Davacı alacaklı her ne kadar aylık kira bedelini 450-TL olduğunu belirtmişse de bunu ispatlayamadığından davalının beyanına itibar edilerek aylık 400-TL üzerinden kira alacağı hesaplanmak sureti ile bu miktar üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken talebin tümü üzerinden kaldırılmasının doğru olmadığı-
Davalı tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesinde şikayet yoluyla ileri sürüp usulsüz tebligatın ve takibin iptalini istediğine göre, mahkemece açılan şikayet dava dosyasının kesinleşmesi beklenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekli olup kararın bu nedenle bozulması gerekeceği-
Kira ilişkisinin kurulduğu tarihten itibaren tüm ödemeleri gösterir şekilde bilirkişi incelemesi yaptırılıp bakiye alacak miktarı tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Davacının dava dilekçesindeki talebi de dikkate alınarak ve kira ödemelerinin yapıldığı bankadan sözleşmenin başlangıç tarihinden bu yana davacıya ait hesap ekstralarının dökümüyle birlikte istenip, bu ödemelerin konusunda uzman bilirkişi marifetiyle hesaplatılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece her ne kadar, davalı tarafından aradaki kira ilişkisinin kabul edilmeyerek mülkiyet iddiasında bulunulduğu, davacının da dosyaya aradaki kira ilişkisini belgeleyen herhangi bir yazılı sözleşme sunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, davaya dayanak icra dosyasında, davalı borçlu tarafından ise takibe 7 günlük itiraz süresi geçtikten sonra itiraz edilmiş olmakla takibin kesinleştiği, bu durumda davacının tahliye istemi konusunda olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekirken istemin reddinin doğru olmadığı-
Kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemlerine ilişkin davada; davacının 14.01.2015 tarihinde başlatmış olduğu ilamsız icra takip talepnamesinde, İ.İ.K 269/1.maddesi gereğince tahliye isteğinde bulunmadığı; tahliye isteği bulunmayan takibe dayalı olarak, icra memuru tarafından otuz gün süreli ödeme emrinin davalıya gönderilmesi talep dışı bir düzenleme olduğundan alacaklıya tahliye isteme hakkını vermeyeceği; davacı alacaklının, böyle bir ödeme emrine dayanarak icra mahkemesinden kiracının kiralanandan tahliyesini isteyemeyeceği-
İcra dosyasında mevcut takip talepnamesinde tahliye istemi bulunmadığı; ödeme emrinin takip talepnamesine uygun olarak düzenlenmesi gerekeceği; davacı alacaklının icra mahkemesinden tahliye isteğinde bulunabilmesi için takip talepnamesinde tahliye talebinin bulunmasının zorunlu olduğu; takip talebine aykırı şekilde düzenlenen ödeme emrinin hukuki sonuç doğurmayacağından tahliyeye esas alınamayacağı; bu durumda, mahkemece tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde tahliyeye karar verilmesinin yerinde olmadığı-
Kira bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazların kaldırılması istemine ilişkin davada; davacı asiller ile davalılar vekilinin birlikte tanzim edip mahalli mahkemeye vermiş oldukları dilekçelerinden, karşılıklı olarak davacıların davadan, davalılar vekilinin ise temyiz hakkından feragat ettiklerinin görüldüğü; bu durumda, davacıların davadan feragati sebebiyle mahalli mahkemece bir karar verilmesi için kararın bozulması gerektiği-
Kira bedelinin tahsili için alacaklı tarafından tahliye talepli başlatılan icra takibine davalı borçlunun itirazı üzerine alacaklının icra mahkemesine baş vurarak itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesini talep etmesine ilişkin davada; taraflar arasındaki kira sözleşmesi sözlü olduğundan aylık kira bedelinin ne miktar olduğunun davacı tarafından kanıtlanması gerektiği-
Davacı vekilinin dava dilekçesinde delilleri arasında bulunan Ticaret Sicil Gazetesi, faturalar, ihtarnameler, cevabi ihtarlar, cari hesap kayıtları, ticari defter ve kayıtlar incelenmeden borçlunun icra takibine itirazında sadece borca itiraz ettiği de dikkate alınmadan yazılı şekilde husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-