıtlayabilmiş olmadığından,  dava dilekçesinde “vs. yasal deliller” demek suretiyle yemin deliline de dayanmış olan davacıya bu iddiasını ispat etme konusunda davalıya yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Hayat deneylerine göre olağan olanın ziynet eşyasının kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesi olduğu- Davalı dava dilekçesinde “ve diğer yasal deliller ” demek suretiyle yemin deliline de dayandığına göre, mahkemece bu konuda davalı tarafa davacıya yemin teklif etme hakkı hatırlatıldıktan sonra ona göre karar verilmesi gerektiği-