Ödeme emrinin usulsüz tebliğine ilişkin davalı tarafından usulünce açılmış bir dava olmadığı gibi davalı borçluya ödeme emri tebliği üzerine 7 gün içerisinde İcra Müdürlüğü'ne itiraz edilmediğinden, ödeme emri tebliğinden sonra davalı borçlu tarafından 30 günlük süre içerisinde takibe konu kira bedelinin tamamının usulünce ödendiğine dair herhangi bir delil gösterilmediğinden, verilen tahliye kararında bir isabetsizlik bulunmadığı-
Davacı tarafça, 'davalının 2020 yılı kira bedelini aylık 14.352,03 TL ödediği dolayısıyla bu bedel üzerinden artış oranının hesaplanması gerektiği' iddiasında bulunulmuş ise de; davalı tarafından ödenmesi gereken kira bedelinin taraflar arasındaki yazılı kira sözleşmesi ve ek protokol ile yasal düzenlemeler çevçevesinde belirleneceğinden, davalı kiracı tarafından 2020 yılı kira bedeli olarak yatırılan miktarın hesaplanan değerden fazla olması, kira bedelinin tadil edildiği anlamına gelmeyeceği, davacı tarafça 2020 yılı kira bedelinin yatırılan miktar olarak belirlendiği yönünde davalı tarafın imzasını taşıyan yazılı bir belge ibraz etmediği gibi davalı tarafın bu yönde açıkça bir kabulünün de bulunmadığından, davacının talebinin reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizliğin bulunmadığı-
Borçlu ödeme emriyle birlikte dayanak belgelerin gönderilmediğini belirtilerek dayanak belgelerdeki imzaya itiraz ettiğini belirtmiş ise de, davalı borçlunun itirazında kira sözleşmesini açık ve kesin bir şekilde reddetmediği anlaşıldığından kira sözleşmesi hükümlerine göre belirlenmesi gereken kira parasını ödediğini İİK.'nin 269/c maddesindeki yazılı belgelerden birisiyle kanıtlaması gerektiği, borçlunun kira parasını ödediğine veya kiralananı tahliye ettiğine ilişkin yazılı belge sunmadığı, borçlu vekili istinaf dilekçesinde bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmediğini belirtmiş ise de borçlu vekili tarafından verilen bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinde, sadece takibin İİK.'nin 68. maddesinde sayılan belgelere dayanmaması ve taşınmazın tahliye edildiğinin tartışılmaması nedeniyle raporu kabul etmediklerini bildirdiği, rapor içeriğine yönelik itiraz sebebi belirtmediğinin anlaşıldığından mahkemece tahliye kararı verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı-
İİK.'nin 269/d maddesi delaleti ile İİK.'nin 68/son maddesi uyarınca itirazın kaldırılması istemi kabul edilen 24.750,00 TL asıl alacağın %20'si olan 4.950,00 TL'nin davalı borçludan alınarak davacı alacaklıya ödenmesine, davalının taşınmazın tahliyesine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı-
Yazılı kira sözleşmesine dayalı olarak, ödenmediği iddia olunan kira alacaklarının tahsili amacıyla başlatılan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrinin borçluya tebliğ edilmesine rağmen takibe, sözleşmenin varlığına ve aylık kira miktarına itiraz etmediği, bu durumda kira ilişkisi ve talep konusu aylık kira bedelleri ile takip konusu miktarın kesinleştiği, ödeme emrindeki yasal 30 günlük sürede borcun ödendiği davalı tarafça ispat edilemediğinden temerrüdün gerçekleştiği bu sebeplerle tahliye kararı verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı-
davanın dayanağı icra takibine konu para alacağı olup, talep edilen borç TBK.'nin 89. maddesi uyarınca götürülecek borçlardan olduğu , davada ise davacının ikametgahı Ankara İli olduğu ve kira bedelinin Ankara ilinde ödeneceği kararlaştırıldığı anlaşıldığı, kiraya veren davacı alacaklının seçimlik hakkı gereği yerleşim yeri ve borcun ifa yeri olan Ankara icra dairelerinin ve icra mahkemelerinin yetkili olduğu gözetilerek, icra takibinin yetkili icra dairesinde yapıldığı ve davanın da yetkili mahkemede açıldığının kabulü ile, icra dairesinin yetkisine yapılan davalı kiracı şirket vekilinin itiraz isteminin haksız olduğu, davalı kiracı, kira bedellerini ödediğine ilişkin ödeme belgesini sunduğu, yasal 30 günlük süre içinde bir ödeme yapılmadığından temerrüt olgusu gerçekleştiği, bu nedenle kira sözleşmesine ve aylık kira miktarına açıkça itiraz etmeyen davalı kiracının, talep konusu kira bedelinin yasal süresi içinde ödendiğini İİK'nın 68.maddesinde sayılan belgelerle kanıtlayamadığından tahliye kararı verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı-
Yazılı kira sözleşmesine dayalı olarak, ödenmediği iddia olunan kira alacaklarının tahsili amacıyla başlatılan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrinin borçluya tebliğ edilmesine rağmen takibe, sözleşmenin varlığına ve aylık kira miktarına itiraz etmediği, bu durumda kira ilişkisi ve talep konusu aylık kira bedelleri ile takip konusu miktarın kesinleştiği, ödeme emrindeki yasal 30 günlük sürede borcun ödendiği davalı tarafca ispat edilemediğinden temerrüdün gerçekleştiği-
Tarafların kira sözleşmesi ile birlikte yaptıkları yetki sözleşmesi ile ... İcra Dairelerinin yetkisinin kabul edildiği, kira sözleşmesinin taraflarının tacir olması ve kiralanan yerin ticari iş nedeniyle kiralanmış olması nedeniyle avans faiz oranının talep edilmesinin hukuka uygun olduğu, borçlunun kira sözleşmesi ve tutarına itiraz etmemesinden ötürü kira bedelinin kesinleştiği, borcun ödendiğine dair İİK.'nin 269/c maddesi uyarınca delil ibraz edilmediğinden tahliye kararı verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı-
Alacaklı yanca ödenmeyen kira alacaklarının tahsili ve tahliye amacıyla tedbir kararından sonra takip başlatılmış olup ara kararda belirtilen İİK.'nin 294/1. fıkrası gereği mühletten sonra kira alacaklarına ilişkin takip yapılamayacağından, İlk Derece Mahkemesince; 'tahliye talebinin reddine' karar verilmesi gerekeceği-
Borçluya usulüne uygun olarak tahliye ihtarlı ödeme emri tebliğ edilmeden ödeme ve itiraz süreleri de işlemeye başlamayacak olup, borçlunun itiraz hakkı doğmayacağından, haricen öğrenmeye dayalı itirazın da yasanın emredici hükümleri karşısında hukuki sonuç doğurmayacağının ve alacaklının bu aşamada icra mahkemesinden 'itirazın kaldırılmasını ve tahliyeye karar verilmesini' isteyemeyeceği-