Kiralayanların birden fazla olması durumunda, aralarında “zorunlu dava arkadaşlığı” bulunduğundan hepsinin birlikte tahliye istemli takip açmaları ve icra mahkemesinden birlikte “tahliye” istemeleri gerekeceği-
1512 sayılı Noterlik Kanunun 40.ve 49. maddesi gereğince kira sözleşmesi daire adına noter tarafından yapılarak, noterlik dairesi mefruşatıyla birlikte yeni notere Cumhuriyet Savcılığınca devredilmiş olup, davalı noter sözleşmedeki kira bedelinin fazla olduğuna itiraz etmiş olup, mahkemenin kabul ettiği gibi yargılamayı gerektiren bir husus bulunmadığından, işin esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Davacı vekili dava dilekçesinde, icra takibinin itiraza uğrayan kısmı için kısmi itirazın kaldırılmasını istediğine, icra takibine konu edilen Ekim 2012 ayı kira bedeli ödeme yeri olan banka hesabına icra takibinden önce 04.10.2012 tarihinde Ekim 2012 ayı kira bedeli açıklaması ile ödendiğine göre kısmi itirazın kaldırılması isteminin reddi ile yetinilmesi gerekeceği-
Kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde,borç bakiyesini belirtir para makbuzları dikkate alınarak, bu tarihe kadar olan ödemelerin mahsup edilmesi gerekeceği-
Yeni malikin taşınmazı iktisab ettikten sonra, kira sözleşmesine dayanarak, önceki malikin sıfatıyla icra takibi yapabileceği, ancak yeni malikin önceli malik tarafından başlatılan icra takibine ve açılan dava devam edilebilmesi için alacağın ve dava hakkının temlik edilmesi ve bu temlike göre davaya devam edilmesi gerekeceği-
Kiracının taşınmazı (kiralananı) tahliye ettiği tarihe kadar kira bedelinden sorumlu olduğunu, tahliye tarihinden sonraki alacağın tazminat hukukunu ilgilendirdiğini, bu nedenle yargılamayı gerektirdiğini, bu konudaki uyuşmazlığı dar yetkili icra mahkemesinin çözümleyemeyeceğini, alacaklı kiralayanın bu konudaki ‘itirazın kaldırılması talebi’nin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davacı kiraya verenin kesinleştiği halde süresinde ödenmeyen kira borcu nedeniyle kiralananın tahliyesini istemesinde bir usulsüzlüğün bulunmadığı, istem, itiraza uğradığı için duran icra takibine yönelik olmadığından davada itirazın kaldırılmasının istenmesinin gerekmeyeceği, davalı kiracının temerrütü sabit olduğundan mahkemenin istemin kabulü ile kiralananın tahliyesine karar vermesi gerekeceği-
Kira sözleşmesinde öngörülen zamanında ödenmeyen kira bedeline uygulanacak temerrüt faizi oranının, TBK.’nunun 120. Maddesi çerçevesinde değerlendirilmesi gerekeceği-
Davacı vekiline ait vekaletnamede ve tahliye istekli takip talepnamesinde ‘davacının adresinin ve vatandaşlık numarası’nın yazılı olması halinde, dava dilekçesinde bunların belirtilmemiş olması (HMK. 119/1-b) ‘dava şartının yokluğu’ sonucunu doğurmayacağı-
TBK.’nun 39. maddesi uyarınca hata, hile ve ikrah gibi nedenlerle 1 yıllık hak düşürücü süre içinde taahhütnamenin iptali için dava açılabileceğinden icra mahkemesince “tahliye taahhütnamesinin iptali için yerel mahkemede açılan davanın sonucunun beklenmesi gerekeceği-