Kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibi nedeniyle itirazın iptali ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkin davada, davalı tarafından ibraz edilen düşük bedelli kira sözleşmesinin Vergi Dairesi'ne ibraz için düzenlendiği anlaşıldığından tarafların iradesini yansıtan takibe dayanak bir yıl süreli sözleşme göz önüne alınarak karar verilmesi gerektiği- Her ne kadar davalı cevap dilekçesi ile zamanaşımı def’ini ileri sürmemiş ise de diğer bir tarihli dilekçe ile alacağın zamanaşımına uğradığını savunmuş olup, davacı vekili de savunmanın genişletildiğini ileri sürmediğinden davalının zamanaşımı def’i üzerinde durularak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Davalı tarafından ibraz edilen ve kiralanana yapılan masraflara ilişkin olarak düzenlenen 4.970 TL. gider makbuzu başlıklı belgelerin, davacı tarafça kabul edilmediğinden ödeme belgesi niteliğinde kabul edilemeyeceği-
İtirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemi-
Davalı borçlunun takip dayanağı sözleşmenin tarafı olmamakla birlikte, dava konusu yerde 01.08.2013 tarihinden itibaren sözlü sözleşme uyarınca kiracı olduğunu ve yıllık kira bedelinin 2.200,00 TL olduğunu bildirerek kira ilişkisinin varlığını kabul ettiği, takip dayanağı kira sözleşmesinin ise dava dışı ..... Ltd. Şti. ile yapılmış olup, bu sözleşme ile kararlaştırılmış olan yıllık kira miktarı, sözlü sözleşmeyi kabul eden davalı borçluyu bağlamadığı, ne var ki davalı borçlu takibe itirazı ile yıllık kiranın 2.200,00 TL olduğunu kabul etmiş, ancak kiranın 5 taksitte ödeneceği hususunu yazılı belge ile kanıtlayamadığı, bu durumda yıllık kira bedelinin davalının bildirdiği 2.200,00 TL olarak kabul edilerek, itirazın bu miktar üzerinden kaldırılması gerekirken, kiracısı şirket olan yazılı sözleşmedeki miktar üzerinden itirazın kaldırılmasının doğru görülmediği-
Kiracının kira sözleşmesi devam ederken kiralananı tahliye etmesi ve bu durumdaki kira bedeline ilişkin sözleşme özel şartı gözetildiğinden, kiracının iddiaları ile davacının karşı iddialarının yargılamayı gerektirdiğinden kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması istemine ilişkin davanın reddi gerektiği-
İtirazın kaldırılması, kiralananın tahliyesi istemlerine ilişkin davada, ödeme süresi dolmadan ve temerrüt gerçekleşmeden tahliye istenemeyeceği-
Kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkin uyuşmazlıkta davacılar vekilinin, 25/11/2015 tarihli dilekçe ile davadan feragat ettiğini bildirdiğinden, vekaletnamesinde de davadan feragat etme yetkisi bulunduğundan bu konuda mahkemece bir karar verilmek üzere kararın bozulmasına karar verildiği-
Davalı borçlu itirazında kira sözleşmesine ve takip konusu alacağın miktarına karşı çıkmadığından İİK.nın 269/2.maddesi gereğince takibe konu alacak miktarının kesinleşmiş olduğu, davalı borçlunun icra takibine konu edilen borcu İİK.nın 269/c maddesinde sayılan belgelerden biri ile kanıtlamak zorunda olduğu, davalı borçlunun ödeme emrinde tanınan yasal otuz günlük süre içerisinde davacı alacaklının banka hesabına 4.700.-TL ödemiş, TBK'nın 314 ve TBK'nın 315.maddesi gereğince ödemekle yükümlü olduğu giderlerden olan aidat bedelinin 50.-TL'sini ödemediği için temerrüt olgusu gerçekleşmiş olduğu, mahkemece kiralananın tahliyesi ve ödenmeyen alacak yönünden itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Kira sözleşmesinden kaynaklanan kira alacağına dayalı genel haciz (örnek7) yoluyla ilamsız icra takibinde, kira sözleşmesine davalı/borçlular karşı çıkmadığından ve icra takibine konu kira parasını ödediğini İİK'nun 269/c maddesinde sayılan belgelerden birisiyle kanıtlayamadığına göre, icra mahkemesince itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği-
Davacı alacaklı vekilinin 28.10.2014 tarihinde başlatmış olduğu icra takibi ile 13.409.00 TL kira alacağının tahsilini istediği, davalı borçlu süresindeki itirazında alacağın 7.640.00 TL miktarını kabul edip, 5.769,00 TL kısmına itiraz ettiği, bu durumda itirazın kaldırılmasına konu olan kısmın 5.769,00 TL alacağa ilişkin olduğu, mahkemece itirazın bu miktar üzerinden kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
