Sözleşmedeki artışın şartı geçerli olup, tarafları bağlayacağı, mahkemece istenen dönem kira alacağına artış şartı uygulanmak sureti ile kira bedelinin hesaplanması ve davalının ödediği miktarda dikkate alınmak sureti ile sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
İtirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkin davada; davacı alacaklılar tarafından başlatılan 03.04.2015 tarihli icra takibi ile 350 TL 2015 Ocak ayı kira bedeli ve 730,01 TL su bedeli toplamı 1.050,01 TL ile işlemiş faizinin davalıdan tahsilinin istendiği; davalı borçlunun takibe, Ocak ayı kira bedeli ve alacaklılardan M.'nın taraf sıfatına yönelik itiraz etmesine karşılık, su bedeline ilişkin itirazı bulunmadığı; davacıların işbu dava ile su bedeline ilişkin itirazın kaldırılmasını talep etmişse de su bedeline itiraz bulunmadığından itirazın kaldırılmasının istenmesinde davacıların hukuki yararı bulunmadığı-
Davacı alacaklının icra mahkemesinden tahliye isteğinde bulunabilmesi için takip talepnamesinde tahliye talebinin bulunmasının zorunlu olduğu, takip talebine aykırı şekilde düzenlenen ödeme emrinin, tahliye yönünden hukuki sonuç doğurmayacağından tahliyeye esas alınamayacağı-
Açılan iflas davası red edilerek kesinleştiğinden, bu durumda ilk başlatılan icra takibinin şekli anlamda sonuçlandığı ancak borcun ödenmediği, bu nedenle aynı alacak için başlatılan sonraki icra takibinde bir usulsüzlüğün bulunmadığı-
Davalı kiracının icra dosyasında yapılan tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesinde şikayet yoluyla ileri sürüp tebliğ tarihini düzelttirmediği gibi süresinde de itirazda bulunmadığından 24.09.2014 tarihinde yapılan ödeme emrinin tebliğinin kesinleştiği; icra mahkemesinin ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü kendiliğinden dikkate alamayacağı; YHGK.nun 30.3.2005 gün ve 2005/6-190 E-220 K ve 29.5.2005 gün ve 2005/6-518 E-518 K sayılı kararlarının da bu doğrultuda olduğu; mahkemece işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Yasal 7 günlük süre geçtikten sonra itiraz edildiğinden takibin kesinleştiği, bu durumda davacının itirazın kaldırılmasını talep etmesinde hukuki yararının bulunmadığı-
Her ne kadar İcra Müdürlüğünce borçlunun borca itiraz edilmemiş sayılmasına karar verilmişse de borçlunun bu itirazı ile takip durmuş olacağından, kesinleşmiş bir takipten de söz edilemeyeceğinden, itirazın kaldırılmasına karar verilmeden, kiralananın tahliyesine karar verilemeyeceği-
Kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkin davada; bilirkişi raporunda davacının talep edilen dönem 28.800-TL kira ve 7.819,30-TL işlemiş faiz alacağı hesaplanmış olduğu halde mahkemece itirazın13.310-TL'lik kısım üzerinden kaldırılmasının yanlış olduğu-
Mahkemece, kira sözleşmesi imzalamak üzere dava dışı R.T.'na verilen yetki belgesinin 2820 sayılı Siyasi Partiler Yasasının 71.maddesine uygun düzenlenmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de Dairemizin geri çevirme kararları üzerine davalı Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Genel Sekreteri imzalı 30.6.2014 ve 11.12.2015 tarihli yazılarda açıkça “R.T.'na verilen yetki belgesinin geçerli ve Parti Tüzüğü'nün 78.maddesi uyarınca yetkili kurullarınca verildiğinin” bildirildiğinin görüldüğü; bu durumda davada dayanılan 1.8.2010 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin davalı parti yetkili kurullarınca verilen yetki belgesine dayanılarak dava dışı İl Başkanı R.T. tarafından imzalandığı, kira sözleşmesinin davalı partiyi bağlayıcı nitelikte olduğu bu nedenle de davalı parti hakkında takip yapılmasında ve dava açılmasında bir usulsüzlük bulunmadığının kabulü ile esasa girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Davalı borçlu icra takibine konu nisan 2014 kira bedelini 9.000.-TL olarak ödediğinden ödenen kısmın uyuşmazlık konusu olmadığının anlaşıldığı; nitekim alacaklı vekili de 9.000.-TL lik kısmının ödendiğini kabul etmekle bakiye kalan kira alacağı ve icra dosyasında yapılacak kapak hesabı üzerinden icra giderleri istediği görüldüğünden buna göre karar vermek gerektiği-